30 Ocak tarihli İzmir'in Havası başlıklı yazımda Aliağa'da projelendirilen kömür yakıtlı termik santrallerden Enka Termik Santrali'nin ÇED olumlu kararının mahkemece iptal edildiği müjdesini vermiştim. [1] Yazının web sayfasının altına Mehmet adında bir okurum "Harmandalı çöplüğünden çektiğimiz çile sabrımızı taşırma noktasına geldi, evimizin dibindeki çöp tesisinin kokusu yüzünden camlarımızı açamaz olduk, bir an önce kapatılması gerekir" şeklinde not düşmüş ve o konuyu da yazmamı istemiş. Çöp konusu ve Harmandalı başlı başına ele alınması gereken önemli bir sorun. Onu bir başka yazıya bırakıp, şimdi termik santraller konusundaki son gelişmeyi yazmak istiyorum.

Alıntı yaptığım yazımda "Hemen sevinmeyin, Aliağa henüz termik santrallerin bir tanesinden kurtuldu, davası devam ederken faaliyete geçen ve ikinci üniteyi devreye sokmak için çabalayan İzdemir Termik Santrali, petrokokla çalışacak olan SOCAR Termik Santrali var" demiştim, şimdi onlardan bir tanesi hakkında da karar verildi. İzdemir Termik Santrali ÇED kararını da mahkeme iptal etti. İzmir 2. İdare Mahkemesi geçen hafta taraflara tebliğ edilen 16.12.2016 tarihli kararı ile "İzmir Demirçelik San. A.Ş.'nin mülkiyetinde olan alan üzerine ithal kömüre dayalı pulvarize kazan teknolojisi ile 350 MW kurulu güçte İzmir Demirçelik A.Ş. ile İzdemir Enerji Santrali- II'nin inşa edilmesi ve işletilmesi planlanan proje ile ilgili olarak verilen 17.06.2010 tarihli Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararının hukuka aykırı olduğuna karar verdi. Kararın özeti; "... ÇED raporunda yörenin kümülatif anlamda çevresel taşıma kapasitesinin geçmişten günümüze nasıl değiştiği konusunda net bir açıklama yapılmadığından dava konusu ÇED olumlu belgesi hukuka aykırı..." Yani bölgenin kapasitesi dolmuştur deniyor. Gerçekten de var olan kirletici tesisler ile Aliağa çok fazla kirletilmiş durumda, bilim insanları artık 'demirci dükkanı bile açılamaz" uyarısı yapıyorlar.

İzdemir Termik Santrali için birden çok dava açılmıştı, bu arada takip edilmeyen davalar da oldu, biten davaların içinde Menemenlilerin dava dosyasına dikkatinizi çekmek istiyorum. 23 Menemenli yurttaş ile birlikte Menemen Minibüsçüler Odası, Menemen Toplumsal Eğitim Derneği, Menemen Esnaf ve Sanatkârlar Kooperatifi, Menemen Sanatkârlar Odası, Menemen Esnaf Odası, Menemen Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı, Menemen Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı, Menemen Ticaret Odası, Menemen Ziraat Odası ve Menemen Belediye Başkanlığı termik santralden davacı olmuşlardı. Neredeyse tüm Menemen davacı. Havasını ve yaşamını korumak için topyekûn davacı olan Menemenlileri kutluyorum. Davayı ısrarla takip eden meslektaşım Avukat Diler Bosut Güven'in şahsında davanın avukatlarını ayrıca kutlamak istiyorum. Bu iş ciddi emek ve sabır işi, davanın keşfine ben de katılmıştım, ne demek istediğimi anlatmak için keşifte yaşananları [2] anımsatmam yeterli.[3]

27 yıl önce olduğu gibi

Şimdi ne olacak? Davası devam ederken santral 4 Nisan 2014 tarihinde faaliyete geçmişti, buna ek olarak 22 Şubat 2016 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mevcut santrale ilave olarak kurulacak 350 MWe kapasite için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı vermişti, onun davası da devam ediyor.
Hukuki denetim bitmeden santralın faaliyete geçmesine izin verilmesi bir hukuk devleti ayıbıdır. Diğer yandan santralın gayrisıhhi müessese işyeri açma ruhsatının olup olmadığı da belirsiz, bu da İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dirayetsizliğidir, yönetim ayıbıdır.
Mahkeme kararları, Anayasanın 138. Maddesine göre gecikmeksizin, İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesine göre en geç 30 gün içinde uygulanması gerekir. Bu süre bir hak değil, işletmenin kapatılması için gereken güvenlik önlemlerinin alınması için tanınan azami süredir. Mahkeme karar verdiğine göre santralin kapatılması gerekiyor. Faaliyeti durdurma ve mühürleme görev ve yetkisi; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde. Bunun gecikmeden yerine getirilmesinin takibi görevi de davacıların, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası başta olmak üzere meslek odalarının, İzmir üniversitelerindeki hukuk fakültelerinin, kent, çevre ve ekoloji hareketlerinin, kısacası tüm İzmirlilerindir. Yirmi yedi yıl önce Konak'tan Gencelli'ye 60 km'lik insan zinciri oluşturarak ilk termik santral projesini iptal ettiren İzmir, bugün de başarabilir.

[1] http://www.haberekspres.com.tr/izmir-in-havasi-makale,5289.html
[2] http://www.egedesonsoz.com/haber/izmir-deki-termik-santral-kesifinde-basbakan-fotografli-dergi-krizi/919426
[3] http://www.haberekspres.com.tr/aliaga-izdemir-termik-santralinin-ruhsati-var-mi-makale,4352.html