Yöre halkının 'Kocaev' diye adlandırdığı 200 yıllık kültür mirası ahşap konak, 2005'te yeni sahibi tarafından 1,5 milyon dolar harcanarak restore edildikten sonra otel olarak hizmet vermeye başladı. Bölgedeki en eski mimari örneklerden biri olma özelliği taşıyan konak, Osmanlı kültürünü merak eden yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Konak hakkında bilgi veren otel yetkilisi Haşim Ballı, sedir kokusunun yayıldığı ahşap konaktaki 5 odanın dekorasyonunda klasik çizgideki mobilyaların yöresel ve geleneksel dokularla buluştuğunu söyledi. Ahşap ana binanın yanında daha sonra yığma taştan yapılmış ikinci bir bina daha bulunduğunu belirten Ballı, burada da 13 odanın yer aldığını kaydetti.
Yapıların yaklaşık 13 bin metrekare alanda bulunduğunu anlatan Ballı, 'Misafirlerimiz tarihi atmosfere hayran kalıyor, çok memnun ayrılıyor. Yaz sezonunda genelde Türk misafirlerimiz ağırlıkta. Yabancılardan ise genelde Amerikalıları ve Almanları konuk ediyoruz' dedi.

Tarihe uygun yenileme

Ballı, konağın üst katındaki bulunan 5 odanın fiyatlarının sezona göre 400 ila 700 euro arasında değiştiğini dile getirerek, 'Konağın ilk sahibi olan ağanın kullandığı süit odanın gecelik ücreti ise 700 euro. Taştan yapılmış konaktaki odaların fiyatları ise 200 ila 220 euro arasında' şeklinde konuştu. 
Mehmet Ali Ağa Konağı'nın güzel bir tarihi dokusu bulunduğuna dikkati çeken Ballı, şu ifadeleri kullandı: 'Konaktaki odalar müze otel gibi tasarlandı. Bütün dekorasyon el işlemesi. Restore edilirken itinayla özüne uygun aynı teknikler kullanıldı. Odalarda antika eserler de bulunuyor. Özellikle balayı ile özel günlerinde gelen misafirlerimiz, ağa odasını tercih ediyor.'

Datça Yarımadası'nın hükümdarı

Reşadiye Mahallesi'nin tepesine 1809 yılında yapılan konak, Osmanlı İmparatorluğu zamanında Datça Yarımadası'na hükmeden Mehmet Ali Ağa'nın ismini taşıyor. Mehmet Ali Ağa'nın, İstanbul'un ünlü ressamlarını Datça'ya getirterek konak salonunun tavanlarını, İstanbul'u tasvir eden resimlerle donattığı belirtiliyor.
Cumhuriyet döneminde uzun süre kullanılmayınca virane hale gelen ve 1990'lı yıllarda iş adamı Mehmet Pir tarafından satın alınan konak, aslına uygun restore edildikten sonra turizme hizmet veriyor. Konağın yapıldığı yer, bölgede hava sirkülasyonunun en fazla olduğu yer olarak biliniyor.