Lütfü Dağtaş-İzmir'in ilk şekerlemecisi Rum Çakal Sakal'ın çırağı Ali Galip Efendi tarafından 1901'de kurulmuştur. İzmirli olup da Ali Galip Şekercibaşı'nın şekerleri, badem kurabiyesi, spanglesi ve dondurmasının lezzetini damağında duyumsamayan yoktur.

Geleneklerde hep yer almış, 'hayırlı iş' ziyaretlerinde armağan olarak götürülen çikolataların, şekerlemelerin, lokumların, tatlıların, pastaların tadını İzmirlilerle yüz yılı aşkın süredir buluşturmuştur, buluşturmayı da sürdürmektedir. Tezgahındaki pirinç kapaklı akide şekeri kavanozlarının ışıltıları, raflarında dizili renk renk kadife kutular, yaldızlı rafya şeritleriyle belleklerdeki yeri ayrıdır.

Kemeraltı'nın hemen girişindeki dükkana adını veren Ali Galip Efendi, İzmir'in ilk şekercisi Çatal Sakal lakaplı Rum'un çırağıdır. Çatal Sakal'ın ilk dükkanı, şimdiki yerinde değil, yine Kemeraltı'nda, Kestanepazarı'ndadır. Çatal Sakal'ın günü gelip de işi bırakmasının ardından, şekerciliği ve tatlı yapımını ondan öğrenen Ali Galip Efendi, 1901 yılında bugünkü yere taşınır. Burada hem imalat hem de satış yapılmaya başlanır. Ali Galip Bey'in 1946 yılında vefatı üzerine, dükkanın işletmesini Mehmet Irmak üstlenir.

Ali Galip Efendi, Kemeraltı'nın girişindeki yere taşınmanın ardından ağızlarda tat bırakmış olan badem kurabiyesini, spanglesini, akide şekerini, lokumunu, reçelini, diğer kurabiye çeşitlerini, tartlarını Rum, Ermeni, İtalyan ustalarla birlikte yapar. Bir ara yaş pasta yapımı için Fransa'dan usta getirtir. Ali Galip Beyin diğer önemli bir özelliği ise tatlıcı olarak yurt içi ve yurt dışı fuarlara katılarak ürünlerini sergilemesidir.

Dükkanı Ali Galip Bey'den devralan Mehmet Irmak'ın, ustalarına, 'Kendi çocuklarınıza yedirmeyeceğiniz malı asla tezgaha indirmeyeceksiniz, satmayacaksınız' (*) talimatını da burada belgelemekte yarar vardır.

(*) Önder Şenyapılı-Ne Demek İzmir; Buca, niye Buca? ODTÜ Yayıncılık, 1. Basım Nisan 2005, Ankara, s. 46