Karşınızda "Kim Ailesi"...  Mutlu bir aile.

Büyük beyaz ekranda ard arda fotoğraflarla Kim Ailesi'nin hayatından özel anlar görüyoruz... Ailenin hoş kızı Margot'un çocukluktan ergenliğe uzanan birbirinden tatlı ve güzel halleri.
Sonra Margot'nun annesinin hastalığı ve arkasından kaybı yansıyor ekrana... Onca birbirinden güzel andan sonra çok zor ve büyük bir kayıp.
Derken Margot ile babasının görüntülü konuşması ile günümüze geliyoruz.
Ailelerindeki sarsıcı kayba rağmen hayata tutunmuşlar ve her şey yolunda gidiyormuş gibi gözüküyor. Ta ki Margot bir anda ortadan kaybolana kadar...
Çılgına dönen baba gece gündüz polisle iş birliği içinde kızını aramaya başlıyor.
Bu arayış zamanla kızını bulmaya yönelik olmanın ötesine geçerek, kızının "kim" olduğunu anlamaya yönelik bir arayışa da dönüşüyor.
+++
Film ilerledikçe, sizi, filmin de ötesine geçen düşüncelere sürüklüyor. Biz yetişkinler, çocukları, gençleri ne kadar iyi tanıyoruz?
Yaşadıkları sorunların, çektikleri acıların, yaptıkları hataların ne kadar farkındayız?
Onlara tüm bu yaşadıkları ile yüzleşmeleri ve aşmaları yolunda destek oluyor muyuz?
Yoksa görmezden gelip, o acı, sorun, hata hiç yokmuş gibi mi davranıyoruz?
Çocukların ve gençlerin bu hayatta mutlu ve güzel birer birey olabilmeleri yolunda yetişkinler olarak oynadığımız çok kritik bir rolümüz ve sorumluluğumuz var ve aynı zamanda önlerinde duran birer modeliz hepimiz. Onlara hep "vicdanlı, dürüst, adaletli" olmalarını öğütlüyoruz değil mi?
Peki acaba bizler kendi hayatlarımızda, işler belki de bizim için çok daha karmaşık, zor, riskli olacaksa bile, ne derece vicdanlı, adaletli, iyilik dolu bir duruşla var edebiliyoruz kendimizi?
Gençlere, çocuklara bu öğütleri veren yetişkinlerin sözü, ancak bu değerleri hayata bire bir geçiren yetişkinleri gördüklerinde anlam kazanır. Ancak o zaman kendi hayatlarına da bu değerleri aktarmak için müthiş bir güç ve cesaret ile donanırlar. Kendisi hayata bu değerleri aktarmadan lafta bırakan, daha da kötüsü, çocuk bu değerlere uymadığında görmezden gelip, çocuğu bunlarla yüzleştirmek yerine üstünü kapatan, bu şekilde çocukları "koruduğunu" düşünen yetişkinler ise, çocukların yaptığı hatalardan öğrenip kendilerini geliştirmelerini sağlayacaklarına, çok daha büyük hatalar yapmalarının yolunu açmaya başlarlar.  
+++
Etrafımızda çeşitli vesilelerle iletişim içinde olduğumuz ne kadar çok çocuk, genç var değil mi?
Hepsi birer "dal" adeta...
Peki biz, toprağında en güzel şekilde yeşerebilecek o güzelim dallara su mu veriyoruz, yoksa belki de hiç farkına varmadan, hatta kollayıp koruduğumuzu düşünerek, onları kurumaya mı bırakıyoruz?
Sevgili Okurlar, "KAYIP ARANIYOR (SEARCHING)" vizyonda ve siz HARARETLE DAVETLİSİNİZ!