İlk belirlenen ötegezegenden bu yana, özellikle Kepler uydusu ile 1995 ötegezegen bulunmuş durumda. Bunlardan yaşama elverişli, aslında tam olarak Dünya'nın eşi olabilecek olanların üzerinde duruluyor. Tabii ki temel amaç, şu an için hayal olsa da, bir gün o gezegenlerin bazılarına gidip yerleşmek, insanlığın evrendeki devamlılığını sağlamaktır.
Bugünkü bilgilerimizle bir çoğu ulaşılamaz uzaklıklarda olan bu Güneş Sistemi dışındaki gezegenlere gidilebilmesi için belki de bir kaç yüzyıl çalışmalar yapılacak ve inanıyorum ki, bir gün insanlık bunu başaracak. Hatta bundan 4-4,5 milyar yıl sonra Güneşimiz kendi sistemini yaşanmaz hale getirdiğinde, yeryüzünde yaşam tümüyle yok olduğunda, insan çoktan başka gezegenlerde yeni yaşamlar kurmuş olacak. Bunu yaparken de, Nuh'un Gemisi gibi, yanında, işine yarayacak bitki ve hayvanlardan pek çok türün de "tohumlarını" götürecek ve kendi yaşam ortamını yeryüzüne benzer biçimde oluşturacak.
Tüm bunların olabilmesi için, bunun nasıl yapılabileceği konusunun ayrıntılı bir biçimde ele alınması gerekli. Bu ve sonraki yazımızda, bu konuya ilişkin bilgiler vereceğiz.
Bir çoğunuzun da bildiği gibi, günümüzde bir çok uzay çalışması sürdürülüyor. Dünya çevresinde, başta Uluslararası Uzay İstasyonu olmak üzere bir çok deney uydusu gönderiliyor ve Ay'da ve Mars'ta yörüngede ya da yüzeye indirilmiş olarak bir çok araç çalışıyor. Bunların çoğunun amacı, bulundukları yerlerle ilgili çok değerli bilgiler göndermelerinin yanı sıra, gelecekte insanın uzayda uzun yolculuklar sırasında yapabileceklerini, sağlayabileceği olanakları belirlemek. Böylece öncelikle Güneş Sistemi içinde gezegenler arası yolculuk ve sonrasında yıldızlar arası yolculuk için gerekenler belirlenmiş olacak ve deneyimler kazanılmış olacak.

Yıldızlara yapılacak bir yolculuk, Güneş Sistemi içinde bulunan gezegenlere yapılacak yolculuklara göre çok daha zor ve çok daha uzundur. Güneş Sistemi içindeki uzaklıklar 30 Astronomik Birim içinde kalır (1 Astronomik Birim,  AB,  Yer-Güneş uzaklığı kadar, yani yaklaşık 150 milyon km kadardır). Oysa ki yıldızların arasındaki uzaklıklar yüzlerce AB mertebelerindedir. Bu nedenle bu yolculuklarda hız çok yüksek olmalıdır. Mesela ışık hızına mümkün olduğu kadar yakın hızlarda yolculuk yapılmalıdır. Işık hızının yaklaşık saniyede 300.000 km olduğu düşünülürse, bu yolculukların yüzlerce yıl ya da daha uzun süreceği açıktır. Bugünkü olanaklarla bu süre, insan ömrünün çok üzerindedir. Ayrıca, bu kadar büyük hızlarda yapılan bir yolculukta kozmik parçacıklar uzay gemisi ve yolcuları için büyük bir tehlike oluşturur.

Zorluklar

Uzay yolculuğu ile ilgili sorunların üstesinden gelmek için pek çok düşünce vardır. Bunların bazıları devasa, içinde bir ekosistemi barındırabilecek kadar büyük iken, bazıları da mikroskobik, minik uzay araçlarıdır. Yapılacak uzay yolculuklarının insanlı ya da insansız olması, aşılması gereken sorunların çözümünü gerektirmektedir. En yakın yıldızlar arası yolculuğun 100 yıldan daha önce yapılabileceği düşünülmemektedir.

Güneş'e en yakın yıldıza gitmek planlansa, ışık hızıyla gidilebildiğinde bile yolculuk 4,24 yıl sürecektir. Bu yıldız, 268.332 AB uzaklıktaki Proxima Centauri'dir. Bu uzaklık, Güneş Sistemi içindeki en uzak gezegenden 9.000 kat fazladır. Bunu daha iyi anlayabilmek için bir benzetme yaparsak, Yer-Güneş uzaklığını 1 metre olarak düşündüğümüzde, bu yıldız bizden 271 km uzakta olacaktır. Şimdiye dek gönderilmiş en hızlı uzay aracı olan Voyager 1, 30 yıl boyunca 1 ışıkyılının 600'de biri kadar yol alarak Güneş Sistemi sınırlarına ulaşmıştır ve hızı da ışık hızının 18.000'de biri kadardır. Bu biçimde en yakın yıldıza yapacağı yolculuk 80.000 yıl sürecektir.

Bir cismi hızlandırabilmek için enerji gerekir. Bunun miktarı çeşitli etkenlere bağlıdır. En başta cismin kütlesi önemli bir etkendir. Ayrıca yolculuğa başlanan hızla değil, ivmelenerek hızlanma gerekeceğinden, hedefe varmadan önce de yavaşlamak gerekecektir. Bunların hepsi için ek enerji sağlanmalıdır. Bunu sayısal olarak örneklersek, 1 tonluk bir uzay aracını ışık hızının onda biri kadar ivmelendirmek için gereken enerji, 125 terawatt-saat'tir. Tüm Dünya'nın yıllık enerji gereksinimi bu yıl için 160.000 terawatt-saat kadardır. Ek olarak bu gerekli enerji, uzay aracı tarafından üretilmelidir ki, bu da onun kütlesine bir ek getirecektir.

İlginç bir düşünce de, 50 yıl içinde tamamlanamayacak bir yıldızlar arası yolculuğun hiç başlatılmaması üzerinedir. Çünkü, yeryüzündeki teknolojik gelişmelere bağlı olarak bir kaç on yılda yapılacak uzay gemileri, şu andakilerden çok daha hızlı olabilecek ve önce gönderileni yakalayıp geçebilecektir. Bu durumda bu gelişmeyi beklemek daha mantıklıdır.
Yıldızlara gönderilecek insanlı bir uzay aracı ile iletişim de büyük sorun olacaktır. Bilindiği gibi iletişim için kullanılan radyo dalgaları ışık ile aynı özelliklere sahip olduğu için ışık hızı ile yayılır. Ancak çok uzakta bulunan bir uzay gemisi ile iletişim, uzaklık arttıkça zorlaşacaktır. Örneğin Voyager 1'e bir komut gönderildiğinde, bunun için gereken süre 2 saate yakındır. En yakın yıldız için bu süre 8 yıl kadar olacaktır. Bu zorluklara bağlı olarak doğrudan ikili iletişim yerine, kendi başına görevini yürüten uzay gemisi düşüncesi daha akla yatkındır.



Olası hedef yıldızlar

En yakın hedef yıldızlar hangileri olabilir? Güneş'e 20 ışıkyılı uzaklıkta olan 60 kadar yıldız sistemi bulunur. Bunlarda toplamda 80 kadar yıldız ve onlarca gezegen olduğu bugün için bilinmektedir. Bunların bazıları çoklu yıldızlardan oluşurlar. Bazıları ise Güneş Sistemimiz gibi çoklu gezegen ve asteroid kuşaklarına sahiptir.
Lowell Gözlemevi tarafından yapılan bir yayında, gerçekten Güneş Sistemi benzeri olduğu, hatta Güneş'in ikizi olarak düşünülen 19 yıldız olduğu belirtilmektedir. Bunların tümü 20 ışıkyılından çok uzakta bulunur. En yakını 45,1, en uzağı ise 2.934 ışıkyılı uzaklıktadır. Yıldızların yüzey sıcaklıkları Güneş'inkine benzerdir; en çok 50 derece fark vardır. Metal bollukları, gezegen oluşumu için gerekli toz ortamına sahip olabileceklerini göstermektedir. Birlikte bulundukları başka yıldız yoktur;  tek yıldızlardır. Yaşları da Güneş'e benzerdir; en çok 1 milyar yıl fark vardır. Kuşkusuz bunlar bilinen yıldızlardır. Yapılacak gelecek araştırmalarla daha fazlası da belirlenebilecektir.

Bu yıldızların Dünya benzeri bir ortam barındırabilmesi için, bazı ölçütleri sağlaması gerekir. Yıldız en az 3 milyar yaşında olmalıdır ki, sistem olarak kararlı hale gelmiş olsun. Bunun için yıldızın en çok 1,5 Güneş kütlesine sahip olması gerekir. Aynı zamanda değişen bir yıldız olmamalıdır ki, etrafındaki gezegenlerin içinde bulunduğu koşullar değişken olmasın. Aslında neredeyse değişmeyen yıldız yoktur ve bunlara Güneş dahildir. Burada kastedilen değişim, %1 ile %3'ten daha azdır.
Sonraki yazımızda bu ilginç konuyu sürdüreceğiz.