Hafta içinde TÜİK'in açıklamalarını vermiştik.
Araştırma ve gelişmeler Türkiye'nin iki gerçeğini ortaya çıkardı.
Birincisi işsizlik arttı, ikincisi yoksul sayısı ve sınırı yükseldi.
Yani bıçak birçok insanımız için kemiğe dayandı.
Yakında fıkrada belirtildiği gibi sokakta oynayanlara, gülüp eğlenenlere rastlarsak şaşmayalım.
Borç bini aşınca da insanlar böylesine bir ruh haline gelirmiş.
Bizim savunduğumuz bir nokta var.
Her zaman, her sorun sadece ve sadece eğitimle aşılır.
Hatta bu konuda birkaç kez İngiltere'den ve de Tony Blair'den örnekler vermiştik.
Şimdi Amerika'ya uzanmak istiyorum.
Amerika'da işler bizim atasözümüz gibi mi?
Yani 'İşler ayna, çal çal oyna!' mı diyor, bunlar....
Her şey tozpembe mi?
Hiç alakası yok!
Önce Mimar Tolga Ülkü'den duymuştum.
Bu arada belirteyim, Mimar Tolga Ülkü'nün her parmağında bir marifet ve bilgi var.
Bu arada Ankara'dan İzmir'e transfer ettiğimiz bir aile var.
Baba Yılmaz Doğan, emekli komando albay.
Anne Mediha Doğan emekli öğretmen.
Kızları Seda Doğan... Uzman sağlıkçı.
Göz hekimi oğulları ile yine doktor gelinleri ise Amerika'daki üniversitelerde öğretim görevlisi.
Yani bu saydığım isimlerin yaşamlarının önemli bölümü seyahatte ve Türkiye dışında geçiyor.
Söylediklerini ve okuyup bildiklerimi size aktarayım:

Yoksul Amerikalılar!

Gelir adaletsizliği, Amerika'da 8 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerinin gündem maddelerinden biri.
Araştırmalara göre 49 milyon Amerikalı, yoksulluk içinde yaşıyor.
Bu rakamlar aynı zamanda her dört çocuktan birinin yoksul olduğu anlamına geliyor.
Yoksul mahalleleri kalkındırmak ve aileleri yoksulluktan kurtarmak için hazırlanan bir program ise eğitim üzerinde yoğunlaşıyor.
Georgia eyaletinin Atlanta kentinde uygulanan program, düşük gelirli gençleri eğitim yoluyla daha iyi bir geleceğe hazırlamayı amaçlıyor.

Eğitim yoksulluktan kurtarıyor

Öğrenciler, kendilerini üniversite eğitimine ve sonra da yüksek maaşlı işlere hazırlayan programa katılıyor.
Atlanta'nın East Lake mahallesinde uygulanan kalkınma programının sorumlularından Daniel Shoy, 'Kaliteli eğitimle çocuklarımız için birinci sınıf fırsatlar yaratıyoruz. Hem gençleri hem ailelerini nesillerdir içinde bulundukları yoksulluk sarmalından kurtarmayı ve onlara fırsat kapıları açmayı umuyoruz' diyor.

Üç yaşından itibaren

Program, beşikten üniversiteye kadar eğitim vaat ediyor.
3 yaşındaki çocuklara verilen okul öncesi eğitim, programın ilk ayağı.
Küçük çocuklara yönelik bu derslikte okuma yazma öğretiliyor.
Amaç, öğrencilerin üçüncü sınıftan önce okumayı sökmelerini sağlamak. Çocuklar büyüdükçe kaydettikleri ilerleme izleniyor.
Lise eğitim ise matematik, fen ve teknoloji müfredatına ağırlık veren bir kurumda veriliyor.

Seviye yükseltiliyor

Shoy, 'Georgia eyaletinin matematik dersi için belirlediği asgari yeterliliğe beşinci sınıfa giden öğrencilerin sadece yüzde 5'i ulaşabiliyordu. Ancak okulumuzda bu oran yüzde 95'e yükseldi' diyerek öğrencilerin yakaladıkları seviyeyi aktarıyor.
Eğitim programı, yoksul mahallelerde yaşayan gençlere yönelik kalkınma girişimlerinin en önemli ayaklarından biri.
11'inci sınıf öğrencisi Celil Spearman, bu programla yetişmiş. Celil şimdi mühendislik dalında kariyer yapmaya hazırlanıyor.
Yoksul çocukların çoğu, orta sınıf ailelerden gelen yaşıtlarıyla aynı akademik seviyeyi yakalamış durumda.
East Lake'e 15 yıl önce taşınan Terez Chapman da, hem üniversiteye gidiyor hem de çalışıyor.
Terez, bu öğrencilerin öğretmenlerinden aldığı destekle hem okulda hem de hayatları boyunca başarıyı yakalayacaklarını söylüyor.

Neredeler?

Aynen Türkiye gibi mi?
Baksanıza bizim eğitim sistemi çorbaya döndü...
Şimdi ise tüm toplumun karşı çıktığı sözde 'proje okulları' gündeme getirildi.
Yani eğitim sistemimizi yıllardır yaz boz tahtasından kurtaramadık.
Bizi sadece ve sadece eğitimin daha üst seviyelere ulaştıracağına inananımız ise az...
Bırakın bunları, sanayicinin, sanatkarın daha doğrusu hepimizin ihtiyacı olan sanat okullarımızın öğrenci durumu da ortada.
Nerede kaliteli kalifiye eleman?
Eline alet alan 'Ustayım!' diye ortaya çıkıyor.

Tarım ve gıdada durum

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım ve gıdada enflasyonun yıllık bazda genel enflasyonun altında kaldığını bildirerek, 'tarım ve gıdada yıllık enflasyon yüzde 4'lere indi. Tarımda üretici fiyatları, Eylül ayında yüzde 1,01 artmasına karşın yıllık enflasyon yüzde 5,98'den yüzde 4,39'a indi' dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Eylül ayı itibarıyla genel tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) aylıkta yüzde 0,18, yıllıkta yüzde 7,28 arttığını, Eylül'de aylık bazda yüzde 0,70 azalan gıda ve alkolsüz içeceklerdeki fiyatların, yıllıkta yüzde 6,19'dan yüzde 4,16'ya gerilediğini hatırlattı.
Buna göre, hem tarımda üretici hem de tüketici enflasyonunun genel tüketici enflasyonunun altında gerçekleştiğini vurguladı.

Sorumlusu kim?

Tarladan markete fiyat makası kapatılamadı fakat yıllık bazda hem tarlada hem markette fiyat artışı, geçen yılın oldukça altında kaldı. Enflasyonda hep suçlanan gıdaydı.
Bu rakamlar, enflasyonun sorumlusunun tarım ve gıda olmadığını açık bir şekilde gösteriyor.
Tarladan markete fiyatlar, bazı ürünlerde 4-5'e katlanıyor.
Bundan hem çiftçinin hem de tüketici kaybediyor.
Fiyatlarda istikrarın sağlanması ve korunması; üretim planlamasına, tarladan markete olan zincirin kırılmasına, üreticinin yeterli gelir etmesine, tüketicinin de makul fiyatlarla ürün tüketmesine bağlıdır.
Bütün bunlar gerçekleşirse sürdürülebilir üretim de sağlanır.

Karsan'dan Fethiye'ye

Kuruluşunun 50. yılını kutlayan ve Bursa'da yer alan iki ayrı fabrikasında hem iç pazar hem ihracata yönelik çağın mobilite ihtiyaçlarına uygun modern toplu taşıma ve ticari araç üretimi gerçekleştiren Karsan, Fethiye'nin toplu ulaşımdaki yeni yüzü oldu.
Karsan tarafından satışı gerçekleştirilen 128 adet Jest düzenlenen törenle Fethiye'deki kooperatiflere teslim edildi.

Hızlı benimsendi

CDT Bilgi Teknolojileri tarafından sektöre sunulan elektronik tasarım konusunda olup biteni güncel olarak takip edebilme imkânı sunan haber, etkinlik, bilgi, belge, tecrübe paylaşımı sağlayan Cadet Platform hızla büyüyor.
Elektronik tasarım otomasyonu konusunda toplam çözüm sunan CDT Bilgi Teknolojileri, sektöre sağladığı hizmetlerden biri olarak kısa süre önce kullanıma sunduğu; kullanıcıların yeni proje ve işbirlikleri gerçekleştirebilecekleri bir sosyal ağ olan Cadet Platform sektör ilgilileri tarafından hızla kabul edildi ve beğeniyle kullanılıyor.
Sistem Seviyesi PCB Tasarımı, PCB Tasarım ve Doğrulaması, PCB Üretimi, Kablolama Tasarımı, İç Tasarım Doğrulama ve Üretimi, Gömülü Yazılım, Araç Sistem Tasarımı, Güvenilirlik Tasarımı, Test Sistemleri ana başlıklarıyla oluşturulan içeriklerin yer aldığı Cadet Platform kısa sürede çok sayıda kullanıcı kazandı.

190'dan fazla ülke

Bu yılın Ocak – Ağustos ayları arasında 3 milyar Dolar'ın üzerinde ihracat gerçekleştiren döküm sektörü 190'dan fazla ülkeye ürün gönderiyor.
Sektörün dış ticaret açığını kapatacak çalışmalar yaptığına dikkat çeken İstanbul Demir ve Demir dışı Metaller İhracatçıları Birliği Döküm Sektör Komitesi Başkanı Aynur Ayhan, 'Düşük ithalat, yüksek ihracat ile dış ticaret açığının düşmesine katkı sağlıyoruz' dedi.
Son yıllarda hızlı bir büyüme yakalayan döküm sektörü ihracat yaptığı ülke sayısını 190'a çıkardı.

Sektörü kadınlar büyütecek

Birçok sektörde olduğu gibi erkek egemen bir yapı hakimiyetinde olan döküm sektöründe kadınların gerek iş yapış şekilleri, gerekse çözümleri ile fark yaratmak istediklerini anlatan Aynur Ayhan, şöyle devam etti:
Bu işi yapmak için erkek olmak gerekmiyor. Bizim de fark yaratacağımız, sektörü daha ileriye taşıyabileceğimiz projelerimiz var. Biz bu alanda fark yaratmak için elimizden geleni yapacağız. Hem sektörün ihracatını ileriye taşıyacak hem de Türk markası algısını geliştireceğiz.

7,5 milyon kiralık işçi alınabilecek

Kamuoyunda 'kiralık işçi yasası' olarak adlandırılan düzenleme yürürlüğe girdi. Böylece, sayıları 1.5 milyona ulaşan KOBİ'ler sürekli işçi çalıştırmak yerine, yoğun oldukları dönemlerde 7.5 milyon kişiye kadar geçici işçi çalıştırabilecek.
Yeni yıl ile birlikte uygulamaya girecek olan karekodlu çek uygulaması tanıtılmaya başlandı.
Karekodlu çekle daha güvenli ticaretin sağlanması hedeflenirken, bir sonraki aşama olarak da elektronik çek çalışmalarına başlanıyor.

*****

DİP EKSPRES

EPDK'dan 13 şirkete ceza


EPDK, 13 şirkete çeşitli nedenlerle yaklaşık 109 milyon lira ceza kesti, 6 şirketten de yazılı savunma talep etti.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nca (EPDK), 13 şirkete çeşitli nedenlerle yaklaşık 109 milyon lira ceza kesilirken, 6 şirketten de yazılı savunma talep edildi.
Konuya ilişkin kurul kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, lisanssız akaryakıt satışı yapılması, otogaz istasyonunda sorumlu müdür çalıştırılmaması, kendisine tanınan hakların dışında faaliyette bulunulması ve petrolün amaç dışı kullanımına sebebiyet verilmesi, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali yapılması ve lisansın verdiği haklar dışında yeniden satış amaçlı akaryakıt satılması, otomasyon sisteminin kurulmaması veya sisteminin doğru ve sağlıklı çalışmaması, hile amacıyla akaryakıta katılabilecek ürünleri istasyonda bulundurduğunun tespit edilmesi ve akaryakıt istasyonunda tespit edilen gizli tankı piyasa faaliyetine konu etmesi gibi nedenlerle 13 şirkete, toplamda 109 milyon 887 bin 642 lira ceza uygulandı.
Aynı sebeplerden, 6 şirketin de yazılı savunması istendi. Şirketlerin yazılı savunmalarını 15 gün içinde kuruma göndermeleri gerekiyor.