İstatistik bilimini yönlendirilmiş bilgiyi bilimsel sunma sanatı diye de tanımlayanlar vardır. Bu sebeple de siyasetçiler ve yöneticiler tarafından sıklıkla işlerine geldikleri gibi kullanılır. İstatistiklere bakacak olursak Altay'ın Türkiye Ligi Şampiyonluğu görmüş üç İstanbul takımına karşı; 20'si Galatasaray; 18'i Beşiktaş ve 12'si Fenerbahçe'ye karşı olmak üzere 50 galibiyeti mevcuttur. Dün oynadığı Türkiye 2.Lig Beyaz Grup sonuncusu mütevazi Gaziosmanpaşaspor'a karşı ise tarihinde düne kadar oynadığı tüm karşılaşmaları kaybetmişti. Aslında istatistik bilimini iyi kullanan biri dün oynanılan maçı Altay'ın tarihi maçlarından biri olarak bize yutturabilirdi. Her şeyi kendine yontan ve zaaflarını görmeyenler de dünkü hezimeti sıradan bir yenilgi olarak bize sunabilirler.
Aslında dün sahaya çıkan Altaylı oyuncuların işi çok zordu. Sekiz maça çıkmış galibiyet hasreti; hafta içinde daha önce istifası kabul edilmeyen eski teknik direktör Beyhan Çalışkan ile yolların ayrımı; takımı son defa Süper Lig sınırına getirmiş başkan olan Niyazi Konuşmaz ile yönetimin çatışması; Türkiye Kupası'nda çeyrek finale kalabilmek için son engel olarak Bursaspor'un kurada çıkması ve altyapıdan yetişmiş Altay'da kaptanlık ve teknik direktörlük yapmış Turgut Uçar'ın yeni teknik direktör olarak belirlenmesi oyuncuların bu maça dikkatlerini vermelerini zorlaştırmıştı. Bu gelişmeler içinde yönetimin bugüne kadar olan tüm günahları Niyazi Konuşmaz'a yükleme çabası zamanlama açısından taktiksel bir hataydı. Bir tarafta verdikleriyle Süper Lig heyecanı yaşatmış bir başkan; diğer tarafta kaybettirdikleriyle takımı 2. Lig'den düşme adayı haline getirmiş bir başkan.
Oyuncuların ve camianın kendini bu maça vermeyişi de tribünlere yansımıştı. Hazırlık maçı kıvamında başlayan karşılaşmanın önemi Gaziosmanpaşa takımının daha ilk üç dakika içinde kaçırdığı iki net gol pozisyonu ile anlaşıldı. Ardından Cihan Avcu ve Halil Yılmaz ile girilen pozisyonlar Altay'ın bir şekilde ağırlığını koyacağı umudunu vermişti. Ama sahada kazanmaya çok daha hazırlanmış, istekli ve maça odaklanmış rakip takımın iki golü peş peşe Altay filelerine ulaştı. 
Bir takıma yeni gelen bir teknik direktörün yapabilecekleri ilk maçlarda kısıtlıdır. Turgut Uçar daha önceki takımın iskeletine zorunlu Oğulcan-İsmet değişikliği dışında dokunmadı. Devre arasında takıma verdiği motivasyon ikinci yarıya takımın canlı ve golle başlamasını sağlasa da maalesef devamı gelmedi.
Bu ligde şampiyon olduğumuzda bunu kutlamayacağız sözleri ile başkanlığa seçilen Ömer Hızlıok'un yönetiminde takımın o ligde küme düşme adayları arasına girmesi başarısızlığın belgesidir. Bugüne kadar birçok söylediğinin içinde en gerçekçi ve tutarlı olan cümlesini sayın başkana hatırlatmak istiyorum: 'İstifa da bir hizmettir.' Lütfen Altay için hizmet edin...