Küçük çocuğa soruyorlardı 'baban zeytinliği kime verecek?' çocuk öğretildiği gibi yanıt veriyordu 'bana verecek', 'alınca sen ne yapacaksın?' 'satıp satıp yiyeceğim'. Soru soran büyükler, bu yanıtın geleceğini bildikleri halde basıyorlardı kahkahayı. Çocuk büyüyüp, aklı ermeye başlayınca, artık 'satıp satıp yiyeceğim' yerine "ona çok iyi bakacağım' demeye başladı.

Efsanelere konu olan "ölmez ağaç" zeytinin her birimizin hayatında önemli bir yeri vardır. İnsanlık tarihinde, hayatımızda özel yeri olan zeytinin bu günlerde başı belada.
Mayıs ayında TBMM'ne "Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" başlıklı bir tasarı sunuldu, başlıkta geçen 'bazı kanunlar'ın içinde kısaca Zeytincilik Kanunu diyebileceğimiz "Zeytinciliği Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun"da yer almaktaydı. Kanunun zeytinleri koruyan en önemli düzenlemesi olan "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevî atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez" kuralının değiştirilmesi önerilmekteydi. Valiliğin başkanlığında kurulacak 'Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu'nun izin vermesi halinde, zeytinliklerde, zeytinleri gelişimini ve çoğalmasını engelleyecek kimyasal atık, toz ve duman çıkaran tesislerin kurulabilmesi' öngörülüyordu.

Zeytincilik Yasası'nda yapılan değişiklikler her seferinde ciddi tepkilere yol açmıştır, bu sefer de öyle oldu, zeytinciler, çevre ve ekoloji hareketleri ile toplumun değişik kesimleri itiraz etti, tepki gösterdi. Bu tepkiler arasında Tasarı Sanayi Ticaret, Enerji, Tabi kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komsiyonu'ndan ufak tefek değişiklikle geçti ve geçen hafta Genel Kurula getirildi. TBMM Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında da tepkiler artarak devam etti, bunun üzerine Meclis İçtüzüğünün 88.maddesine dayanılarak komisyona iade edildi. Tasarı şu anda komisyon gündeminin ilk sırasında[1], yarın görüşülmesi bekleniyor.

Tasarının Genel Kurul'dan komisyona iadesi Zeytincilik Yasası değişikliği teklifi nedeniyle oluşan tepki ve kamuoyu baskısı sayesinde oldu. Ancak sorun daha çözülmüş değil, Zeytincilik Yasasına ilişkin değişiklikler, özellikle 20. madde değişikliği teklifi Tasarıdan çıkarılmadığı sürece zeytinler için tehlike devam ediyor demektir.
Yapılmak istenen değişiklikle, yaşam alanlarını kirletecek faaliyetlerin durdurulmasında en önemli hukuki dayanak ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Şayet Zeytincilik Kanunu değişikliği yapılacak olursa, bu zeytinciliğin idam fermanı olacak, diğer yandan çevreyi, yaşam alanlarını korumak daha da güçleşecek.
O zaman Zeytincilik Yasasının değişmemesi için meşru demokratik itiraz ve tepkiye devam etmeliyiz, Nazım'ın dediği gibi "ağır basan yaşamak yanı"mızla zeytine sahip çıkmalıyız.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
(N.Hikmet)

[1]  https://komisyon.tbmm.gov.tr/tasari_teklif.php?pKomKod=36&pDonem=26&pIslem=99