Bundan tam on sekiz yıl önce merkez sağ seçmeni toparlayabilmek adına, bünyesinde Millî Selamet Partisi-Refah Partisi-Fazilet Partisi (Millî görüş), Anavatan Partisi (Turgut Özal'a yakın isimler), ve Adalet Partisi-Doğru Yol Partisi kökenli isimleri barındıran bir parti kuruldu. "Geçmişi temiz" izlenimini yaratmak isteyen kurucu üyeler partinin kısa adına AK Parti olarak karar verdi. Kuruluşundan on beş ay sonra girdikleri ilk seçimle iktidara oturdular. O günden bu güne neler değişti, bakmakta fayda var.

* 2002 seçiminde on altı parti 100 binden, sekiz parti ise 500 binden fazla oy almayı başarmıştı. 2018 seçiminde ise sekiz parti 100 binden, altı parti ise 500 binden fazla oy alabildi. Bu altı partiden AKP ve MHP kendi arasında, CHP, İYİ Parti ve SP kendi aralarında ittifak kurdular. İttifakların dışında kalan HDP ile birlikte seçimden 500 binin üzerinde oy alan üç farklı topluluk vardı diyebiliriz. 100 binden fazla oy almayı başaran VP ve HÜDA-PAR'ın da iktidar bloğunu desteklemesi aslında üçlü bir seçim yaşandığını göstermekte. Yani 2002 yılında 100 binin üzerinde oy alan on altı partinin renkliliği, seçeneklerin çokluğu gitmiş, yerine 80'lerin "Ya şundansın, ya bundan!" tavrı gelmişti. 18 yıllık ayrıştırıcı dil meyvesini vermişti.

* Sene 2001, Temmuz'un 9'u. Hürriyet Gazetesi'nden bir haber. "Haftasonunda 25 Orman Yangını Çıktı" Haberin detaylarını okuduğunuzda Orman Bakanlığı'nın, yangınları nasıl kontrol altına aldıklarını, yangın söndürme esnasında hangi araçları kullandıklarını, yanan yerin özel mülk mü hazine arazisi mi olduğunu vb. detayları nasıl açıkladıklarını görebilirsiniz. Sene 2019, "Uçaklar yağ kaçırıyor" ile başlayan, "THK muhalefet ile iş birliği içinde"ye varan orman yangını açıklamalarına muhattap kalıyoruz. Liyakatın değil, adamcılığın on sekiz yıllık güzel bir özeti değil mi?

* Sene 2002 AKP henüz iktidara gelmemiş. Gazeteler terörle ilgili haber yapmıyor. Çünkü terör bitme noktasına gelmiş. Sene 2019 gazeteler terörle ilgili haber yapamıyor çünkü yasak. Sene 2002 gazeteler her gün şehit haberi yapmıyor, çünkü o sene toprağa verilen şehit sayımız yedi. Şehitler konusunda rakamsal veriler sunmaktan hicap duyuyorum ama bunu yazdıran on sekiz yılın özeti. Bugün ise; bu yazıya başlayıp bitirene kadar üç şehit verdiğimiz haberlere düşüyor. Terör ile mücadeleyi bahane edip belediyelere kayyım atıyorlar. Davullu, zurnalı karşılamaları unuttuğumuzu sanıyorlar. HDP'ye Kandil ile bağını kes diye parmak sallarken, bir yandan TRT kanallarını oy için Kandil'in ayaklarına kırmızı halıyla açıverdiklerini görmüyoruz sanıyorlar. Kürt seçmenin yoğunlukta yaşadığı, oy ile kazanılan belediyeleri gasp ederek, seçmenini terörize ettiklerini fark etmediğimizi düşünüyorlar. Bankaya para yatıran vatandaşın kandırılmaya hakkının olmadığı, "Ne istediler de vermedik!" "Dön Hoca Efendi, seni özledik" diyen devlet erkanının kandırılmaya hakkının olduğu on sekiz yılın özeti bu. İktidarın hep kandırıldığı, nedense halkın hep salak yerine konduğu on sekiz yıllık özet!    

* Sene 2000, AKP henüz kurulmamış ama söylentiler gazetelerde yer almaya başlamış. O sene adli yıl açılışına Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, Başbakan Bülent Ecevit, parti liderlerinin hemen hepsi, anayasa mahkemesi başkanı, danıştay başkanı, devlet bakanlarının yanısıra belki de en önemlisi barolar katılmıştı. Baroların katılmaması olacak şey miydi? Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk tam tamına 55 sayfalık konuşmasında yargı bağımsızlığı, demokrasi, 82 Anayasası, laiklik, din eğitimi, Atatürkçülük, insan hakları, düşünce özgürlüğü konularına değinmişti. Sene 2019 adli yıl açılış törenine katılacak olan barolar bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar. 18 yıllın verdiği yargıya güvenin, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin adaletinin özeti.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kalkınma özetini bir önceki yazımda detaylı incelemiştik. O yüzden buraya uzun uzun aktarmıyorum.

Yargıda, malumunuz on sekiz yaşınızı doldurduğunuzda yetişkin sayılır ve öyle yargılanırsınız. AKP, 2019 mart seçimlerinde henüz reşit değilken, halkın siyaseten dağıttığı adaletten ders alırsa iyi eder. Bir sonraki seçimlerde yetişkin gibi yargılanırsa vah hallerine.