1929 yılında Wall Street'te yaşanan büyük borsa çöküşü, dünya ekonomisini derinden sarstı ve "Büyük Buhran" olarak anılan küresel ekonomik krizin başlangıcı oldu. Çöküş, hisse senedi piyasasında %89'luk bir değer kaybına yol açtı ve birçok ekonomik faktörün birleşimiyle ortaya çıktı.
Kredi patlaması ve marj üzerinden satın alma
1920'lerde ABD'de hızlı bir kredi artışı yaşandı, bu durum yatırımcıları borsa spekülasyonlarına itti. Marjla satın alma uygulaması, yatırımcıların hisse senedi değerinin büyük bir kısmını borçlanarak satın almasına neden oldu. Hisse senedi fiyatlarının aşırı artışı, yatırımcıları yüksek riskli yatırımlara yönlendirdi.
İrrasyonel coşku ve ekonomik dengesizlikler
Borsa, büyük servet kazanma potansiyeli sunduğu düşünülen spekülatif bir balon haline geldi. Hisse senedi fiyatları gerçek ekonomik temellerden uzaklaştı ve aşırı iyimserlik nedeniyle fiyatlar hızla yükseldi. Üretim ve tüketim arasındaki uyumsuzluklar ve tarım sektöründeki kriz, ekonomideki dengesizlikleri derinleştirdi.
Bankacılık sistemi ve para politikaları
ABD'nin bankacılık sistemi, küçük ve orta ölçekli bankalarla doluydu ve bu durum kriz anında büyük bir zayıflık oluşturdu. Tarım krizi ve düşük faiz oranları, finansal sektörü olumsuz etkiledi. Federal Rezerv, faiz oranlarını artırarak ekonomik büyümeyi yavaşlattı, ancak bu durum hisse senedi talebini de azalttı.
Kültürel ve ekonomik etkiler
1929 çöküşü, 1930'larda büyük bir ekonomik gerilemeye yol açtı. Yatırımcılar, işletmeler ve çiftlikler büyük kayıplar yaşadı, bankalar kapandı ve işsizlik arttı. Bu dönemde, aşevleri ve ekmek kuyrukları yaygınlaştı ve Amerika'nın ekonomik kültürü, 1920'lerin refahından büyük bir yoksulluğa dönüştü.