Bir 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü daha geçirdik.
2004 yılında Türkiye'de ilk defa Konak Belediye Meclisi’nde Meclis üyelerinden oluşan engelli komisyonunu kurup başkanlığını yaptım ve Türkiye’nin tüm belediyelerine örnek olup diğer ilçelerde de kurulmasını sağladım.
Ekibim ile beraber sorunları ve çözüm önerilerini ayrıntıları ile birlikte tek tek gösterdik, sosyal sorumluluk projeleri hazırladık, ‘uygulayın engel kalmayacak’ dedik… Ne mutlu ki bugüne kadar kendi çapımızda bir şeyler üreterek farkındalığı sağladık...
Ama yeterli mi? Hayır koca bir hayır...
Hala daha engellilerin önündeki engeller kalkmadı...
Sanıyorum engellilerin önündeki engellerin kalkmasını istemeyen birileri var.
Uzun müddet başkalarının yapamadığı işleri başarınca bazılarını beceriksiz duruma düşürüyorsunuz, onların da bu zoruna gidiyor ve bu sefer size de engel olmaya çalışıyor ve engellilerin engelleri böyle sürüp gidiyor... İzmir’de 2004 yılında başlattığım engelleri kaldırma seferberliğinde bu konuda empati yapabilen o kadar çok dostum yardımcı oldu ki, o yıllardan itibaren, Konak’ta Belediye Başkanı Ali Muzaffer Tunçağ, Karabağlar’da merhum başkanımız abim Kasım Sıtkı Kürüm, Konak Kaymakamımız Ali Muhsin Nakipoglu, sevgili Meclis üyesi ablam Rukiye Acar, Karabağlar’da birlikte meclis üyeliği yaptığım sevgili abim Salih Erkek, yorulmak bilmeyen atom karınca Türkiye sakatlar derneği İzmir şubesi başkanı dostum Metin Çınar, funda doğan kapukuran, birlikte harika organ bağış kampanyası yaparak bağışta rekorlar kırdığımız Böbrek Hastaları Derneği Başkanı sevgili Nilgün Yıldırım, engelliliklerini engel görmeyen ve engellilerin önündeki engelleri kaldırmak için bana büyük destek olan merhum Murat Pekdilber, sevgili Seyit Çelebi, Pınar Aslan Nam, Levent Özmen, sevgili Mahmut, Tuğçe Atilla engelli STK başkanları İlknur Peder, Tülay Yenice, Harun Kara, Ahmet Gültekin, Kamuran Parıltı, Gülgün Yorgancılar, Erdem Çerçioğlu, Fehmi Doğan, Ramazan Kaymaz, Gündüz Koçak, Ayla Cuşinsa, Metin Atak, Bayram Koşak, Raşit Yürüm, Önder Baytar, Süheyla Karagülle gibi nice engelli dostlarım ile büyük bir farkındalık yaratmış idik…
O yıllardaki çalışmalarımızın neticesinde tüm engelli dostlarım bilir ki hiç siyaset yapmadan bize ulaşan tüm engellilere hep birlikte yardımcı olduk.
Binlerce tekerlekli sandalyeyi belediye bütçesini kullanmadan dağıttık.
Ağrı’dan duyduğumuz feryada koşarak üniversite kampüsünde valilik ve belediyenin katıldığı organizasyon ile tekerlekli sandalye ve beyaz baston dağıttık. Okullarda öğrencilerin engelli bakış açısını geliştirmek için engellilerin oynadığı tiyatro gösterileri düzenledik, her hafta sahil kasabalarına engelli dostlarımızın katıldığı geziler düzenledik. Ama maalesef görevler bitip imkanlar azalınca bu destekler belli bir oranda da düşüyor.
10-16 Mayıs Engelliler Haftası ve 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde engellilerimiz hatırlanır, bazı yöneticiler dernekleri ziyaret edip sorununuzu biliyoruz çözeceğiz der, bir daha ki 3 Aralık’ta anca gelir, 3 tane tekerlekli sandalye dağıtır, hasta alt bezi dağıtır, makamında ağırlar, sırtını sıvazlar ve engelliye değer veriyorum der..
Ve bir dahaki Aralık’a kadar unutur... Halbuki engellilerin hiçbir zaman unutulmaması lazım değil midir?.. Bazı bu duyarlılığı yürekten yapan dostlarımı, başkanlarımı tenzih ediyorum ama maalesef ki durum bu... Biz empati yapıp onları ilk günkü gibi desteklerken bazıları oy için , yapmış olmak için yaptı ve engelli seyretti… Engellilere yönelik doğru dürüst sosyal etkinlikler maalesef yok halbuki bu lütuf değil görev... Bir çok belediyede belediyelerin engellilere yönelik bitirilmiş doğru dürüst proje yok, yollar sıkıntılı engelli tuvaletleri yok, onlar randevu istediğinde yok , getirilmiş hazır projelere bile eyvallah demezler ama 3 Aralık, 10- 16 Mayıs oldu mu ‘biz engellileri çok seviyoruz!!!’ Yok böyle bir şey… Kusura bakmayın bu camianın en iyi tanıdığı ve bu konuda hakkını vererek elinden geldiğince bir şeyler yapan biri olarak üzülerek söylüyorum ki; ‘HEDEFİ GÖRÜYORSUNUZ , HEDEFE VARIYORSUNUZ VE MAALESEF BİR ŞEYLER ÜRETTİĞİNİZ İÇİN HEDEF OLUYORSUNUZ... Ne kadar acı değil mi? Bu anlamda 10- 16 Mayıs Engelli Haftası’nı ve 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutlamak için değil farkındalık yaratmak için görerek ‘YAĞMUR ALTINDA KALMIŞ İNSANLARA ŞEMSİYE AÇMAK DEĞİL, BU YANGINI SÖNDÜRMEK İÇİN’ var mısınız diyorum…