3. Lig 1. Grup'un şampiyonu Serik Belediyespor oldu. Ligde istikrarlı bir görüntü sergiledi. Fakat 20. haftasında çok büyük bir sürpriz gerçekleştirdi ve çok çok kötü günler geçiren, düşmesi lig başlamadan belli olan Manisaspor'a 1-0 yenildi. Bu Manisaspor'un ilk ve son galibiyeti idi sezon bitene kadar.  Serik Belediyespor, ligler tatil edilmeden son 3 hafta liderlik koltuğunun sahibi idi ve doğrudan 2. Lig'e yükseldi.
***
24 Erzincanspor, lige kötü başladı ama hızla yukarılara doğru yükseldi. Liderlik koltuğunda oturduğu zamanlar olsa da, ligi liderin 3 puan gerisinde bitirdi. Play-Off'ta iki rakibini de saf dışı bırakarak, üst lige yükselen 2. takım oldu.
***
1928 Bucaspor, Bucaspor'un amatöre düşmesi sonucu, Tire 1922 Spor'un satın alınmasıyla yaratıldı. Lige büyük ümitlerle başladı. Ancak bazı taraftarları kendisine benimsetemedi ve tribün desteğinden biraz mahrum kaldı.
Lige iyi giriş yapsa da, inişli çıkışlı bir performans sergiledi. İlginç sonuçlara imza attı. Örneğin kendi sahasında bazı kolay denebilecek maçları kaybetti.
Son haftalarda aldığı başarılı skorlarla, yavaş yavaş ilk 5 içine girdi ve daha da yukarılara çıkmaya başladı. Ama ümitler artmış, liderliğe göz dikilmişken, virüs hayatımıza dahil oldu. Ligi liderin 6 puan gerisinde 4. sırada bitirdi. Play-Off ilk maçında 68 Aksaray Belediye Spor'a uzatmalarda yediği golle 2-1 mağlup olup, elendi.
***
Kızılcabölükspor, geçen senelerdeki başarılarından uzaktı. Bu sefer çıkmak için değil, küme düşmemek için çabaladı durdu. Ligi 36 puanla 11. sırada bitirdi.
***
Manisaspor için söylenecek hiçbir şey yok. Transfer yasaklısı olduğu için oyuncu alamıyor, elindeki altyapıdan çıkardığı gençler de tecrübesiz olduklarından rakipleriyle baş edemiyor. Bunların üzerine cezası sebebiyle 6 puanı da silinmişti. Yüzlerce yılda 1 kere olabilecek bir şey oldu, virüs yüzünden liglerin iptal edilmesi sonucu küme düşme kaldırıldı. Bundan da öte bir mucize asla olamazdı. Ama küme düşmesi 1 sene ertelenmiş oldu sadece. Bu sezon da farklı bir Manisaspor izleyebileceğimizi sanmıyorum. Başka bir mucize de aklıma gelmiyor.
Manisaspor ligde sadece 6 puan toplayabildi. Bir mucize gerçekleştirip, lider Serik Belediyespor'u devirdi. Bunun dışında ise 3 beraberlik aldı. Silinenleri de katınca ligi 0 puanla sonuncu sırada tamamlamış oldu.

Sanki dünyada salgın yok

Dünyada ölüm kol geziyor, insanlar yapmaları gerekenler hakkında uyarılıyor ama çok çok ilginçtir, uyaranlar bile virüsü umursamıyor. Ülkemizde öyle kararlar alınıyor ki, 'bu ülkede virüs artık bitmek üzere' düşüncesini uyandırıyorlar kafalarda. Bu sebepten de halk ya virüse inanmıyor ya da tedbirleri tamamen boşluyorlar, normal hayatlarını yaşıyorlar.
Bunun örneklerinden biri halı sahaların açılması oldu. 'Maske takın, mesafe kuralına uyun' deniyor ancak halı sahada maç yapanlar bu kurala nasıl uyacaklar peki? Böyle bir şey tabii ki olamaz. Onlarca insan iç içe top oynuyorlar. Birinde virüs olması, oynayan herkese bulaştırması demektir. Bu kadar da değil, onlardan sonra oynayanlar da virüse yakalanırlar mutlaka. Düşüyorlar, topa dokunuyorlar, yere tükürüyorlar. Her yere virüs saçıyorlar.
Bazı kurallar getirildi önlem olarak. Soyunma odaları kapalı. HES kodu vermek şart. Bu kod sayesinde kişinin virüs tehlikesi olup olmadığı anlaşılabiliyor. Ama burada da sorun var. Bazı halı sahalarda HES kodu alınmadığını duydum. Halı saha görevlileri bunu kontrol etmek zorunda. Maç yapacak kişiler halı sahaya maçtan kısa bir süre önce geliyorlar genellikle. Herkesin teker teker kontrol edilmesi çok uzun sürer. O zamana kadar karşılaşma çoktan başlamış ve önlem için de çok geç kalınmış olur. Bir araştırma yapılsa, hemen hemen hiç bir yerde kuralların tam olarak yerine getirildiği görülemez. Kısacası halı sahalarda yeterli güvenlik önlemi alınmadan maç oynatılıyor.

Tribünler de açıldı

Halı sahalar yetmezmiş gibi bir de futbol karşılaşmalarına taraftarın alınacağı söylendi. Kapasitenin %30'u kadar seyirci takımlarını desteklemek için statlara girebilecek. Binlerce veya on binlerce insanın kurallara uymasını nasıl sağlamayı düşünüyorlar acaba? 
Taraftarın birbirine yaklaşmadan tezahürat yapmasını ben düşünemiyorum. Hadi diyelim yaptılar. Orada insanlar oturup film izlemiyorlar. Bağırıp çağırıyorlar. Bu esnada ağızlarından çıkan virüs, onlarca metre uzağa gidebilir. Bu kararı alırken bunu düşündüklerini sanmıyorum.