Bazı olayları unutmamamız ve unutturmamamız lazım.
Şimdi bazıları ilk kez duydukları için şaşkınlık içinde de bulunabilirler.
Söyleyeyim:
Hatay Cumhuriyeti Millet Meclisi 29 Haziran 1939’da Türkiye’ye katılma kararı almıştı. 
Bu karardan 8 gün sonra da, 7 Temmuz 1939’da kabul ettiği bir yasa ile TBMM, Hatay’ın Türkiye’nin bir ili olduğu kararını almıştı.
Fransa, 1936’da sömürgesi olan Suriye ve Lübnan’ın egemenlik haklarını tanıyarak bölgeden askerlerini çekince tarihimize ‘Hatay Sorunu’ olarak geçen sorun baş gösterdi. 
Bunun üzerine Türkiye, aynı egemenlik hakkının Hatay’a da tanınmasını istedi. 
Atatürk, 1936’da yaptığı meclis açılış konuşmasında, ‘Bundan böyle Fransızlarla aramızda senelerdir sürüp giden davanın neticelenmesinin zamanı gelmiştir.’ dedi.
Bu kararlı tutumunu eyleme geçiren Atatürk, ‘Antakya – İskenderun ve Havalisi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ başkanı olan Tayfur Sökmen’e şu talimatı vererek konuyla doğrudan ilgilenmeye başladı:
Sökmen, bugünden itibaren davaya resmen el kondu. 
Antakya-İskenderun ve havalisinin adı bundan böyle Hatay’dır. Cemiyetinizin adını ‘Hatay Egemenlik Cemiyeti’ olarak değiştirin ve faaliyetinizi bu isim altında yürütün.

Hatay Devleti
 
Atatürk’ün ısrarla üzerinde durduğu Hatay konusu Milletler Cemiyetine taşındı.
1937’de Milletler Cemiyetinde Türkiye’nin bu konudaki görüşleri kısmen dikkate alınmak suretiyle o zamanki adıyla ‘Sancak’ adıyla Hatay’ın özerk bir bölge olması kararlaştırıldı. 
Ancak Hatay Sorunu çözülmüş değildi.
12 Eylül 1938 tarihinde Hatay'da kurulan devlet. 30 Haziran 1939 tarihinde Hatay Millet Meclisi'nin Türkiye'ye iltihak kararı alması ile son bulmuştur. 
Devletin ilk ve tek cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen'dir. 
Başkenti Antakya olan devletin 1938 yılındaki nüfusu 237.000 kişiydi.
Hatay Millet Meclisi'nin 23 Haziran 1939'da oybirliği ile aldığı karar gereğince Hatay Devleti, Türkiye Cumhuriyeti'ne katıldı. 
Hemen uygulamaya konan bu karar sonucu, Hatay'da görevli son Fransız birliği 7 Temmuz 1939 günü Antakya kışlasında yapılan törenle Hatay'dan ayrıldı. 
Türkiye Cumhuriyeti, Fransızlar'a bağlı olan Suriye-Büyük Lübnan Bankası, Tütün İdaresi, Elektrik Şirketi, İskenderun Liman Şirketi'ni satın alırken, Suriye uyruğuna geçmek isteyen vatandaşlarına da bir tercih hakkı tanıdı. 
Suriye Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti temsilcilerinin katılımı ile oluşan komisyon sonucunda bugünkü sınır çizgisi tespit edildi ve TBMM'de çıkarılan 7 Temmuz 1939 tarih ve 3711 sayılı yasa ile Hatay ili oluşturuldu. 
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Hatay Egemenlik Cemiyeti Genel Sekreteri Şükrü Sökmen Süer, Hatay'ın ilk valisi oldu. 
Antakya'da, 23 Temmuz 1939 tarihinde TBMM adına gelen heyetle beraber yapılan anavatana katılma törenleri ile Ulu Önder Atatürk'ün sağlığında neticesini göremediği büyük ülküsü olan Hatay meselesi daima karşısında olduğu bir askeri harekât yerine arzuladığı gibi politik yollarla kesin sonuca ulaştı ve Kırk Asırlık Türk Yurdu anavatan sınırları içine alınmış oldu.