Sevgili okuyucularım, 29 Ağustosta son yolculuğuna Buca'sında, tüm ömrünü vakfettiği halkıyla muhteşem bir törenle uğurlanıp, ebedi istiratgâhına verdiğimiz, unutmayacağımız, unutturmayacağımız Işılay Saygın'ı misafir ediyorum .Köşemde kendi kaleminden, kendini anlatıyor sizlere.
Başarıya ulaşmanın birinci şartı çok istemek, ikinci şart ise fedakarlıkta bulunmaktır. Yani çile çekmeden başarı ve zafer gelmez. Benim başarımın sırrının, mücadeleci yapımda olduğuna inanıyorum diyor Işılay Saygın.

***

25 yaşında Buca belediye başkanı seçildim. 1973-77 ve 1977-80 yıllarında bu görevi yürüttüm. 1980'de 12 Eylül ihtilali ile görevden alındım. Buca halkı bir yerde yolumu çizmeme yardımcı olmuştur. Ben onların isteği üzerine siyasete girdim. Tepeden inme değil, bizzat ön seçimlere girerek beş aday içinden seçilmeye hak kazandım. Hiç yılmadım, hep halkla iç içe oldum. Telefonum gece yarıları bile susmak bilmezdi. Özel yaşamımın olmaması, benim başarımın bedelidir. Ancak bundan yana bir mutsuzluğum yok. Bilakis halk bana öyle büyük gururlar, mutluluklar yaşattı ki, yaşadıklarım her şeye bedeldir. Belediye başkanı olarak sergilediğim performans, halkla kurduğum diyalog, kadınların böyle görevlerde başarılı olabileceğini gösterdi. İnsanlar beni cinsiyetimle değil, çalışkanlığım, ilkelerimle değerlendirmeğe başladılar. 30 yılda girdiğim her seçimde alnımın akıyla çıkmamda bunun bir göstergesidir. Önemli olana "Kadın"ın "başarabileceği"nin gösterebilmesidir. 1983-87-91-95-99 yıllarında beş dönem İzmir milletvekilliği yaptım. TBMM ilk kadın Bayındırlık-İmar-Ulaştırma-Turizm komisyonu başkanı ve TBMM başkanlık divanı üyeliği görevlerinde bulundum. 1995 ve 1996 yıllarında 51. Ve 52. Hükümetlerde Devlet Bakanı, 1996 da 52. Hükümette ilk kadın Çevre Bakanı, 1996 da 53. Hükümette ilk kadın Turizm bakanı, 54. Ve 55. Hükümetlerde Devlet Bakanı olarak görev yaptım.

***

Çağdaş Türkiye idealinden, Atatürkçü düşünce yapısından, Laik ve demokratik rejimden hiç ödün vermedim ve asla vermem. Zamanında DYP den bu gerekçelerle istifa ettiğimi bütün kamuoyu bilmektedir. İnsan olarak da namus, dürüstlük ve insan sevgisi benim için kutsal değerlerdir. Geriye dönüp baktığımda asla pişmanlık duymuyorum, "keşke" dediğim hiçbir konu yok. Bugüne kadar ne yaptıysam kendi kararımla ve inançla yaptım. Zaman zaman kendime biraz daha zaman ayırırım diye düşünüyorum. Sevdiklerimle daha fazla zaman geçirememiş olmak bir burukluk yaratabilir. Buna karşılık her zaman için en büyük mutluluğu ve huzuru halka bir şeyler sundukça yaşadım. Halka hizmet etmek kadar ulu hiçbir başka haz ve duygu yok. Halktan işittiğim bir "Allah razı olsun" sözü benim için tüm yorgunlukların ve fedakarlıkların bir çırpıda huzura dönüşmesine neden olmuştur. Bugün medeni kanunda kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik birçok yenilik benim eserimdir. Bugün birçok kadının medeni nikaha kavuşması benim çabalarımla oldu (55.000) Bugün Anadolu'da kadın ve kız çocukları ikinci sınıf insan muamelesi görmekten uzaklaştıysa benim çabalarımla, bakanlığım sırasındaki kararlı tutumumla olmuştur. Kadını toplumda saygın bir yere ulaştırmak en büyük çabalarımdan biri olmuştur. Ben erkeğin arkasındaki kadını aldım, erkeğin yanına koydum. Ev kadınlığına hapsolmuş kadını aldım iş yaşantısının içine dahil ettim. Kadına, kendisine güvenmesi, istemesi durumunda tüm zorlukları aşabileceğini gösterdim. Hatta buna kendi yaşantımla gösterdim. Bizzat örnek oldum. Kadınlara sunduğum perspektif, tüm çağdaş ülkelerde olduğu gibi saygın bir birey olma hakkıdır. Tarihte Türk kadınının çizgisine bakıldığında, nerelerden nerelere gelindiğini değerlendirmek mümkündür.

***

Siyaseti bıraktıktan sonra doğal üyesi olduğu Tülay Aktaş Güçbirliği ve İzmir Kadın kuruluşları çatısı altında tüm derneklerle koştururken Türk Kadınlar Konseyi Türkiye başkanlığını üstlenip 2015 Yılında Dünya Kadınlar Konseyi Uluslararası kongresini İzmir'e alarak, Türkiye'yi ve Türk kadınını başarılı bir misyonla tüm dünyaya tanıttı. Yakın arkadaşı Ümran Baradan'ın vasiyetiyle "Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği"nin başkanlığını üstlenerek nice başarılı projeler gerçekleştirdi. Hiç tereddüt etmeden belki de siyasetten daha yorucu İzmir STK'larının önderi, lideri oldu. Kulvarında tek, geceli gündüzlü hatta sağlığını hiçe sayarak çalıştı. Sevgili Işılay Saygın, huzur içinde uyu, yolunda koşmaya devam edeceğiz, seni unutmayacağız, unutturmayacağız.