Menemen Belediyespor, sonları getirmeyi bir türlü başaramıyor. Lige çok iyi başlıyor ama son haftalarda frene basıyor, sonra da sezonu hüsranla kapatıyor.

Geçtiğimiz sezon ilk 5 maçından sahadan galibiyetle ayrıldı, liderlik koltuğuna kuruldu. 6. haftada ilk mağlubiyetini aldı ve koltuğunu da kaptırdı. Sonrasında inişli çıkışlı bir grafik çizse de 9. haftada liderliği geri aldı. Bu sadece 1 hafta sürdü ve 4. sıraya kadar geriledi.
4 haftalık bir galibiyet serisi ile rakiplerinin üzerine çıkmayı bir kez daha başardı. Sezonun ilk yarısını mağlubiyetle bitirse de hala liderdi. Liderdi ancak diğer 3 rakibi de galip gelememiş ve 4 takım birden 38 puana ulaşmıştı. Sıralamayı averaj belirliyordu.
Sezonun 2. yarısına da çok iyi başlamıştı ama rakipleri de aşağı kalmıyordu. 7 haftada 6 galibiyet ve 1 mağlubiyet aldı. Buna rağmen 2. ile 1. sıra arasında gidip geldi.
24. haftada ilk kez puan farkını 4'e çıkardı ancak kısa sürdü. 4 takım nefes kesen bir mücadeleye girişmişti. 27. haftada Sivas Belediyespor yarıştan biraz uzaklaştı. Artık 3 takım kalmıştı.
29. haftada liderlik tekrar el değiştirdi, sarı lacivertli takım 2. sıraya geriledi. Hatayspor kaçtı, Manemen Belediyespor kovaladı. Afjet Afyonspor ise fırsat kolluyordu arkadan. Son haftalara girilirken vites yükseltilmesi gerekirken, şampiyonluğun adayı 3 takım sürekli puanlar kaybetti.
Son hafta 3 takımın da şampiyonluk şansı vardı. Lider Hatayspor, sahasında 3. sıradaki Afjet Afyonspor'u ağırlıyordu. Menemen'in yenmesi ve Hatayspor'un galip gelememesi demek, sarı lacivertlilerin şampiyon olması anlamına geliyordu. Hatayspor kazanınca, ligi 2. sırada bitirdi.
34 maç sonunda 22 galibiyet, 8 beraberlik ve 4 mağlubiyet aldı. 68 gol atıp, 26 gol yedi ve 74 puan topladı.
1. Lig şansı play offlara kalmıştı artık. İlk rakibi Keçiörengücü idi. Deplasmanda oynadığı ilk maçtan, 91. dakikada yediği golle mağlup ayrıldı. Rövanşında ise 2-1 galip geldi ama bu skor elemesine yetmedi, bir sezon daha hayal kırıklığıyla sona erdi.
Kupaya 3. Tur'dan dâhil oldu. Darıca GB'ni eledi ancak sonraki turda 1. Lig ekibi Giresunspor'a boyun eğdi.

Lig istatistiği

En farklı galibiyet: İnegölspor - Bucaspor (5-1), Mersin İY (4-0)
En farklı mağlubiyet: Afjet Afyonspor - İnegölspor (2-1), Sivas Bld. - Eyüpspor (1-0)
Kadroya en çok alınan oyuncu: Alberk Koç - Amir Güren (36)
En çok maçta görev yapan oyuncu: Bayram Olgun - Taşkın Çalış - Veli Çetin - Samed Kaya - Samet Günhan - Semih Ceylan (35)
Dakika olarak en çok formasını terleten oyuncu: Bayram Olgun - Veli Çetin (3150 dk.)
En çok gol atan oyuncu: Samed Kaya (25)
En çok sarı kart gören oyuncu: Mustafa Şen - Yasin Güreler (8)
En çok çift sarı kart gören oyuncu: Murat Erdemir (1)
En çok kırmızı kart gören oyuncu: Murat Erdemir (1)

Belediyeler insan sağlığına dikkat etmeli

'Spor sağlıktır' derler. Buna kimsenin itirazı olabileceğini sanmıyorum. Normal koşullarda tamamen doğru bir söz. Ancak anormal koşullar da mevcut maalesef.
Betonun her yeri kapladığı dünyamızda, dikine büyüyen bir uygarlığın temsilcileri olarak bizler, spor yapmak için başkalarının eline de muhtacız. O ellerin başında devlet geliyor.
Doğa yavaş yavaş yok olurken, boş alanlar yaratmak ve oralardan halkın faydalanmasını sağlamak belediyelere düşüyor. Yeşil alanlar yaratmak, basketbol olsun, voleybol olsun, tenis olsun spor sahaları yapmak belediyelerin sorumluluğunda.
Spor sahalarından biri de halı sahalar. Yapım masrafı diğerlerine göre çok ve aynı zamanda talibi de çok. Böyle olunca da para alınmak zorunda kalınıyor. Alınan para da genel olarak 100 liranın üzerinde. 10'dan fazla kişi oynadığından bu para sorun çıkarmıyor.
Gel gelelim para kazanılan bu halı sahalar, tel tel dökülüyor. Ya bakımları yeterince yapılmıyor ya da hiç yapılmıyor. Böyle olunca 'spor sağlıktır' sözünü auta atıyor. Saha kenarına konan teller dışarıya doğru sarkıyor, bunları tutan demir direkler kabak gibi ortaya çıkıyor. Bu direklere toslayabilir, ciddi sakatlıklar yaşayabilirsiniz.
Halılar, halılığını yitiriyor, neredeyse zemin betonlaşıyor. Bazı yerler yama ile kapatılmaya çalışılıyor ancak yeterli olmuyor, çıkıntı oluşturuyor, saha düzlüğünü yitiriyor.
Çukur oluşan halı sahalar bile var. Bu çukurlara bastığın an, ayağını burkabilir, hatta kırabilirsin bile. Bu yüzden ayağını sakatlayan kişiler oldukça fazla.
Benim oynadığım halı sahada da saydığım tüm olumsuzluklar mevcut. Dahası, yırtık fileler yüzünden top saha dışına bile çıkabiliyor. Sorunların bu kadar olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Yağmur yağdığı zamanlar saha göle dönüyor. Mecburen herkes maçlarını iptal ettirmek zorunda kalıyor. 1 günlük maddi kaybı en az 600 lira oluyor. Ya yağmur yağacağını düşünmemiş yapan firma ya da hayatlarında ilk kez bir halı saha yapmış, en ucuz malzeme ve işçilik kullanmış.  Bizler de bekliyoruz, belediye ne zaman halı sahayı yaptırmaya karar verecek diye. Birinin başına büyük bir olay gelince mi acaba?

Bir fikir daha

Geçen hafta futbol kurallarıyla ilgili bir fikrimi açıklamıştım. Bu hafta da penaltılar ile ilgili bir görüşümü söylemek istiyorum.
Penaltılar atılırken ilk atışı A takımı, sonrakini de B takımı atar. 2. penaltılar olsun 3. penaltılar olsun hep A takımı önce atar. Benim fikrime göre önce A takımı attıysa, 2. penaltılara geçildiğinde B takımı ilk atmalı. 3. penaltılara geçildiğinde de tekrardan A takımı önce atmalı, B takımı sonra. Penaltılarda ilk penaltıyı kullanan takım değişmeli. Çünkü ilk penaltıyı kullanan ile ardından kullanan oyuncu farklı farklı baskılara maruz kalıyor. Her iki takım da eşit baskılar altında olmalı.