Akhisarspor bu sezon çok ilginç bir grafik çiziyor. Lige iyi başladı, beklenmedik galibiyetler aldı, 12 hafta boyunca kazanamadı ve şimdi de 4 haftadır galip geliyor. Son kurban deplasmanda şampiyonluk adayı Fenerbahçe oldu.
Cezalı Okan Buruk'un yerine takımın başında yardımcı antrenör İrfan Saraloğlu vardı. Maç sonu yaptığı açıklamada, karşılaşma öncesi beraberliğe bile razı olduklarını ama kazandıklarını söyledi. Herkese göre Teleset Mobilya Akhisarspor için beraberlik bile iyi sonuçtu.
Maça doğal olarak ev sahibi takım hızlı başladı. Devamlı pas yaptı. Akhisar ise kendi yarı alanına çekildi ve rakibinin pas yapmasına izin verdi, rakip takımı kalesine de getirtmedi. Ancak kendisi de rakip kaleye gitmekte oldukça zorlandı, hatta 14 dakika boyunca da gidemedi.

İlk atakta gol geldi

Hızlı hücumda faulle durdurulan yeşil siyahlılar, kullandıkları serbest vuruşu gole çevirdiler ve ilk ataklarında öne geçtiler. Bu golde Serginho topa kafayı vururken, Muğdat da Serginho'ya bir kafa vurdu. Serginho'da bir şey yoktu ama Muğdat bir süre yerde kalıp, kafasını tuttu.
Golün ardından Fenerbahçe biraz daha vites yükseltmeye başladı. Ancak bu sefer Akhisar, rakibinin ortalar yapmasına ve şutlar çekmesine engel olamadı. Ceza alanına rakibini ilk kez 16. dakikada soktu, onda da ofsayt bayrağı kalktı. Kalesindeki ilk tehlikeyi yaşadığında ise dakikalar 19'u gösteriyordu. Bu da baskıya rağmen defansta ne kadar etkili olduklarını açıklıyordu.
Fenerbahçe yüklendikçe yüklendi, tek kale maç izler olduk. Fakat Akhisar'da da ayrı bir konsantrasyon vardı. 35. dakikada Muğdat sahne aldı, boşluklara daldı, çizgiye kadar inip, topu penaltı noktası civarındaki Seleznyov'a verdi, o da farkı 2'ye çıkardı.
Gol arayan ev sahibi takıma karşı, kaleci Lukac'ın ilk kurtarışı 38. dakikada geldi. O dakikaya kadar kendisine pek fazla iş düşmemişti.
İkinci yarıda da Fenerbahçe etkiliydi ama ilk yarının sonları kadar değil. Akhisarspor 2 farkla öndeydi fakat sahadaki oyun her an Fenerbahçe'nin goller bulabileceğini ve öne bile geçebileceğini gösteriyordu. Akhisar defansı daha ne kadar bu üstün performansını gösterebilirdi ki? Açıklar da verilmeye başlanmıştı.

Larsson'un hatası

57. dakikada ceza alanına bir orta yapıldı. Top süzüle süzüle geliyordu. Dirar arkalardan geldi ama yanındaki Larsson onu takip etmedi. Tek yapacağı şey 5-6 adım atmaktı, o kadar. Boşta kalan Dirar kafasıyla Guiliano'ya pas verdi ve fark 1'e düştü. Gol atmak için o kadar efor sarf ederken, gol yememek için 5-6 adım atmaktan çekinmek...
Golden 2 dakika sonra, Eray'ın gayretleri farkı tekrar 2'ye çıkarttı. Eray rakibini geçerken sendeledi ancak kendisini yere bırakıp, faul almaya gitmedi. Doğruldu ve devam etti, ortasını yapıp, Larsson'a gol attırdı.
Fenerbahçe baskısını sürdürdü, 67'de de umutlandıran golü attı. Sıra beraberliğe gelmişti. Akhisar'da kademeler de çok iyi idi. Birinden geçse, başka bir oyuncu gelip, tehlikeyi önlüyordu. Topla oynama süresi %34 olmasına rağmen, rakibine pek fazla pozisyon vermedi. Ancak 90+3'te kullanılan faul atışında, defans biraz ileriye çıkmıştı. Sarı lacivertliler çalışmış olsa gerek, başarılı bir organizayon gerçekleştirdiler. Soldado 4-5 metre yakınındaki arkadaşına düzgün pas atamadı. Atabilse gol idi. İnanılmaz bir şekilde kaçırdılar ve maç da Akhisar'ın 3-2 üstünlüğü ile sona erdi.

Kollara dikkat
 
Yeşil siyahlı oyuncuların gördüğü sarı kartlardan Sissoko'nun ki tamamen hatalıydı. Ortada bir topa müdahale ederken, istemeden rakibinin ayağına bastı. Lopes'in ki ise çok ucuz verildi. Larsson, oyun devam ederken saha içine giren 2. topu dışarı atmak yerine, saha içinde kalmasına izin verdi. Bunun cezası da elbette sarı kart.
Ceza alanı içerisinde kollar çok kullanıldı. Rakibe ve topa müdahale ederken kollar mutlaka uzaklaştırılmalı. 63. dakikada Lopes, Fernandao'yu hafifçe itti. Bu fauldür. Hakem penaltı verebilirdi. Mustafa Yumlu da benzer şeyleri sık sık yapıyor. Dikkat etmeleri, kollarını rakiplerinden uzak tutmaları gerekir.