Akhisarspor, ne yaparsa yapsın bir türlü defansif oyunda dikiş tutturamıyor. Neredeyse her maçta yaptığı basit hatalar yüzünden sahadan mağlubiyetle ayrılıyor. Adana Demirspor karşısında da basit 2 hataya kurban gitti, kendi sahasında 3-2 yenildi.
***
İstediği sonuçları alamayan Akhisarspor'da teknik direktör Fırat Gül, ilk 11'de defans ve kalede altyapıdan gelen oyuncuları tercih etti. 
Karşılaşmaya kendi yarı alanına çekilip, topu rakibine vererek başladı. Alan vermek istemiyordu ama ceza alanı içerisinde bomboş bırakılan Hasan'ın ayağından golü yedi. Bu ilk hataydı. Sonrasında ise kornerden gelen topu Doğukan kafasıyla cepheye uzaklaştırdı. Çok güzel bir asist yapmış oldu Sinan'a! Ceza alanı hemen önünden şutu ağlarla buluştu. Oysa topu kafasıyla sıyırtıp, arkaya ve ileriye doğru, yaklaşık 45 derecelik açıyla uzaklaştırması gerekirdi. Ama bundan daha iyisi vardı. Arkasında kaleci Halil çıkmıştı ve rahatça topu kontrolüne alacaktı. Halil'in ‘bende’ demesi, Doğukan'ın da bırakması gerekirdi. Demiş olabilir.
***
Bu gol sonrası yeşil siyahlı takım oyun sistemini değiştirdi. Açıldı, yavaş yavaş oyunun kontrolünü aldı, devreye girmeden hemen önce farkı 1'e indirdi.
İkinci yarıya da iyi başladı. 2 farktan sonra rahatlayan ve duran Adana Demirspor'un gardı tamamen düştü. Beraberlik geldi. Sıra galibiyet golüne gelmişti ama bu sefer kaleci Halil sahneye çıktı, büyük bir hata sonrası kalesinde golü görüverdi. Ceza alanı içerisine kullanılan duran top kendisine doğru geliyordu. Çıkıp, top en yüksekteyken alması gerekirken, geç kaldı, Tayyip ondan önce gelip, kafayı vurup, ağları havalandırdı.
Yine beraberlik için yüklenilse de başarılı olunamadı.
***
Kaleci Halil'de ürkeklik, güvensizlik vardı sanki. Bakışları ve davranışları bende bu hissi doğurdu. 
***
Akhisarspor'un küme düşme hattı üzeriyle olan puan farkı 5'e çıktı. Önünde kısa bir zaman ve çok zorlu rakipler var. Hücum olarak az da olsa bir ümit veriyor ancak defansif olarak çok büyük bir mucizenin gerçekleşmesi gerekli olduğu görülüyor.

Altay'dan beklenmedik mağlubiyet

Altay, mutlak galibiyet parolasıyla çıktığı Boluspor maçını, kendi sahasında oynamasına rağmen 1-0 kaybetti. 
***
Tek kale maç oldu. Altay yüklendi, Boluspor kendi yarı alanına çekilip, defans yaptı. Siyah beyazlı takımın birçok maçı böyle geçmiş ve ileriye çıkmakta yavaş olduğu için eleştirmiştim. Ama o takım geçmişte kaldı. Bu müsabakada tam olmasa da yine de hızla ileriye çıktı. Pozisyon bulamazdı, buldu. Rakibi ette duvar ördü kale önünde, yeri geldi topun önüne atladı ve vücudunu siper etti, gol olmasına engel oldu.
Yok denecek kadar az pozisyon bulan Boluspor, hediye golle öne geçti. Muhammed ceza alanına girdi ama çok çapraza gitti. Auta çıkmak üzereyken, mucize gerçekleşti, kaleci Cihan önüne yattı, penaltı kazanmalarını sağladı. Cihan, bu tür çok çok basit hataları arada sırada yapıyor, gol yenmesine neden oluyor. Kalesini terk etmese gol kesinlikle olmazdı. Terk etti diyelim, defans oyuncusu gibi önünde ayakta kalıp, kaleyi kapatsa yine gol yemezdi. 
Penaltıdan atılan gol, Boluspor'a cesaret verdi. Bu onların direncini üst seviyeye çeken bir doping oldu. Defansta daha sağlam durdu, zamana daha çok oynadı. Zor durumlara düşse de puan almayı başardı.
***
Son haftalara girilirken, Altay, çok büyük bir darbe almış oldu. Ama bundan sonraki maçları da alt sıralardaki takımlar. Tüm maçlarını kazanabilme ihtimali yüksek. Bunu başardığı takdirde mutlaka ilk 2 içerisine girecektir.
***
Yüklenen siyah beyazlı takım ceza alanı içerisinde topu kaptırdı. Sahanın en hızlılarından Kappel, arkadan rakibinin önüne 2-3 kere ayak uzatıp, düşmesine neden oldu. Hakem faul düdüğü çalarak, oyunu durdurdu. Oysa ayak uzatacağına hızını kullanıp hemen yanına gelip omuz koysa, topu kapabilir, atak devam edebilirdi. Aynı zamanda rakibine nefes alma şansı vermemiş olurdu. 
Mossoro son dakikalarda defansta oynamaya başladı. Arkadaşlarını sürekli uyarıp, boşta olan rakip oyuncularını tutmalarını istedi. Bazen dediklerini yapmadıkları oldu, kendi hemen yanaşıp, markaja aldı. Bunu yapabilen oyuncu sayısı maalesef az sayıda var.