Altay 45 dakika 1 kişi eksik oynadı, ne gol yedi ne de gol atabildi, sahadan 1 puanla ayrıldı.
Süper Lig yolunda geleceğe umutla bakmak için Altay'ın, sahasında oynadığı Giresunspor maçını kazanması gerekiyordu. Maça iyi başladı. Topa sahip oldu, rakibine atak şansı vermedi. Ancak pozisyona girmekte çok zorlandı.
Giresunspor ilk kez kaleye 8. dakikada gitti, onda da üst direğe takıldı. Bundan sonra oyun biraz daha dengelenmeye başladı.
Tempo olarak oyun bu ligin ortalamasında idi. Ancak 20. dakikadan sonra konuk takım defansında top çevirmeye başladı. Ev sahibi takım da beklemeyi tercih etti. Tempo iyice düştü.
Altay'ın kaleyi bulan ilk topu 40. dakikada geldi. Özgür faul atışında ceza alanına orta yaptı, Abdulkadir kafasını vurdu, kaleci Adriano kornere çeldi. Maç sonunda toplam kaleyi bulan şut sayısı 2 idi.
44. dakikada Del Valle ile 2. kez üst direğe nişanlandı top. Cihan parmaklarının ucuyla dokunmuştu. Dokunmasa harika bir gol olacaktı.
İlk yarı sona ermek üzereyken İbrahim çok ileriye çıktı, topa hamle yaptı ama rakibi önce davrandı. Ayağına basınca hakem Erkan Özdamar doğrudan kırmızı kartını çıkardı.
***
İkinci yarı futbol oynanmadı dersem yeridir. Siyah beyazlılar 10 kişi olduğu için oyunu yavaşlattı. Ancak yeşil beyazlı takım sahadaki oyuncu fazlalığına rağmen, bu avantajını yeterince kullanmadı. Yavaş oyuna devam etti. İstek, hırs yoktu.
Çok fazla faul oldu, çok fazla sakatlık yaşandı, çok fazla oyun durdu. Hayatım boyunca ilk defa bir olaya da şahit oldum. Üst üste 2 kere köşe gönderi kırıldı ve değiştirilmek zorunda kalındı. Kırıldığını herkes görmüştür ancak 2 kere olanını pek gören çıkmaz.
Altay kendi yarı alanına çekildi, kaptıkları topu ileriye doğru vurdu. O toplara hareketlenen kişi Paixao idi. Çok yavaş bir oyuncu. Bu yüzden hiç bir şey yapamadı. Teknik Direktör Ali Tandoğan, sahanın en yavaş oyuncularından biri olan Paixao'yu çıkardı, yerine hızıyla öne çıkan Kappel'i koydu. Bu sefer de ona doğru pek fazla uzun top gelmedi. Uzun toplar genellikle defansa yardıma geldiğinde atıldı. Forvet oynamaya hiç alışık değil. Her zaman kanatlarda oynar, sık sık defansa gelip, yardımcı olur.
Ev sahibi takım 82'de kazanabileceği pozisyonu buldu. Kappel çalımlarla kaleye yaklaştı ve şut çekti. Defans ayak koydu. Seken top kalecinin kucağına geldi. Oysa solda Putsila bomboştu. Pas atsa, hafif çaprazda kaleciyle karşı karşıya kalacaktı.
Pozisyon olarak da çok kısır bir mücadele oldu.
***
Siyah beyazlıların 3 kalecisi var hepsi de bu sezon ilk 11'de yer aldı. Aydın ve Emre başarıyla kalelerini korumuş olsalar da, bazen çok basit hatalar yüzünden güven kaybına uğradı. Cihan son haftalarda eldivenleri devraldı. Ondan bugüne kadar hata pek görmemiştim. Ama bulaşıcı mıdır nedir? Alpay, yaklaşık 30 metreden bir şut çekti. Kalesinden hafif çıkmıştı. Top biraz havadan kaleye doğru inmekteydi. Geri geri geldi. Rahatça çıkarabilirdi yumruklayarak. O tokatlamayı tercih etti. Hafif havalanan top, kaleye doğru ivme aldı. İkinci hamleyle çıkardı. Hakem devam ettirdi ama gol olup olmadığını kameralardan bile anlaşılmadı. Çizgi kamerası yoktu. Çizginin hemen arkasındaki kale arkası kamerada gol gibi görünse de, açı farkı bizi aldatabilir.
***
Karşılaşmanın hakemi Erkan Özdamar, çok fazla faul düdüğü çaldı, çok kart gösterdi. Her iki takım oyuncuları tarafından tepki gördü. Özellikle de İbrahim'e gösterdiği kırmızı kart sonrası, taraftarlar maç boyu hakem ve federasyon aleyhinde tezahüratlarda bulundu. Buna küfür ve hakarette karıştı. O kadar kızmışlardı ki, cezayı bile umursamadılar. Evinde oynayacağı sonraki karşılaşma seyircisiz olabilir.