Pazartesi günü iki İzmir takımı sahaya çıktı. Biri Süper Lig'de mücadele eden Göztepe, diğeri ise 1. Lig'in müdavimi Altınordu... İki maçın başlama saati arasında 1 saat fark vardı. Çakışıyordu ama yine de ikisini izleyebildim.
Oylama yapılsa ve sorulsa; 'Gazişehir Gaziantep - Göztepe maçını mı izlemeyi tercih edersiniz, Altınordu - Adana Demirspor maçını mı?' diye, Süper Lig takımları tercih edilirdi büyük oranda. Ama yanlış tercih olurdu.
Süper Lig ve 1. Lig birleştirilse ve haftanın enleri yapılsa, en iyi maç Altınordu'nun, en kötü maç Göztepe'ninki seçilirdi kanımca. Kötülükte Galatasaray - Fenerbahçe maçını bile geçerdi. Ben yazmaya iyi olandan başlayayım.

Altınordu 1 puanla yetindi

Her zaman aynı şeyi yazıyorum. Altınordu, bildiğimiz Altınordu. Kaleden pasla çıkan, kaptırana ya da gol atana kadar pas yapan takım. Rakipleri için de genellikle aynı şeyi yazıyorum. Tam saha pres yapan ve Şeytanların pas yapmasına engel olmaya çalışan takım. Bu oyun sistemleri klasikleşti.
Ancak değişik bir şey vardı. Çok koşan, ısıran bir takım. Adana Demirsporlu oyuncular çok koştu, çok pres yaptı, rakibini adeta ısırdı. Altınordu da ayak uydurmaya çalışınca karşılaşma çok yüksek tempoda oynandı ve maç bitene kadar hiç bir şekilde düşüş olmadı.
***
Mücadeleye konuk takım hızlı girdi. Özellikle Volkan Şen Altınordu'ya çok zor anlar yaşattı. Bir türlü tutulamadı. Süratiyle ve dar alanda etkili oyunuyla ele avuca sığmadı. Denge sağlanmaya başladığı sıralarda, 28. dakikada Volkan penaltı yaptırdı ve takımının öne geçmesini sağladı.
Penaltı canavarı Erhan, bu sefer de iyi uçtu direk dibine kadar ama köşeyi doğru tahmin edememiş, ters köşeye gitmişti.
Gol sonrası Şeytanlar topa daha çok sahip oldu, konuk takım hızlı hücumlarla gol aradı.
***
İkinci yarıya Adana Demirspor golle başladı. Volkan'ın gayretleri farkın 2'ye çıkmasını sağladı. Kırmızı lacivertliler 3 dakika içinde karşılık verdi ve farkı tekrar 1'e indirdi. Beraberlik için yüklendi, bol bol pas yaptı ama kaptırdığında da kalesinde bol gol pozisyonları yaşadı. Rakibin Berk gibi hızlı oyuncularıyla baş edilemedi. Erhan başarılı kurtarışlarıyla farkın açılmasını önledi.
Sabırla oynayan Altınordu, sabrının neticesini 78'de aldı ve skora dengeyi getirdi. Maç bitene kadar her iki takım da galibiyet için uğraştı durdu, ikisi de başaramadı ve mücadele 2-2 beraberlikle sonuçlandı.

Göztepe sıktı ama puanı kaptı

Temposu çok çok düşük bir maç oldu. Göztepe deplasman takımıydı, beraberlik bile yetebilirdi. Ama Gazişehir Gaziantep ligde 3. sırada idi ve yendiği takdirde 2. sıraya çıkacak, lider ile puan farkını 1'e indirecekti. Tempoyu yüksek tutmalıydı, tutmadı.
Orta sahada geçen bir mücadele oldu. Kaleye yaklaşıldığında pas hataları yapıldı. Şutlar ise çok kötüydü kaleyi bile tutmadı. Kalecilere pek iş düşmedi.
***
Maçın kaderi 50. dakikada değişti. Atılan uzun pasta Beto kalesini terk etti. Yere çarpan top Portekizli kaleciyi aşınca elle müdahale etti. Ceza alanı dışındaydı, kırmızı kartı yedi. Ellemese top hem kaleye doğru gidiyordu hem de Gazişehirli oyuncu koşu yapmıştı ve boş kaleye gol atacaktı. Şimdiye kadar takımın her zaman kahramanı olan Beto'nun böyle bir hata yapması beni çok şaşırttı.
Önceki yazılarımda sulanan sahalardan bahsetmiştim. Maçın hemen başında ve devre aralarında çimler sulanır. Bu sebepten dolayı ilk dakikalarda toplar yere temas edince çok kayar. Bu göz ardı edilmemeli. Hatalı çıkışın sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum.
***
58. dakikada da Güray orta yaptı. Topa kimse dokunamadı. Kaleye Beto'nun yerine geçen Göktuğ atladı ama çaresiz kaldı ve top ağlarla buluştu. Burada da top yere çarpmış ve biraz hızlanmıştı. Ancak kaleye doğru gelen bu topa Alpaslan rakibiyle birlikte hareketlenmiş, sonra birden duraksamıştı. Ya Göktuğ'un çıkarabileceğini düşündü ya da topun auta gideceğini. Kanımca müdahale edebilirdi, o maksatla topa gitseydi eğer.
Göztepe sahada 1 kişi eksik olmasına rağmen, Gazişehir bu skoru korumayı amaçladı. Karşılıklı bir kaç pozisyondan sonra 82'de Berkan'dan ilkine benzer bir gol geldi. Bana göre o da orta yapmak istedi ama top fazla açıktan gitti. Biraz ileride yakalanan kaleci Günay'ı da aştı, harika bir gol oldu. Skora eşitlik gelmişti.
Ev sahibi takım yüklenmeye başladı. Gol pozisyonları buldu ama değerlendiremedi. Karşılaşma 1-1 sona erdi.