Altınordu'nun sattığı bazı oyuncuları elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Çünkü bana göre yanlış kulüplere transfer oldular ve gelecekleri tehlikeye girdi. Eskiden kırmızı lacivertliler oyuncularını süre alamayacakları kulüplere göndermezlerdi. Ama artık bu gelenek bozulmuşa benziyordu.
Berke Özer, Fenerbahçe'ye transfer oldu. Sarı lacivertliler de kaleyi devralacak bir oyuncu almak istiyordu ama o isim Berke değildi. Elinde çok kaleci vardı. Altınordu'nun yedek kalecisinin Fenerbahçe'de kadroya girmesi beklenemezdi. Altyapıdan kadroya kaleci takviyesi bile yapıldı, Berke alınmadı. Bu sebepten kiraya verildi ve Belçika'nın 2. ligdeki takımı KVC Westerlo'ya gönderildi. Proximus League'de 10 maçın tamamında forma giydi ve 90 dakika boyunca kalesini korudu. 7 gol yedi. Şampiyonluk adaylarından biriler. Oynadığı ülke ve kulüp her ne kadar zayıf gibi görünse de, bir yerden başlaması gerekiyordu. Burada kendini kanıtlaması şart yoksa kaybolup gidebilir.
***
Fenerbahçe'ye giden diğer bir isim Barış Alıcı. Hazırlık maçlarında oynatıldı ama kiralanması gerektiğine karar verildi. Rizespor'a gönderildi. 7 haftalık süreçte, sadece 3 maçta oynadı. Onda da sonradan oyuna girdi ve toplam 28 dakika süre alabildi. Ona bu transfer pek yaramadı. Yedek kulübesinde oturmak büyük bir kayıp. Böyle giderse Fenerbahçe'de tutunması zor.
***
Beğendiğim oyunculardan Erce Kardeşler, sezon başında Trabzonspor'a transfer oldu. Bir Süper Lig takımına gitmesi iyi idi ama geçen sezon 13. haftada kaleyi devralmış ve sakat olduğu 2 maç dışında bırakmamış bir kaleci olan Uğurcan Çakır vardı rakibi olarak. Kalesini başarıyla korumuş, herkesten geçer not almıştı. Üstelik de Trabzon'un alt yapısından çıkmıştı ve taraftarlar, kendi evlatları gibi seviyor, sahip çıkıyordu. Bu sebepten Erce'nin yedek kulübesine mahkum kalacağını ve burada paslanabileceğini yazmıştım. Avrupa Kupaları olsun, Süper Lig olsun tüm maçlarda yedek kulübesinde oturdu. Uğurcan'ın gösterdiği bu performans yüzünden de buraya mahkum kalacağı aşikar.

En fazla 3 transfer

Altınordu'dan başladım, devam edeyim. 2020 senesinde Süper Lig'e çıkma hedefi vardı. Ama şu anda bu hedeften çok uzaklar. Diğer takımlara göre oynadığı oyun olarak çok gerideler. Gerçi Şeytanlar her sene lige kötü başlar, sonra toparlar ve genellikle sezonu 7. sırada bitirirler. Bu sene de kötü başladı ama gelecek için de pek bir ümit vermiyorlar.
***
Her zaman savunduğum bir şey vardır. Bir takıma her sene en fazla 3 transfer yapılmalıdır. Fazlası zarardır. Çünkü yapılan fazla transferler yüzünden o takımda bir sistem oturtmak zor olur. Altınordu'nun bir sistemi var ama her sezon aldığı ve gönderdiği oyuncuların çokluğu yüzünden tam olarak işlemiyor. Bunun için zaman gerekiyor. Ancak bu sefer gidenler ağır toplar oldu. Başarılı bir yıl geçiren oyuncular, başka kulüplerce transfer edildiler.
***
Erce Kardeşler ayağını çok iyi kullanan bir kaleci idi. Bir oyuncu gibi paslar atardı. Onun yerine kaleye geçen Erhan Erentürk bu konuda çok eksik. Geri paslarda bir tedirginlik yaşıyor. Pas verirken oldukça zorlanıyor. Oysa bu takımda kaleciden başlayan ayağa pas sistemi var. Bu sisteme tam olarak alışması şart.
Defansın göbeğinde oynayan Hasan Hatipoğlu takımın en iyilerinden biriydi. Bu nedenle hemen kaptı BB Erzurumspor. Sefa Yılmaz ayağına oldukça hakim klas bir oyuncu idi, Süper Lig'den Gençlerbirliği'ne gitti. Yusuf Acer ve Murat Uçar, beğenilip transfer edilen diğer oyuncular idi. Gönderilen bu isimlerin yerlerine yeni oyuncular alındı ama doldurulamadı. Beklenen performansların çok gerisinde kaldılar. Ve sonuç olarak Süper Lig hedefinden daha ilk haftalarda uzaklaşılmaya başlandı.
***
Sonuç olarak, hedef büyük ise öne çıkan oyuncular mutlaka takımda tutulmalı, eksik görülen yerlere en fazla 3 oyuncu alınmalı, bu alınan oyuncular yavaş yavaş sisteme adapte edilmeli. Ne kadar fazla transfer, o kadar geç adaptasyon. Ne kadar geç adaptasyon, o kadar az başarı.