Altınordu, sahasında ağırladığı Boluspor'u, çok rahat bir oyunla 3-0 yendi ve 1. Lig'in son haftasına Play-Off hattı içinde, 5. sırada girdi.
Karşılaşmanın Altınordu için rahat olmasının 2 sebebi vardı. İlki rakibinin Play-Off umutlarını yitirmesi, ikincisi ise daha ilk dakikalarda gelen gol idi.
***
Karşılaşmaya istekli başlayan Şeytanlar, soldan Anıl'ın hızla ileriye çıkması ve içeriye topu göndermesi ile 1-0 öne geçti. Orada Hayrullah Bilazer, rakibinden önce ayak koydu, diğer ayağına da çarpan top ağlara gitti.
Boluspor'un erken yediği gol, oyun sistemlerini değiştirmesine neden oldu mu bilemeyeceğim, gol atmak için tam saha pres yapmaya başladı. İleride baskı yapınca, defansını da ileriye çıkarmak zorunda kaldı. Fakat bu baskı Altınordu'nun topla çıkmasını hiç engellemedi. Kaleden başlayan paslaşmada, her seferinde boşta bir adam bulundu, ayağa paslarla baskı aşıldı, top ileriye taşındı.
Konuk takım tarafından bakacak olursak, eğer ki adam adama oynamakta sorun yaşıyor, hep bir adamı boşta bırakıyorsan ve de rakibin Altınordu ise, bu oyun sisteminden vazgeçmen gerekir. Çünkü kırmızı lacivertliler 1-2 tane dışında kolay kolay hata yapmaz, bunu 90 dakika devam ettirebilir. Yaptıkları hata gol pozisyonu getirebilir ancak gol yeme olasılığını kat kat arttırır. Çünkü...
Defanstan kolay çıkan Altınordu, rakip defansı ileride yakaladı. Defans arkasına top atmayı, defans arkasına koşmayı çok seven bir takım. Hızlı oyuncuları var ve bunu yapmaya bayılıyorlar. Sağdan, soldan, ortadan her yerden defans arkasına sarktılar, 2 gol daha buldular ve ilk yarıyı 3 golle tamamladılar.
***
İkinci yarı da sahadaki sistemler aynı idi. Ama bu sefer Şeytanlar, Boluspor üzerine pek fazla gitmedi. Kendi yarı alanlarında, baskı altında devamlı top çevirdiler, rakip oyuncuları koşturup durdular. Sanki maç öncesi antrenman yapıyorlar gibi idi. Hava da çok sıcaktı. Bolulular böyle bir havayı aylardır görmüyorlardı. İzmirliler de alışık değildi. Bu sebepten de hakem su molası verdi her iki yarının ortalarında. Sıcakta topun peşinden koşmak kolay değil. Konuk takım hep koşmak zorunda kaldı. Ev sahibi takım ise topu koşturdu.
Altınordu top rakipteyken yıldırıcı pres yaptı. Bazen 1 kişiye 3 kişi saldırdı. Isırdı, yıldırdı, rahat oynatmadı. Pres en uçtaki forvet oyuncusundan başladı. Bu sayede de rakibine çok az gol şansı tanıdı. Bu şansları kötü değerlendirdiklerinden de gol atmayı başaramadılar.
***
Karşılaşmada öne çıkan bir oyuncu pek olmadı. Sefa yine klas hareketler yapsa da geçen haftaki kadar dikkat çekecek nitelikte değildi. Maçın adamını seçemesem de bahse değer bir kişi buldum. Bolu'dan Hayrullah, kendi kalesine bir gol attı. Riskli bir şekilde müdahale etmek zorunda kalmış, şansızlık yaşayıp diğer ayağına da topu çarptırmış ve kendi kalesine gol atmıştı. Buna değinmiştim. Takımı ikinci yarıya hızlı bir giriş yapmıştı. 48. dakikada yapılan ortada arka direkte bomboştu. Bu sefer rakip kalede pozisyon yakalamıştı. Bir futbolcuya yakışmayacak şekilde çok kötü vurdu, topu kale dibinden dışarıya attı.
Erce'yi de es geçmemek lazım. Kaleciliğini hep överim ama bu sefer kendisini yereyim. Son dakikalarda hava topuna çıktığında temas yaşadı ve yere düştü. Sakat olan dizini tutarak kıvranmaya başladı. Büyük bir sakatlık gibi geldi. Ama hemen ardından kalktı, faul atışını kullanırken topa öyle bir hızlı vurdu ki, şaşırdım. Bu kadar kıvranan biri, 1 dakika içerisinde bu kadar çabuk nasıl iyileşebilirdi?
***
Geldik artık son haftaya. Hatayspor ile Osmanlıspor Play-Off'u garantiledi. Hatayspor ligi 3. sırada bitirecek. Osmanlıspor'un sıralaması belli olmadı. Diğer 2 bilet için 3 aday var; sırasıyla Altınordu, Gazişehir Gaziantep ve Adana Demirspor. Altınordu yendiği takdirde Play-Off'a kalacak. Aksi durumda diğer iki takımın sonuçlarına bakacak. Yenilse dahi bir şansı var. Rakip Giresunspor. Deplasmanda oynayacak olsa dahi, rakibi küme düşme korkusunu atlattı. Pek de iyi futbol oynamıyorlar ve maça tatil havasında çıkabilirler.
