Hani 'A'dan 'Z'ye tüm yetkililer yıllardır 'Esnafa' laf ettirmiyorlar…
Her şeyin başında 'esnaf' var!
Özetle başımızın tacı esnaflarımız…
Esnaf sözcüğü aslında büyük bir yelpazeyi içinde barındırıyor…
Üretici bile bir şekilde 'bu yelpazenin içine' giriyor…
Ama bunların başında 'mahalle bakkalları' geliyor…
Sonra berberler, hatta tek tekçiler yani meyhaneciler…
Buralarda hemen her gün hükümet kurulur ya da yıkılır…
En azından eskiden böyle idi…
Tabii kahveci esnafını da unutmamak lazım…
Ama bir de 'kaymak tabaka' var…
Bunlar şoförler…
İzmir'de, İzmirspor Seyfi Özgizler döneminde 'altın dönemlerini' yaşamışlardı…
Sonra yasalar değişti ve bugünlere gelindi…
Nasıl bir zamanlar 'gecekondu' sahipleri ekmeklerini güç kazanırlarken, bir anda 'toprak ağası' gibi oldular ve 10-15 daire sahibi olup, siyasette de söz sahibi oldularsa, bir taksi plakası olan da köşeyi bir değil birkaç kez döndü…
Taksiciler ya da şoförlerin büyük bölümü kimden yana?
Siyaset için söylüyorum:
İstisnasız denilecek şekilde Reis yanlıları…
Yani AKP'liler…
Şimdi anket yapanlar 'kemik oy' falan diyorlar, buna rağmen CHP AKP'yi yakaladıysa bunun en önemli faktörlerinden biri de Şoför esnafı…
Reis'in günlük yaşantısına şöyle bir göz gezdirin;
Mutlaka ve mutlaka bazen gün aşırı, hiç olmazsa haftada bir gün mutlaka bir taksi durağının önünden geçerken, konvoya 'dur' talimatını verir ve hiç olmazsa bir çaylarını içer, gönüllerini alır ve ayrılırdı…
Ben de tanıklardanım…
İzmir'de seçimlerden önce bir anket yapmıştık;
Özellikle Taksi şoförleri çekinmeden, hatta gururla 'Oyum AKP'nin' diyorlardı…
Yanı sandıklar açılmadan sonucu belirliyorlardı…
Şimdi durum aynı mı?
Bilemiyorum…
Dikkat ederseniz, bunu kırmak için İstanbul'da CHP bilmem kaç kez AKP'nin hegemonyasındaki Şehir Meclisi'ne 'Yeni taksi ruhsatları verilmesi' önerisini getiriyor, ama bildiğim kadarıyla 9 kez de 'Hayır' yanıtını alıyorlar…
Taksici esnafının hakkı korunuyor…
Korunuyor ama ya müşterilerinin şikâyetlerine ne demeli?
Yani getirecekleri oylar, bu kez dolaylı yoldan da olsa muhalefete gitmeye başladı…
Bunları neden anımsadım:
İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan taksi şoförlerinin uyması gereken 12 kuralın yazılı olduğu görseller illere gönderildi de ondan…
Bence bir uyarı niteliğini taşıyor bu 12 kural…
Görseller, ülke genelinde taksi duraklarına, taksi bekleme yerlerine ve yolcuların görebileceği diğer yerler ile taksilerde de yolcuların görebileceği uygun alanlarda (koltuk arkası cep vb.) bulundurulacak; ilgili kurumların resmi internet sitesi ve sosyal medya hesaplarından paylaşılacak.
Şimdilik bu kadar…
 
Nasıl güveneceğiz
 
Bir sözüm de 'seyyarlara!'
Belki de onları ve derneklerini destekleyen ender kişilerden biriyim…
Ama;
Bir büyük şehrimizde iki gün önce 'Destek' amacıyla bir motorlu seyyara 'Çekirdeksiz üzüm' fiyatını sordum;
'10 TL.' dedi…
Az ilerideki markette 7 TL. idi…
'Nasıl oluyor?' deyince 'Agbi sana 8 TL.' dedi…
Bir soru ile 2 TL. gibi önemli bir indirim yaptı…
Bugün, yani bu satırları yazmadan önce, yine bir seyyara 'Mandalin ne kadar?' diye sordum…
Bu sırada kasadan aldığı bir mandalini yiyordu, 'Gel paylaşalım!' dedi…
Tekrar fiyatını sordum:
Önce '7 TL' dedi, ardından fiyatını '6 TL'ye' indirdi…
İnanın 100 metre ileride adını vermekten çekinmeyeceğim Migros Mağazasında hem de harika ambalajın içerisinde kilosu 4 TL 95 kuruştan satılıyordu…
'Hayırlı işler!' deyip yürüdüm…
Bir yandan 'Fakir fukara bizden alışveriş ediyor' diyorlar, diğer yandan gelip geçenden ürüne fark istiyorlar…
Bu nasıl iş?
Son cümlem şöyle:
Muhtarlardan ne haber?