Sık sık belirtiyoruz. Dünyanın dört tarafından mektuplar alıyoruz, diye...
Son mektubu ise Gabriel Santos, 'Dünyanın akciğerlerini kurtarma zamanı!' başlığıyla göndermiş..
Mektup özetle şöyle; 'Yaşar, benim adım Gabriel, Amazon'un kalbinde, Rio Branco'da yaşayan bir avukatım. Amazon ormanları için imza kampanyası başlattım çünkü Brezilya Hükümeti'nin tüm kademelerini harekete geçirip Amazon yağmur ormanlarındaki yangınlara son verilmesini istiyorum!
Senin de desteğini bekliyorum.'
Bundan güzel mektup mu olur?

Amazon yangınlarını durdurun!

Gabriel Santos, kampanyasını bu muhataba yönelik başlattı: Governo Federal.
Gabriel, 'Yetkililerin, bu bölgede orman yangınlarının artmasına neden olan şeyi araştırmasını ve suçluları bulmak için bir soruşturma başlatmasını talep ediyorum' diyor.
Bizim dışımızda yine belirlediği, destek beklediği isimlere; Portekizce, İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca (Peru), Rusça, İspanyolca (İspanya) mektuplar yazıyor.
Brezilya Uzay Ajansı'na göre, bu yıl Amazon ormanı yangınlarının sayısı 2018'in aynı dönemine göre % 84 arttı. Gabriel, 'Ben burada yaşıyorum ve hiçbir zaman bu kadar kısa sürede bu kadar fazla yangın görmemiştim. Şu an 71.000 yeni yangın noktası var.
Yangınların yarısından fazlası Amazon'da bulunuyor ve yalnızca biyolojik çeşitliliği ve ekosistemleri öldürmekle kalmıyor aynı zamanda milyonlarca insanın, özellikle de duman nedeniyle nefes alamayan yaşlıların ve çocukların sağlığını olumsuz etkiliyor' diyor.

Gece erken oldu

Geçtiğimiz Pazartesi öğleden sonra, kuzeydeki yangınlardan çıkan duman o kadar kuvvetliydi ki, Sao Paulo'da insanlar havanın 15.00'te karardığına şahit oldu. Bu, kendisinin bir şeyi anlamasını sağladı: Kuzey ya da güneyli olmaları farketmez. Nehir kıyısında mı yaşıyorsun yoksa şehirde çalışan bir yönetici. Çevre politikalarının çökmesi hepimizi etkiler. 'İyi bir soruşturma, bunun bir daha yaşanmamasını sağlayabilir.'
Tabii ki bu her ülke, bizim için de geçerlidir.

Ege Orman Vakfı için

TARKEM girişimleriyle hayata geçen Kemeraltı Sokağı'nda, 6 - 15 Eylül 2019 tarihleri arasında İFOD İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği tarafından organize edilen 'Kemeraltı, Basmane ve Kadifekale' Fotoğraf Sergisi ziyaretçilerini bekliyor.
İFOD üyelerine ait 38 fotoğrafın ve İtalya'dan kardeş dernekleri Cupolone Fotoğraf Kulübü üyelerine ait 9 adet fotoğrafın sergileneceği alanda yine tüm gün izlenebilecek olan 'Kemeraltı, Basmane ve Kadifekale' adlı fotoğraf gösterisi de yer alıyor. İFOD ve Cupolone üyelerine ait 47 fotoğraf 9 Eylül 2019 Pazartesi akşamı 20.00 - 21.30 saatleri arasında Kemeraltı Sokağı'ndaki sahnede 'açık arttırma' usulü ile TARKEM tarafından toplantıda bulunacak iş insanlarına ve tüm katılımcılara Ege Orman Vakfı'na fidan bağışı için satışa sunulacak.
İzmir'in ormanlarının yanmasından, yakılmasından sonra, yaşadıklarımızdan sonra Amazon Ormanları da, diğer yangınlar da beni yakından ilgilendiriyor, tüm İzmirli hemşehrilerim gibi...

Sizce İzmir ne demek?

Türkiye'nin aydınlık yüzü İzmir'in kurtuluş günü olan 9 Eylül öncesi, Buca Belediyesi sosyal medya üzerinden özel bir çalışma başlattı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirilen kurtuluş mücadelesinin İzmir'in düşman işgalinden kurtulmasıyla zaferle sonuçlandığı, 9 Eylül 1922'nin 97'inci yıl dönümüne özel olarak sosyal medyadan anket gerçekleştirildi. Buca Belediyesi'nden kurtuluşa özel İzmir videosu'nda şu soru soruldu: 'Sizce İzmir ne demek?'
Sosyal medya hesapları üzerinden 'Sizce İzmir ne demek?' anketi de başlatan belediye, en popüler cevaplarla hazırladığı videoda İzmir ruhunu yansıttı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği ankette popüler olan yanıtlar içerisinde; 'hoşgörü, kardeşlik, aydınlık, özgürlük, cumhuriyet'  gibi kent kimliğine dair ifadeler yer aldı.

İzmir, kurtuluş demek

Vatandaşlardan gelen cevapların ardından 9 Eylül'ün ruhuna uygun olarak İzmir videosu hazırlandı. Buca'nın sembol yerlerinde çekilen videoda her yaştan ve her kesimden gönüllü olan vatandaşlar, İzmir'i anlattı. Video ile tüm İzmirlilerin 9 Eylül kurtuluş gününü kutlayan Başkan Erhan Kılıç ise, 'İzmir demek, cesaret demek; kurtuluş demek' ifadesini kullandı.

DİP EKSPRES

Mahkûmlar şikâyetçi

Türkiye genelinde 400'e yakın cezaevinde 270 binden fazla tutuklu veya hükümlü bulunuyor. Harcama limitleri ve bütçeleri sınırlı olan mahkumlar, cezaevindeki kantin fiyatlarına isyan ediyor.
Enflasyondaki artış Türkiye genelinde tüm ürünlere zam olarak yansırken, cezaevi kantinlerindeki özellikle sebze ve meyve fiyatlarının İstanbul'un zengin semtlerindeki fiyatlarla yarıştığı ifade ediliyor.