Ayrıcalık: Başkalarından ayrı ve üstün tutulma durumu, üstünlük olarak tanımlanmakta TDK sözlüğünde. Ama ayrıcalık denen şey toplumumuzda en aşağıdan yukarılara dek içimize yerleşmiş durumda. 
Genelde hepimiz gittiğimiz yerlerde işimizi kısa yoldan halledebilmek için tanıdık bir yüz, o da olmazsa bize öncelik sunacak hareket, ya da söylem bekleriz. Bu duygu veya düşünceyi taşımayan çok az insanımız vardır işin gerçeği.
Ama ayrıcalık meselesi bizde öylesine yaygınlaşmıştır ki, toplumda belli bir konum elde eden kişilerin hemen çeşitli ayrıcalıklar peşinde koşmaya başlaması nedeniyle bu işin suyu çıkarılmış, ayrıcalıklar artık iyiden iyiye herkesin gözüne batmaya başlamıştır. 
Aslında kişiler, kendilerine tanınan ayrıcalığı zamanı ve yerine göre kullansa bu pek sorun yaratmayacaktır.  Ama özellikle yetki ve sorumluluk dışı kullanılan ayrıcalıklar nedeniyle, ayrıcalık sahiplerinin tavırları artık iyiden iyiye toplumun gözüne batmaktadır.
24 Aralık Aralık 2019 Salı günü Resmi Gazetede yayınlanan 196 sayılı yasanın 42. maddesinde Trafik Kanununda yapılan düzenleme ile geçiş üstünlüğüne sahip araçlar belirlendi ve TBMM’den çıkarılan yeni yasayla ‘Milletvekili araçları trafikte üstünlüğü olanlar ‘ kapsamına alındı.
Gece yarılarına dek süren konuşmalar, tartışmalar sonrası sayın vekillerimizin üstün çalışma gayreti ile yanılmıyorsam saat 03.00 sularında bu yasa onaylanmıştı.
Her ne kadar bu geçiş üstünlüğü ayrıcalığı için sunulan gerekçeler çok fazla basit olsa da ben hala sayın vekillerimizin niye böyle bir ayrıcalık istediklerini anlayamadığım gibi, hangi işleri için çok acil olarak TBMM’ye yetişmeleri gerektiğini bir türlü bulamadım! 
Hele hele bazı kesimlerin dile getirdiği gibi bu parlamento ‘işlevsiz’ ise böyle bir ayrıcalık niye arzu edildi ve sunuldu?
Bunları anlatmamdaki amaç bu ayrıcalığın nasıl kullanıldığına dair geçen hafta basınımıza düşen bir haber ile ilgiliydi.
İYİ  Partinin değerli bir vekilinin kızı ( Kocaeli ) sosyal medya hesabından bu ayrıcalığın nasıl kullanıldığını Instagram hesabından yaptığı canlı yayınla paylaşarak güzel bir örneğini verdi. Çakar takılı babasının aracı ile emniyet şeridi üzerinde trafiği ihlal ederek hızla yol alan araçtan ‘geliyorum’ diyerek arkadaşlarına mesaj atan vekil kızımız hedefine vardığında ‘yetişirim demiştim’ diyerek paylaşımını tamamlamış.
Olay basına sızınca vekilimizin kızı sosyal medya hesaplarını kapatmak zorunda kalmış. Vekil baba ise doğal olarak kızını savunmak zorunluluğu hissetmiş olacak ki, eleştirilere yanıt olarak: “İnatla sustum. Ama araç benim aracım. Benim aracımın geçiş üstünlüğü var. Kızım da o sırada arkada oturuyordu. Ben de araçtaydım. Kızımın tek bir kusuru var: Görüntüyü sosyal medya hesabından paylaşmak” diyerek açıklama yapmış.
Sayın vekil araçta olduğuna göre kızının arkadaşlarına ulaştırılması herhalde vekillik görev alanı içerisinde. Ve bu görev trafik kurallarını yok sayma yetkisi de veriyor.
Her ne kadar 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununu 71 maddesinde geçiş üstünlüğüne sahip araçların uyması gereken kurallardan bahsederken “Bu araçlar görev halindeyken geçiş üstünlüğü hakkına sahiptir” dese de; Vekil kızının arkadaş randevusu da sayın vekilimizin görevleri arasında ki bu kuralın geçerliliği bu görev için geçerli değil demek ki?
Anlatmak istediğim; Halkçılık ve Eşitlik kavramları anayasamıza kadar giren ama sadece dilde kalan vatandaşların hak ve görevler açısından eşit olma ilkesidir.
Bizler bu güzel hayallerle avunurken birileri de bizlerin üzerinden elde ettikleri ayrıcalıklarla gününü gün etmeye devam edecektir ne yazık ki.