Sevgili okuyucularım, bugün 'Bernardo'dan yılbaşı sofra tasarımı püf noktaları'nı ele alacağım.
Yeni yıla gireli üç gün oldu ama hala tatildeyiz.
Bu nedenle bu Pazar gününü de yine sevdiklerimizle özel bir gün olarak değerlendirebiliriz.
Önce geleneksel girişimi paylaşayım:
Balık beyin sağlığı için oldukça yararlı bir besin kaynağıdır.
Alzheimer hastalığına yakalanma riskini önemli derecede azaltabilir.
Damar sertliği hastalığına karşı koruyucu etkiye sahiptir.
Balık, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı koruma sağlar.
Bu arada unutmayalım:
Mutlu olmanın sırrı, var olanı daha fazla çoğaltmakta değil, daha az olanın tadını çıkarmakta saklıdır.
Sofranın püf noktası
Şimdi konuma gireyim:
Sofra tasarım uzmanı Bernardo, özel günlerde kolaylıkla uygulanabilecek sofra tasarımının püf noktalarını açıkladı.
Ayrıca en lezzetli yemek tariflerini de sizin için sunuyor.
'Yeni başlangıçlara merhaba!' demenin keyfini yaşatan özel gecenizde misafirlerinize vereceğiniz daveti, yaratıcı püf noktalarıyla unutulmaz kılın.
Güzel, albenili sofralar, mutluluğu sevdiklerinizle paylaşmanın en güzel yoludur. 
Dekorasyonda yarattığınız temanızın tüm yıl boyunca hatırlanmasını istiyorsanız sofra tasarımınızda sihirli dokunuşlara yer açın. 
Geleneksel süslemelere yeni bir bakış açısı katan yaratıcı fikirler, özgün bir atmosfer hazırlamanız için en büyük yardımcılarınızdır.
Bazen basit çözümler en büyük farklılıkları getirir. 
Örneğin, mumlar ve nokta ışıklarını birleştirerek bir ışık köşesi oluşturabilirsiniz. 
Mumları kırmızı, bordo veya yeşil gibi klasik renklerdeki kurdelelerle bağlayabilir ve bu kümeyi kozalak, cevizler ve fındıklarla tamamlayabilirsiniz.
Sadelikten şaşmayın!
Sofra dekorasyonu ipuçları şöyle sıralanabilir:
Sofrada toprağa ekili çiçek veya yapay çiçek kullanmamaya özen gösterin. 
Kış olduğu ve yılbaşını yeni geçirdiğimiz için, konseptinize uygun kozalak ya da küçük çam ağacı dalları kullanabilirsiniz.
Mumları el altı hizasında sofranıza yerleştirin. 
Mumlar için davetlilerin bir şey almak üzere uzandıklarında muma çarpma tehlikesi yaratmayacak güvenli bir yerleşim yeri belirlemek önemlidir. 
Eğer mumlukları masanın orta kısmına yerleştirdiyseniz servis tabaklarınızı daha uçlara doğru yerleştirmelisiniz. 
8 kişi ile sınırlayın
Masa örtüsünü seçerken çok uzun ya da çok kısa olmamasına ve masanızın boyutuyla orantılı durmasına dikkat ediniz. 
Masa çevresinde sandalyelerin arasında en az 40 santimetre mesafe olmasına özen göstermelisiniz.
Resmi bir davetin ideal misafir sayısı sekiz kişidir. Bu sınır, herkesin toplu sohbet ortamına katılmasını kolaylaştırır. 
Soğuktan ellerimizi korumalıyız
Kış birden bastırdı...
Ülkemizin büyük bölümü kar altında kaldı.
Hatta İzmir'in dağları bir yana, yüksek kesimlerdeki bazı ilçeleri bile kar yağışından nasibini aldı.
Tabii bu da özellikle ellerimizde bakımı ön plana çıkardı. 
Ellerimizin de yüz gibi her zaman göz önünde olduğunu ancak yeterince korunmadığını söyleyebiliriz.
İşte bu yüzden elleri gençleştiren ve koruyan önerileri sizinle paylaşacağım.
Eller dış dünyayla en fazla temasta olan dolayısıyla kış mevsiminin gelmesiyle ve soğuk havayla beraber daha çok zarar gören deri bölgesidir. 
Dermatoloji Uzmanı Dr. Seçil Engin Uysal, yaşlılık belirtilerinin yüzümüzden önce ellere yerleştiğini, bu nedenle yaş ilerledikçe özellikle de soğuk kış günlerinde eller çok daha özenli bakım istediğini vurguluyor. Dış etkenlerle en fazla temasta olan ellerimizin pürüzsüz görünmesi için soğuk havada eldiven, güneşte ise güneşten koruyucu kremler kullanmalı, nemlendirmeye özen göstermeliyiz. 
Ellerde oluşan lekeler de önemsenmeli ve bunları çeşitli tedavilerle giderme yoluna gidilmelidir.
Bunun için de en uygun zaman kış mevsimidir. 
Neler yapmalıyız?
Kurutmayan temizleyiciler kullanın: Ellerinizi kurutmayan temizleyici kullanımına dikkat edin. Her el yıkama sonrası ellerinizin nem kaybettiğini unutmayıp çok sık el yıkamaktan kaçının. 
Ilık suyla yıkayın: Ellerin ılık suyla, cildi kurutmayan sabunlarla yıkanmasına dikkat edin.
Elleri nemsiz bırakmayın: Nemlendirici kullanmaya önem verin; ellerinizi sık sık nemlendirin.
Güzel eller için zeytinyağı ve E vitamini: Shea yağı, gliserin, zeytinyağı ve vitamin E vitamini içeren nemlendiriciler el sağlığı için yararlıdır.
Mutfakta kesinlikle eldiven: Temizlik ve mutfak işleri sırasında, mümkünse içi pamuk kaplı, eldiven giyilmesine önem verilmelidir.
Soğuktan korunun: Çatlamış ve pürüzlü ellere soğuk havalarda dışarı çıkarken mutlaka eldiven giyilmelidir.
Tahriş olmasın: Deriyi tahriş edici maddelerle (mesleksel ajanlar, kimyasallar) temas etmeden önce de mutlaka eldiven kullanın.
Kış aylarında egzamaya dikkat: Kış aylarında en fazla rastlanılan deri hastalıklarından biri de egzamadır. Egzama oluşumunun en sık izlendiği deri bölgesi ise ellerdir. Ellerin çok fazla yıkanması, suyla, sabunla ve kimyasal maddelerle temas etmesi nemsizliğe ve kuruluğa neden olur. Bu durumlarda dermatoloğa başvurarak egzama tedavisinin en erken zamanda başlanması önemlidir. 
Eldeki lekeleri tedavi için kış en uygun mevsimdir: El lekelerinin oluşması ve çoğalması geçmiş yıllarda fazla güneşe maruz kalmakla ilgilidir. Ayrıca leke oluşumunda genetik yatkınlık da etkilidir. El lekeleri açık ya da koyu kahverengi renkte, çil görünümünde, değişik boyutlarda olabilir. Başlıca el leke tedavi yöntemleri lazerler, dondurma tedavisi (kryoterapi), kimyasal peeling'tir. 
Bariyer kremleri kullanın: Özellikle tahriş edici maddelerle temasın fazla olduğu durumlarda bariyer kremler faydalıdır. 
Bariyer kremler; derinin üst tabakasında tabaka oluşturur ve nemlendirici özelliğinin yanında üst tabakada bariyer oluşturma özelliğinden dolayı kimyasalların içeriye girmesini engellerler.
Dolgu ile gençleştirebiliriz!
İncelmiş ve kırışan elleri dolguyla gençleştirin:
Elleriniz yetersiz bakım, güneş, yaşın ilerlemesi ve genetik yatkınlıktan dolayı incelir, kırışır. 
Bu türden bir yıpranmaya karşı kremlerle yapacağınız bakım genellikle yetersiz kalır. 
İleride iyice belirginleşmeden bu yaşlılık belirtilerinin önüne geçmek ve var olan sorunları yok etmek için hyaluronik asit içeren dolgu malzemelerinden de faydalanılabilir. 
Bu dolgu malzemeleri elleri içten de nemlendirerek, gençliğe özgü formunu ve ışıltısını tekrar kazandırır. 
Kırışıklıkları, damar belirginliklerini azaltır. 
İstanbul ve Ankara için...
Bu arada Türkiye genelinde, 'su hakkı' için, 'Susarak Yaşanmaz, Susuz Hiç Yaşanmaz!' adlı yeni bir imza kampanyası başlatılıyor.
Bu kampanyada, tüm yerel yönetimlerden musluklarımızdan temiz ve içilebilir lezzette su akması için, altyapı hizmetlerini kamu kaynaklarıyla yenilemelerini ve temel ihtiyaçlarımız için gerekli olan suyu hanelerimize ücretsiz sağlamaları talep edilecek.
Kampanyayı başlatalar, 'Büyüyen bir su sorunumuz olduğunun farkındayız. İklim değişikliğinin şiddetlendirdiği kuraklık, su varlıklarının azalması, kirlenmesi gibi etkenler nedeniyle yakın bir gelecekte temel ihtiyaçlarımız için bile su bulmakta sıkıntı yaşamaya başlayacağız. Kalitesi düşen su hizmetleri, artan su faturaları, içme suyu ihtiyacımızı tamamen ambalajlı sulardan karşılamak zorunda bırakılmamız, suyu parası olanın satın alabileceği bir meta haline getirirken büyük toplumsal adaletsizliklere de yol açıyor.' diyor.
***
KURDELA
Bebekler için tehlikeli
Islak mendil sektörü Türkiye'de hızlı büyüyen bir pazar olarak dikkat çekiyor.
Yerli ve yabancı markaların sayısının her geçen gün artması sektörün çekiciliğini gözler önüne seriyor. 
Ancak sektörde merdivenaltı olarak tabir edilen grup, piyasada uygun olmayan koşullarda üretim yaparak ve ucuz fiyatlarla raflarda yer alarak tüketicilerin sağlığını doğrudan tehdit ediyor. 
Ve bu merdiven altı ürünler fiyat cazibesinden dolayı pazardaki payını gün geçtikçe arttırıyor. 
Sağlık ve hijyen koşullarına uygun olmayan ortamlarda üretilen, laboratuvar testlerinden, ürün araştırmaları ve yeterlilik testlerinden geçmemiş ürünler sağlığınıza ciddi zararlar verebilir.
Bu yüzden kaliteli, güvenilir ürünleriyle, halk sağlığını önemsemeyen ıslak mendil üretici ve dağıtıcılarına karşı yıllardır kalitesini bozmadan ilerleyenleri belirlememiz onların ürünlerini tercih etmemiz gerekiyor.
***

KILÇIK
*- Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz! Başka hayatlarda harap olmuşuz! Biz seninle bir denizin iki aşık balığı iken, başka sularda yüzüp durmuşuz.
*- Kelebek gibidir aşk. Peşinden koştukça senden kaçar. En iyisi bırak uçsun, belki hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna konar.
*- Büyük aşklar ya sonsuzdur ya da onsuz!