Ülke genelinde yağan yağmur, haftaya damgasını vurdu. Hemen hemen tüm karşılaşmalar yoğun yağmur altında oynandı. Gaziantep de bundan nasibini aldı. Ancak stadın kötü zemini, bu yağmuru kaldıramadı ve yer yer gölcükler oluştu. Bu şartlar altında sahaya çıkan Balıkesirspor Baltok, 7 haftadır yenilmeyen ve ligde üst sıralara oynayan Gazişehir Gaziantep'i 2-0 yenerek, küme düşme hattından bir nebze olsa da uzaklaştı.
Hiç durmayan şiddetli yağmur, zaten yer yer su birikintilerine sebep verse de, zaman geçtikçe daha derin ve daha çok gölcükler oluşmasına neden oldu. Kimi yerde top yere çarpınca kayıp gitse de, kimi yerde suya takılıp kaldı. Atılan paslarda isabet oranı azaldı. Çalım atmalar ve top sürmeler çok çok zorlaştı. Oyuncular rakipten daha çok suyla uğraşmak zorunda kaldı. Formalar çamura bulandı, mecburen ikinci yarıya yeni formalarla çıkıldı.
***
Karşılaşma dengeli başlasa da, daha 6. dakikada ve ilk atakta Balıkesir golü buldu. Sedat ceza alanında bomboş kalmıştı. Havadaki topa var gücüyle vurdu, üst direkten geri geldi. Devam eden atakta Nizamettin'in ceza alanı dışından vuruşu, kale önünde yere çarpınca kaleci Günay'ı şaşırttı ve top ağlarla buluştu.
Bu dakikadan itibaren Gazişehir beraberlik golünü arayıp durdu, Balıkesir skoru korumak için uğraştı. Topa ev sahibi takım sahip olsa da, pozisyonlara girme adına eşitlik vardı. Balıkesir, kaptığı toplarla hızlı hücuma çıktı ve birçok gol pozisyonu yakaladı.
***
Konuk takımın ataklarında Sedat ön plana çıktı. Atakların çoğu onunla gerçekleşti. Gerek top sürüşü, gerek rakibini geçişi ve gerekse de sürati ile çok iyi işler yaptı. Forması en çok kirlenen oyunculardan biriydi de. 2. golde de penaltıyı yaptıran isimdi. Benim için maçın yıldızı oldu. Ancak 45+3'te sinirlenip, rakibine kayarak sert müdahalesi hiç hoş olmadı. Bu hareketi yüzünden hem sarı kart gördü hem de saha içi karıştı. Oyuncular birbirini tartakladı ve buradan da 2 sarı kart çıktı.
Futbolcuların mücadelesi üst düzeydeydi. Böylesine kötü şartlar altında, izlemesi zevkli bir oyun sergilediler. Çok koştular, çok çabaladılar. Neticesinde de birçok gol pozisyonları buldular.
***
Cumali değişik karaktere sahip biri. Centilmen bir oyuncu, temiz bir insan. Fakat bazı hareketleri normalin çok üzerinde abartılı. Hakem aleyhine verdiği faule itirazını da abartınca sarı kartı yedi. Hareketlerinde kızgınlık yoktu. Sadece kendi kendine mağdur bir şekilde tepki verdi ama aşırıya kaçtı.
Önceden de bahsettiğim konu, futbolcuların bilekliklerini çıkarıp saha içine atmaları... Cumali de oyundan çıkarken, bilekliğini saha içine attı. Bunun üzerine eğilmek gerekiyor. Saha içi futbol alanı, çöplük değil.

Altay'ın gücü gençlere yetmedi

Altay için 3 puan haftası idi. Karşısında sahaya gençler ile çıkmak zorunda kalan ve aldığı oyuncuları cezası sebebiyle oynatamayan küme düşme hattındaki Eskişehirspor vardı. Fakat tecrübeli oyunculardan oluşan Altay, hiç ummadığı sert bir kayaya çarptı.
Yağan yoğun yağmura rağmen, binlerce Eskişehirli taraftarlar takımlarını yalnız bırakmamış, kötü günlerinde dahi desteklemeye gelmişti. Hiç susmadan da maç bitene kadar tezahüratlarda bulundular.
***
Eskişehirli oyuncular maça hızlı başladı. Çok koştular, her topa girmeye gayret ettiler, varlarını yoklarını sahaya yansıttılar. Tam saha baskı yaptılar. Altaylı oyuncular buna karşılık vermeye çalıştı. Nefes alacak vakit bile bulamadılar neredeyse.
Orta alanda bir çarpışmaya sahne oldu maç. Baskının çok olması pas yapmayı zorlaştırdı, sürekli top kayıplarına neden oldu. Kaleye pek gidilemedi, pozisyon bulunamadı. Gladyatörlerin savaşı gibiydi adeta. Böyle olunca bu savaşın içine giremeyen, ayağına top bekleyen Altay'ın hücum oyuncusu Paixao'yu saha içinde göremedik.
***
Altay için gol duran toplara kalmıştı. Fırsatları buldu değerlendiremedi. Eskişehir için ise gol, rakibinin hatasına kalmıştı. 30. dakikada İbrahim Öztürk o hatayı yaptı, Fıratcan kaleciyle karşı karşıya kaldı, atamadı. 80. dakikada Yasin'in kafasıyla geri pası kısa düştü, bu sefer gol geldi. Atılan bu tek gol de maçın skoru oldu.
Eskişehirli oyuncular yorulmak nedir bilmedi, maça nasıl başladılarsa, son düdüğe kadar aynı tempoda oynadılar. Hiç gevşemediler, oyundan hiç düşmediler. Altay, bu baskıyı aşmak için çok uğraştı, bir iki pozisyona girdi, sonuç alamadı. Organize hiç bir atak yapamadı.
Kaybedilen 3 puan sonucunda siyah beyazlı ekip, düşme potasına biraz daha yaklaştı.