Ligin 2. yarısının ilk 2 maçından galibiyet alarak, play-off için 'ben de varım' diyen Altınordu ile Balıkesirspor Baltok, Bornova'da sahaya çıktılar. Altınordu yenerse ilk 6'ya bir adım daha yaklaşacaktı, Balıkesirspor yenerse ilk 2'ye göz dikecekti.
Altınordu maça fırtına gibi başladı. Altınordulu oyuncular çok hareketliydi ve yerlerinde durmuyorlardı. Devamlı yer değiştiriyor, top almaya gidiyorlardı. Balıkesirsporlu oyuncular da markajda çok etkisiz kaldılar ve bu tempoya ayak uyduramadılar.

Devamlı topla oynayan Şeytanlar, arka arkaya defans arkasına sarktılar. İlkinde orta yerini tutmadı. İkincisinde ofsayt vardı. Üçüncüsünde ise gol geldi. Erdoğan biraz çaprazdan kalecilerin en zayıf yeri olan bacak arasına vurdu. Başka yere vursa gol atması çok zordu.
11. dakikada dördüncü arkaya sarkış gerçekleşti. Kaçıran Mirkan, çizgiye inmeden kale içine pası atan Erdoğan, dokunuşu yapan Barış... Fark 2'ye çıktı.
Balıkesirspor ilk dakikalarda rakip kaleye gidebilmiş ama tehlike yaratamamıştı. Sonraki atağı ancak 17. dakikada gelebildi. Orta sahada Altınordulu oyuncunun topu kapmak için yaptığı baskı aleyhine sonuçlandı ve çalım yedi. Durdurmak ve yüzünü kalesine döndürmemek için bassa oyundan düşmeyecekti. Çalımdan sonra önü tamamen boşalan oyuncu Foxi'ye uzun bir top attı. Foxi kaleciyle karşı karşıya kalacakken, arkadan Murat yetişti ve yatarak topu uzaklaştırmayı başardı.
Nizamettin serbest vuruş kullandı, top dağlara taşlara gitti. Ne ortaya benziyordu ne de şuta. Futbolda hiç bir sınıfa koyulamayacak bir vuruş şekli. Duran toplara antrenmanlarda çok çalışılır. Çalışıp da bu kadar kötü vurmak oldukça ilginç.

Takımı çok kötü oynayan Giray Bulak, çareyi erken oyuncu değişikliğinde aramaya başladı ve daha 37. dakikada Foxi'yi çıkartıp, Burak'ı oyuna aldı. O Burak, oyuna girdiği ilk dakikalarda Mirkan'ın kaleye gönderdiği topu çizgi üzerinden çıkardı, takımını bir golden kurtardı.
Balıkesir adına ilk tehlikeli atak 45+1'de geldi. Ceza alanı içerisinde iyi şut gelmeyince, Erce rahatça topa sahip oldu.
Kaleciye geri paslar da dikkat çekici bir konuydu ev sahibi takım için. Bazen rakip alanda bile yapılamayacak tehlikeli pasları, kaleciyle yapmaya kalktılar, taraftarının yüreğini ağıza getirdiler. Bir tanesinde Erce kalenin bir köşesinden diğer tarafına doğru pas atmak istedi. Rakip oyuncu ayağını koydu dokundu. Kale bomboş. Kaleye gitse gol olurdu. Başka bir pozisyonda da Erce'nin hemen yanında rakip oyuncu olmasına rağmen, geri pası attılar. Ufak bir hata gol demekti.
Barış sağdan hızla rakip kaleye doğru hücum ederken, orta sahada karşısına Cüneyt çıktı. Cüneyt durarak müdahale etmeye çalıştı, Barış da rahatça geçip, kaleye yaklaşır yaklaşmaz ortasını yaptı. Defans araya girmese gol olabilirdi. Tek hamlelik hareketleri özellikle defans oyuncuları kaleye bu kadar uzakken ve kademe yokken yapmamalı. Geçilmeleri çok çok kolay olur.

İkinci yarı rüzgâr tamamen tersine döndü. Bu sefer dizginler Balıkesirspor'un elindeydi. 50. dakikada Otoo gole çok yaklaştı. Ver kaçlarla ceza alanına girdi. Erce zamanında çıktı ve açıyı kapattı, golü de önlemiş oldu. Altınordu orta sahaya kadar rahat geçiyor, rakip defansla karşılaşıyor ama paslar yerini bulmuyordu. Çabuk top kaybı yapıyorlardı.

Giray Bulak daha 54. dakikada tüm oyuncu değişikliği hakkını kullanıp, riske girdi. Goller lazımdı ve bir türlü bulunamıyordu.
64. dakikada bir duran daha. Bu sefer topun başına Abdulkadir geçti. Çok güzel bir vuruşla ağları havalandırdı. Puan için artık 1 gole ihtiyaç vardı.
72. dakikada maç sona erebilirdi. Yüklenen konuk ekip, geride açık verdi. Hızlı hücum sonrası Barış kaleciyle karşı karşıya kaldı ama vuruşu dışarı çıktı.
80. dakikada beraberlik şansı geldi. Altınordu'nun ikinci golüne benzer bir atak gerçekleşti. Nizamettin arkaya sarktı ve kale önündeki Otoo'ya pasını verdi ama Erce gole izin vermedi.
Balıkesir gol için yüklenmeye devam etse de, başarılı olamadı ve sahadan 2-1'lik mağlubiyetle eli boş ayrılmak zorunda kaldı. Altınordu ise, 6. sıradaki takımla puanını eşitledi ve gelecek hafta kendisini bu hattın içine atacak konuma geldi.

Direkleri tutmak

Kornerlerde her zaman savunduğum ama teknik direktörlerin asla benimsemediği bir konu var. Önceki yazılarımda da değinmiştim. Ön ve arka direğe birer kişi koymak gerekiyor. Kornerden gelen toplar genellikle kale direkleri yanından ağlarla buluşuyor. Kısa mesafeden vuruş olduğundan, kaleciler buralara uzanamıyor, oysa direk dibinde oyuncu varsa rahatlıkla çıkarabiliyor.

Geçtiğimiz hafta sonu bunun ne kadar gerekli olduğunu gördük. Ligin duran toplarda en kötü takımı Galatasaray. Sivasspor kullandığı köşe vuruşunu gole çevirdi. Top arka direğin hemen yakınından ağlarla buluştu. Hava toplarında bu kadar başarısızken, rakibi durduramıyorken, kale direklerine adam koymamak intihardan farksız. Eğer arka direkte 1 kişi olsaydı, mağlup olduğu bu karşılaşmadan puan ya da puanlar çıkaracak, liderlik koltuğuna bile oturabilecekti. Direkleri tutmak işte bu kadar önemli.