Bandırmaspor, transfer yasaklısı Eskişehirspor'u konuk etti. Yıllardır transfer yapamayan Es Es, altyapıya kattığı gençleri A takımına çıkararak sorunu çözmek istiyordu. Altay'dan 6 gol yemiş, hezimete uğramıştı. Bu sezon çok zor duruma düşeceğini düşünsek de, Ümraniyespor beraberliği ile kara bulutları bir nebze de olsa dağıtmayı başarmıştı.
Bandırmaspor 3 puan almayı amaçlıyordu. Rakibinin 5 farklı oyuncu ile sahaya çıkmasından mıdır bilemeyeceğim çünkü Ümraniyespor ile oynadıkları maçı izlemedim, karşılaşmaya iyi başladılar. Özellikle alt yapısına alıp, A takıma monte edilen Sunday iyi oynuyordu. Çabuk oyuncuları oldukça güç katmıştı. 
Deplasman takımının az da olsa üstünlüğü ile geçen mücadelede pozisyon azdı. Kalelere gitmekte zorlanıyordu her iki takım da. 
Ev sahibi takım ileride beklettiği Del Valle ile ileriye çıkmak istedi, atılan paslar yerini bulmadı. Bunun dışında başka bir oyun şekli yoktu. 
***
Feyyaz gereksiz yere bir faul yaptı, ceza alanı hemen önünde. 3 dakika sonra da ceza alanı içerisinde faul yapınca, penaltıya sebebiyet verdi. Golle sonuçlandı. Feyyaz ikinci yarıya çıkamadı, kesik yedi.
İkinci yarıya Bandırma iyi başladı. 57. dakikada bulduğu golle skora denge getirdi. Galibiyeti bulmak istedi, pozisyonlara girdi, değerlendiremedi. Eskişehirspor beraberliğe razı bir oyun sergiledi. Yine de galip gelecek fırsatları az da olsa yakaladı. Hele ki 90+2'de Sholaja'nın plasesi gol olabilirdi ancak direkten döndü. Tüm oyuncular hep topun arkasında durdu, hiç kimse kaytarma yoluna gitmedi. Maç 1-1 beraberlikle sona erdi.
***
Her iki takımda da hızı seven, çevik oyuncular mevcuttu. Bu sebepten oyun genel olarak biraz yüksek tempoda oynandı. Maçı anlatan spiker düşük tempoda dese de sanırım karşılaştırmasını Süper Lig'e göre yapmıştı.
***
İlk korner 12. dakikada Eskişehirspor tarafından atıldı. İlk ceza alanı içerisinde topla oynama 14. dakikada yine konuk takımdan geldi.
Bandırmaspor'un ilk tehlikeli atağı ancak 40. dakikada gerçekleşti.
***
Erdal yerde kaldı ve çok acı çekti. Kıvrandı. Sağlık ekibi geldi ve tedavi yaptı. Erdal, tedavisinin ardından oyuna girdi, taç attı, sekerken birden düzeldi, top peşinde hiç bir zorluk çekmeden koşmaya başladı.
***
Talha rakip ceza alanına yakın bir yerde topu aldı. İleriye giderken durdu ve geriye döndü. Hemen yakınında teknik direktörü İlhan Var ile göz göze geldi. İleriye gitmediği için fırça yiyordu. Bunu görünce döndü, ilerideki arkadaşına pas atmak istedi, çok çok ilerisinden gitti. İlhan Var'ın bu çıkışı, Talha'nın aklını karıştırdı, eli ayağına dolaştı, top kaybına sebep oldu. Teknik direktörler uyarı yaparken dikkatli olmalılar. Saha kenarında panik şeklinde uyarılar yapılırsa, oyuncular da paniğe girebilir. Psikoloji dersleri almaları şart, sadece futbolu bilmekle olmaz.
***
Onur pas verecek arkadaşını bulamadı. Baskı altında olduğundan kalesine geri pası attı. Oyunu bırakıp, arkadaşlarına serzenişte bulunmaya başladı. Oysa kalecisi de sıkışmıştı. Bu sebepten topu taca attı. Kaleci Ekrem'in de Onur'a kızması gerekirdi. Pası verip, hemen geriye koşup, pas alacağı yere gitseydi, top rakibe teslim edilmemiş olurdu.