'Laf olsun, torba dolsun...' derler...

Bizim iş adamları, daha doğrusu bir şekilde bir yerlere gelenler, sanki kendilerini mecbur hissediyorlar bir konuda mutlaka ahkâm kesmeye...

Aslında tilkinini dönüp dolaşıp geldiği kürkçü dükkanı örneğinde oldukları gibi, sözünü ettikleri, gündeme getirdikleri hep aynı..

Olacağından değil...

Acemi hırsız derdini jandarmaya anlatırmış, bunlar da beyanat vererek isimlerinin geçmesini sağlıyorlar ve üyelere, kendilerine oy verenlere ve İzmir halkına karşı işlerini yani görevlerini yerine getirmiş olarak kendilerini kabul ediyorlar.

Sonra da davetlere gidiyorlar...

Ya devlet kesesinden yani bizlerden çıkıyor giderler, ya da kurumlardan yani eli cebinden çıkmayan ve bir çay bile içmeleri nasip olmayanlardan.

Şimdi söyledikleri şu:

Hem de bayram günleri...

Baksanız, soruştursanız, hiçbiri İzmir'de değildir.

Zaten tüm işyerleri ve kurumlar kapalı...

Çoğu da ya Yunan adalarında veya bir başka yerde...

Ama onların adına, danışmanları ya da bu işi yapanlar beyanat veriyorlar.

Kendilerine ulaşabilirseniz açın sorun bakalım, ne diyecekler?

Ben söyleyeyim; şaşıracaklar ve 'evet!' diyecekler...

Zaten bunların 'hayır' dedikleri de yoktur 'hayır' yaptıkları da...

Bunları neden yazdım:

Sözle olmuyor!

İzmir İstanbul Otoyolu'nun tamamlanmasının ardından, şehir içindeki trafik yükünün azaltılması için İzmirli sivil toplum kuruluşu başkanlarından ikinci çevre yolu çağrısı geldi.

Başkanlar, hızla büyüyen ve büyük inşaat firmalarının konut ve iş merkezi projelerini hayata geçirdiği İzmir ciddi bir trafik sorunu ile boğuşmaya başlarken, mevcut çevre yolunun artık kent içinde kalması ve işlevini yitirmesi nedeniyle ikinci çevre yolunun bir an önce gündeme alınması gerektiğini ifade ettiler.

İsim vermeyeyim...

Bu çok önemli isimleri, sözde İzmir iş dünyası temsilcilerini hepimiz biliyoruz....

Öyle ki, onlar da birbirlerini sevmezler...

Seviyor gibi görünürler ve amip gibi bölünürler...

Konu belirttiğim gibi 'İzmir'e ikinci çevre yolu yapılması!'

Eh be kardeşlerim:

Benim yazılarıma bakın, yani arşivlere!

'Kaç yıldır yazdığımızı göreceksiniz...

Beni bir kenara bırakın, kaç dönem önceki bir valimizin bu konuda açıklamaları var...

Hatırlayacak mısınız?

Sanmıyorum;

Çünkü başkası sizin için önemli değil...

İzmir de önemli değil...

Kendi kendimizi aldatıp duruyoruz...

Geçen hafta ortasında, yurtdışından yeni gelen Aynur- Sezgin Can isimli Bornovalılarla bayramlaştım...

Bunlar İzmir hastası...

Ama söylediklerinin özeti şu:

'İtalya'dan sonra İzmir'e geldiğimizde kendimizi çölde gibi hissettik...'

Lafla peynir gemisi yürümüyor.

Yıllardır, bana öyle geliyor ki, sanki yüzyıllardır yeşillendirme ve dikim için yani ormanlaştırma için paralar toplanıyor...

Bana bir alanı yeşile bürünmüş olarak gösterebilir misiniz?

Herhalde toplanan paralar sadece birilerine yetiyor...

Ben de birkaç kez mecburen adıma ağaç dikilsin diye para vermiştim, sadece üzerinde adım yazılmış kağıdı duruyor.

Yani bir ağacı kesmişler ve kağıt yapmışlar...

Faydamdan çok ziyanım olmuş...

Ben son zamanlarda ikinci değil aynı anda üçüncü yolun başlaması gerektiğini savunuyorum

Hatta Çeşme'de, Urla'da, İzmir'de yani her yerde sıkı bir çalışma ve düzenleme istiyor...

Ama buna karşı olanlar da var...

Zaten bunları görmeye yeni doğanların bile görecekleri için ömürleri yetmez, değil ki bizim...

En iyisi mi, ben sizin canınızı daha fazla sıkmadan, biraz gülümsetmeye çalışayım...

Ben kahkahayı attım okuyunca...

İşte Türkiye'nin bir başka gerçeği...

***

DİP EKSPRES

Bilgisayarınız varsa!

ABD Federal Havacılık İdaresi tarafından yapılan açıklamalar çerçevesinde güvenlik önlemlerinin yolcular için artırılması için yeni yöntemlerin belirlendiği ifade edildi.

Bu yasaklar arasında daha önce hiç gerçekleştirilmemiş olanlar da var.

En çok dikkat çeken yasaklar arasında Apple tarafından üretilen MacBook Pro serisine ait bilgisayar modellerinin olması tepkilere neden oldu.

Bu bilgisayarların bataryalarının yangın riski taşıdığı ve bu yüzden her daim patlamaya hazır oldukları öğrenildi.

Bu tür bilgisayarların herhangi bir soruna karşılık uçağa alınmamasına karar verildi. aşırı ısınma sorununun yaşanması nedeniyle Apple tarafından da bazı modeller geri çağrılmıştı.

Çağrılan modellerin batarya değişimi şirket tarafından ücretsiz bir şekilde gerçekleştirilmişti.

Toplu sözleşme tepkisi

Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Kaya, hükümetin memur ve memur emeklisine yönelik zam teklifine ilişkin, 'Yeni bir teklif ve yeni bir eşik bekliyoruz. Bunun için de hiç vakit kaybedilmemeli. Hükümet tarafının, kamu işveren tarafının hiç gecikmeden, vakit kaybetmeden yeni teklifi oluşturması gerekiyor.' dedi.

Kaya, Memur-Sen İzmir İl Temsilciliğinde düzenlediği basın toplantısında, hükümetin, memur ve memur emeklilerinin maaşlarında 2020'nin birinci altı aylık döneminde yüzde 3,5, ikinci altı aylık döneminde yüzde 3, 2021'in birinci altı aylık döneminde yüzde 3, ikinci altı aylık döneminde de yüzde 2,5 oransal artış yapılmasına yönelik teklifini değerlendirdi.

Kamu işverenin, görüşmelerin 16. gününde, kendi tekliflerinin iletilmesinden 22 gün sonra teklif sunduğuna işaret eden Kaya, teklifin gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip olduğunu savundu.