Sevgili okuyucularım, hepimizin bildiği gibi deveye 'neren eğri' diye sormuşlar; 'nerem doğru ki' demiş. Türkiye deki sorunlara eğilirsek, bu deyişin tamda uyduğunu düşünüyorum.
Amma velakin, bu benzetmenin adresi de değiliz. Muhteşem bir toprakta insanlarımızla gelecek için kendi çözümlerimizle çocuklarımıza, torunlarımıza emaneti teslim edebilmek adına yazıyorum, koşuşturuyorum, çalışıyorum. Bu günkü konuma öncelikle rahmetli anne ve babama teşekkürlerimle başlıyorum. Beni böyle yetiştirdikleri eğittikleri için. Eğitimin ailede başladığı ve şekillendiği önemi yadsınmaz bir gerçek. Bu gerçeğin en önemli başlığı da "Aile" çocuğun anne karnına düştüğü ilk andan, büyüyüp yetişkin olduğu ve son nefesini verdiği ana kadar. Bu bağlamda yeri gelmişken bu konuda muhteşem bir projeden bahsetmek istiyorum. EGİKAD, Dokuz Eylül Üniversitesi Aile Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Karşıyaka Belediyesi'nin yer aldığı "Aile Üniversitesi" geçen hafta açılışı yapılarak eğitime başladı. Bu proje hakkında EGİKAD Başkanı Betül Elmasoğlu'ndan aldığım bilgileri öncelikle paylaşıyorum.

***
Ülkemizde çeşitli nedenlerle kan kaybeden, bozulan aile yapısını değerlerimizi düzeltmek adına, Dokuz Eylül Üniversitesi değerli hocalarının gönüllülük çerçevesinde hukuksal alanda aile sağlığı, iletişim, zaman yönetimi (ev kadınları, çalışan kadınlar) Karşıyaka Belediyesi'nin desteğiyle başlamış bulunuyor. Şu an 40 kişilik kontenjan dolmuş, diğer 40 kişide yedek listede. Beni heyecanlandıran bu projenin çocuklara yansıyacak kazanımları. Bu nedenle Ege'de İzmir'de yaşayan bir birey olarak EGİKAD'ın "Aile üniversitesi" projesinin sürdürebilir olmasını diliyor, katkısı olan tüm kurum Başkan ve ekiplerine minnetle teşekkür ediyorum.

***
Her zaman yazı ve çalışmalarımla Anne- çocuk önemine değindim. Çünkü ikisi eşittir "Gelecek" Türkiye'nin geleceği de sağlıklı, eğitimli, aydın nesillerde. Bu bağlamda başlığıma dönüp, bir başka değerli çalışmanın ürünü olan ve her evde başucu kitabı olması gereken, mutlu ve başarılı çocuk yetiştirmek için rehber niteliğindeki 'Beni Ödülle Cezalandırma' kitabından alıntıları paylaşıyorum. Malum köşem sınırlı. kitabın yazarı Dr. Özgür Bolat, kendisi eğitim bilimci Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Türk Eğitim Vakfı ve Fulbright bursuyla Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde yüksek lisans yaptı.
Doktora derecesini Cambridge Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden aldı. Doktorasının bir yılını MIT Sloan School of Management'da geçirdi ve bu sırada MIT liderlik merkezinde araştırmacı olarak çalıştı. Uluslararası bir konferans "En iyi Genç Araştırmacı" ödülünü aldı. Hurriyet.com.tr de köşe yazarlığı yapan Dr. Özgür Bolat, gelişen aile ekonomisi ve öğretmen liderliği akademisi kurucusu olarak araştırmalarına, eğitimlerine ve konuşmalarına devam etmekte.

***
Şöyle diyor Dr.Özgür Bolat; çocuk eğitiminde doğru bildiğimiz yanlışlar. Acaba ödülle ilgili tüm bildiklerimiz yanlış mı? Ödül neden motivasyonu düşürür? Ödülle değerler neden öğretilemez? Ödül yaratıcılığı neden olumsuz etkiler? Ödül yapay sevginin bir göstergesi midir? Ödülle büyüyen çocukları ne tür tehlikeler bekler? Mutlu ve başarılı bir çocuk gerçekte nasıl yetiştirilir? Son 70 yıllık yapılan bilimsel araştırma ve gerçek vakalarla net bir şekilde ortaya konan ödülün sadece görünmeyen gizli zararlarını anlatmayıp bizlere model pratik çözümler uygulamalar öneren kılavuz niteliğindeki bu kitap bence altın niteliğinde. Anneanne olarak hemen edindim. Anne adaylarına da anlamlı, yararlı bir hediyem olacak. Şikayet ettiğimiz, düzeltmek istediğimiz, konular adına...