Sevgili okuyucularım, ısrarla yazıyorum, televizyonumu kapatmıyorum, seyredebileceğim, öğrenebileceğim bir program buluncaya kadar. Kitap okumaya çalışıyorum bilgi toplamak için. Evet haklısınız, ülkemizin gündemi o kadar üzücü ve ağır ki. Ama yaşadığımız bu topraklar bizim. Ağladığımız kızdığımız bu insanlar bizim. Ne olursa olsun çare biziz.
Gözlerimizi kulaklarımızı, ağızımızı, kapatmak fişimizi çekmek, neye yarar? Büyüklerimiz her gecenin bir sabahı var demişler. Gecede, uykuda, ısrar niye? Sabah uyanmaktır, karşı koymak niye? İşte böyle kendimi gaza getirip toplanmaya olanı biteni anlamaya yapabiliyorsam bir tutam tuz koymaya çalışıyorum hayata.

***

Bu bağlamda geçen cuma gece yarısı, gözlerimden uyku aka aka, zaplarken rastladığım "Öteki gündem" programını seyrettim. Cansu Canan Özgen'in sunduğu, konuk konuşmacısı İstanbul Aydın Üniversitesi Uluslararası Finans Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan Kağan Kurtoğlu'nun olduğu (kendisi bir Türk akademisyen, ekonomist ve yakın çağ siyasi tarih uzmanı). Merak edenleriniz Google aracılığı ile Habertürk'te "Öteki gündem"deki videolarına, kitaplarına, bilgilere ulaşabilirsiniz. Ben edindiğim dinlediğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

***

Söze Kur'an daki ilk ayet olan "Oku" ile başlayarak, İslam dünyasının 700 ayetten oluşan "Kur'an-ı" doğru okuyup anlayamadığı için, aklını kullanamadığından, 2012 itibarı ile Türkiye hariç 1 milyar 700 milyonluk İslam dünyasının, devlet olamadığı için kabile olarak yönetildiğinden söz etti. Diyor ki "Tarih, ahmak toplumlar için tekerrür eder. Tarihi sebeplerden Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlı ve Türkler 1000 yıldır bu topraklarda yaşıyoruz. Günümüzde Müslüman-Türk değerlerinden beslenmeyen bir milli burjuvazi, dine başvurusu, dinin içinin boşaltılmasının radikalleştirilmesi içinde ve Türkiye finansal tehdit altında. Bu ülke giderse herkes gider. Tarihte bizi yok edemedikleri savaşların aksine, bu gün savaşlar para savaşları. Aynı zamanda bu yalnız Türkiye için değil; küresel bir savaş. Sebepleri ve sonuçları var. Siyasetin toplumsal olayların laboratuvarı da tarihtir. Çok iyi ve doğru bilip incelemek gerekir'

***

Günümüzde dünyanın kundakçısı ve itfaiyecisi aynı güçler. Dünyayı tehdit eden en büyük tehlike sessiz silahlar (para, internet siber savaşları, ilaç endüstrisi, anti depresanlar, algı yönetimi, kimyasal savaşlar...) Biz bir asker milletin çocuklarıyız. Türkiye'nin başına bela edilen bu terörle, ordumuz ve kolluk kuvvetleri kahramanca savaşıyorlar. Acı kayıplarımız var. Ama böyle bir coğrafyada yaşamanın, kalabilmenin tek yolu bu topraklar için toprağa düşmeyi göze alabilen nesiller yetiştirmektir. Topraklarımızı, kadınlarımızı, çocuklarımızı koruyabilmek için. Irak'la Suriye'nin durumu ortada, IŞİD, PKK, PYD batının bu coğrafyada çıkardığı yangınlar. Dünyada terörden hayatını kaybeden kişi sayısı 271 bin ve artık savaşlar bölgelerde, şehirlerde. Bir başka gerçek de Türk ordusunun terörle savaşı başarabilen tek organize olmuş bir güç olduğu. Ancak, bizi birbirimize düşürürlerse yeneceklerini biliyorlar. Birbirimizin farklılıklarına tahammül etmeliyiz.

***

Bence 1945-1990 arası soğuk savaşta, III. dünya savaşını yaşadık. Bu günlerde IV. dünya savaşı. Beşinci ve altıncısı da gelecek. Bu tür savaşlar (sessiz silahlar sivilleri hedef alır) 7,5 yıl önce Obama iktidara geldiğinde adında Hüseyin yazdığı için bayram yapan İslam dünyasına, en çok tokadı Obama attı. 1 ekim 2009 da ABD yeni bir siber askeri kumanda merkezi kurdu. Kamu oyu bilmez, devletin derinliklerindedir ve hedefi ABD derin devleti kurar. Giden, gelen başkanlar uygular. Harward'ın kütüphanesinde 15,5 milyon UCLA ninkinde 13,5 milyon kitap var örneğin, bilgi için. HARP adı verilen elektromanyetik bir sistem ile maniple edilen küresel iklim değişiklikleri geliyor. Amerika ve Rusya'nın sahip olduğu geliştirip yarıştığı. Düşündünüz mü neden Amerika'daki bütün kasırgalara Rus kadınlarının isimleri veriliyor? ( Berta, Katrina kasırgası gibi ). Japonya'da ki Tsunami sonrası nükleer santralın patlamasında da Rus kaynakları Amerika'yı suçlamıştı. Japon Başbakanlarından biride bu iki devletin siber savaşları neticesi, insanlığın büyük bir tehdit altında olduğunu söylemişti. Üniversiteler, TSK, Başbakanlık, Genel Kurmay Başkanlığı için raporlar hazırlamalı diyor Kurtoğlu.

***

Uzun bir programı sizlere özetlemeye çalıştım. Gözlerim açıldı sabah yüklenen bilgiler neticesi, niye üniversitelerimizin de çökertilmek istendiğini anladık mı? Niye eğitim, sağlık, hukuk, ekonomimizin de. Çünkü bu bizim bilmediğimiz bir savaş uygulanıyor dünyada.
Dip notum da: Bilmemek değil öğrenmemek ayıp!