DOĞANCAN BİNGÖL - Kurban Bayramı'nın kapıyı çalımasıyla birlikte piyasalarda hareketlilik başladı. Küçük esnafın büyük alışveriş merkezlerine karşı verdiği mücadele yeniden alevledi. İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, "Tüketicilerin bayram alışverişlerinde ihtiyaçlarını esnaftan temin etmeleri, toplum içindeki güç birliğini ve sevgi ortamını da geliştirecek. Alışverişlerde küçük işletme tercihinin aynı zamanda ekonominin de bir gereği" dedi.

Kurban Bayramının yaklaşmasıyla esnafta hareketlilik başladı. Bayram alışverişini yapmak için sokaklara dökülen halk son yıllarda olduğu gibi yine büyük alışveriş merkezlerini tercih ediyor. Durum böyle olunca küçük esnaf yine eski günlerini arar oldu. Küçük işletmeler büyük AVM'lerin arasında kayboldu. Kalitesi ve maliyeti ucuz ürünlerle halkın ilgisini çekmeye çalışan çoğu yurtdışı menşeili mağazalar küçük esnafın önüne geçti. İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu ise her zaman olduğu gibi halka yine küçük esnafı tercih edin, şehir ekonomisini hareketlendirin çağrısında bulundu. Ayrıca Mutlu, son dönemlerde yaşanan ekonomik çalkantı nedeniyle kira fiyatlarının artması ve yapılan TÜFE oranında zamların kiracıların belini büktüğü ev sahiplerinin ise krizi fırsata çevirmeden kiracıya kolaylık sağlaması gerektiğini söyledi.

ESNAFI TERCİH EDİN

Kurban Bayramı yaklaşıyor. Bayramın esnaf sanatkârların işlerine bir canlılık getirmesini bekliyor musunuz?

Esnaf sanatkâr kesimin sesini duyurmak için bize bu şansı veren Haber Ekspres Gazetesi'ne öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi tüketicilere seslenmek istiyorum. Bayram alışverişlerinde AVM'ler yerine yerli malının en fazla bulunduğu esnaf sanatkarları tercih edin. Türk toplumunda arefe ve bayram alışverişlerinin farklı bir önemi vardır. İnsanlar kendilerinin ve ailelerinin ihtiyaçlarını karşılarken, yardımlaşma duygusu ile çevrelerine de faydalı olmaya çalışırlar. Dayanışma duygusunun hakim olduğu bu alışverişlerin esnaf sanatkarlardan yapılması ise kanaatimizce daha anlamlı olacak.

EKONOMİNİN GEREĞİ

Alışverişin esnaftan yapılacak olması nasıl bir avantaj sağlayacak?

Esnaf sanatkârlar Türk toplumunda farklı konumda bulunurlar. Halkın içinde yaşarlar ve halkın çoğunluğunu oluştururlar. Üyelerimiz sadece ekonomik alanda değil, sosyal ve kültürel yaşamda da farklı işlevler üstlenmişlerdir. Ancak bu önemli konumlarına rağmen hak ettikleri yerde bulunmamakta, sıkıntılı günler yaşamaktadırlar. Büyük mağazaların haksız rekabeti, sokak aralarına kadar giren hipermarketler, günümüzde alışveriş kültürünün değişmesi üyelerimizi oldukça zorlamakta. Oysa esnaf sanatkarlar hepimizin ortak dostu. Her ailede esnaflık yapan mutlaka bir akrabamız, tanıdığımız bulunmakta. Bu çerçevede tüketicilerin bayram alışverişlerinde ihtiyaçlarını üyelerimizden temin etmeleri, toplum içindeki güç birliğini ve sevgi ortamını da geliştirecek. Alışverişlerde küçük işletme tercihinin aynı zamanda ekonominin de bir gereğidir.

ŞEHİR EKONOMİSİNE KATKI

Küçük işletmeden yapılacak alışveriş şehir ekonomisine nasıl bir katkı sağlar?

Çoğu yabancı sermayeli AVM'lerin ucuz ürün satmak adına kalitesine bakmaksızın raflarını yoğun şekilde ithal ürünlerle doldurdukları bilinen bir gerçek. Bu durumda, alışverişlerin büyük kısmının hipermarketlerden yapılması, cari açık, işsizlik, üreticilerin zora düşmesi gibi ekonomik sorunların yanı sıra, yüksek miktarda sıcak paranın yurtdışına çıkışına da yol açmakta. Oysa esnaf sanatkarlar kazançlarını yine kendi çevrelerinde harcamakta, bulunduğu çevrenin, ilin ticari sirkülasyonuna önemli katkılar sağlamakta. Esnaf sanatkarların bir başka özelliği de, yerli ürünleri en fazla satan kesimi oluşturmaları. Türkiye'de yerli üretimin iç taleple uyumlu olmaması, ekonomide yapısal sorunlara neden olmakta. Günlük yaşamda yoğun tüketilen ürünlerin çoğunluğu maalesef ya ithal edilmekte ya da büyük oranda ithal girdi ile üretilmekte. İthal ürünlere olan rağbet ise, pek çok ekonomik sorunu beraberinde getirmekte. Bu sıkıntıların giderilmesi, ancak ülkemizde üretilen malların tüketimine öncelik verilmesi ile mümkün olabilecek. Türkiye'de üretilen malların etiketlerinde, Ticaret Bakanlığı'nca tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaretler kullanılmakta. Vatandaşların alışverişlerinde benzer yerlisi varsa ithal ürünü tercih etmemesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu noktada genellikle yerli ürünleri satan veya bizzat üreten, milyonlarca insanın geçimine imkan veren esnaf sanatkarlarımıza pozitif ayrımcılık yapılmasının önemi de ortaya çıkmakta. Yerli malı kullandığımız, küçük işletmelere sahip çıktığımız ölçüde ülkemizin geleceği daha aydınlık olacaktır.

DOSTUNUZA YARDIMCI OLUN

Çeşitli platformlarda mülk sahiplerine de çağrıda bulunduğunuzu kamuoyu duydu. Peki mülk sahiplerinden ne gibi talepleriniz bulunuyor?

Türkiye'nin zor bir dönemden geçiyor. Bugün Alsancak Kıbrıs Şehitleri, Buca Forbes Caddesi, Karşıyaka Çarşısı hatta Kemeraltı'nı şöyle bir gezin, pek çok dükkânın boş, hatta aylarca camında 'Kiralık' levhası ile beklediğini görürsünüz. Bunun yanısıra, kiralanan pek çok işyerinin de kısa sürede tekrar boşalması ve kiralık levhasının yeniden asılması söz konusu. Bunların pek çok sebebi var. Ekonomik sıkıntı, halkın tüketimi sınırlaması, insanların gelirlerinin azlığı. Bunların yanında kiraların yüksekliği de önemli bir etken. Sözün başında söylemiştim, ülke genelinde ekonomik anlamda zor bir dönemden geçiyoruz. Ancak Türk halkı birbirine kenetlenerek her türlü güçlüğün üstesinden gelebilecektir. Bu çerçevede gazeteniz kanalıyla mülk sahiplerinin esnaf kiracılarının kira artışlarında özveride bulunmaları, devletin de özveri gösteren mülk sahiplerinin ödemelerine kolaylıklar getirmesi için çağrıda bulunmak istiyorum. İşyerini veya evini esnaf sanatkarlara kiralayan mülk sahipleri üyelerimize karşı daha duyarlı olsun. İşyeri kiraları konusunda bize destek olun. Eğer uzun yıllardır esnaf sanatkar olan kiracınız size ödemelerini aksatmıyorsa, kiracınızla uyumlu ve sorunsuz bir dönem geçiriyorsanız, yeni dönemde kiranızı dondurun veya minimum seviyede artırın. Zaten 15-20 yıllık kiracınız varsa onunla sorununuz yok demektir. Onunla bir yakınlık, bir bağ, dostluk ilişkisi kurmuşsunuz demektir. O zaman dostunuza yardımcı olun. Ekonomideki sıkışıklıktan dolayı küçük işletmelerin iş potansiyelleri düşük. Böyle bir ortamda mevcut kiralarını bile ödemekte zorlanıyorlar. Aynı şekilde şehrin en gözde noktalarında bile, kiracısıyla anlaşamayan mülk sahiplerine ait pek çok dükkanın aylarca boş kaldığını gözlemliyoruz. Bu durum ekonomik işleyiş için de iyi değil. Kanunen kira artışları, Tüketici Fiyat Endeksi 12 aylık ortalamasını geçmeyecek, bu oran temel alınacak şekilde kiracı ile mülk sahibinin anlaşması ile şekillenmekte. Biz de gerek evini gerekse işyerini esnaf sanatkara kiralayan mülk sahiplerinin kira bedellerinde ve artışlarında özveride bulunmalarını, anlayışlı olmalarını, üreten, istihdam yaratan ancak sermayesi sınırlı olan küçük işletmeleri desteklemelerini, bu şekilde de memleketin ekonomik mücadelesine katkı koymalarını istiyoruz.

DAYANIŞMAYA ÖDÜL TEŞVİKİ VERİLSİN

Bu konuda teşvik edici bir tavsiyeniz var mı?

Tabii bu meyanda, özveride bulunan mülk sahiplerinin de ödüllendirilmesi de doğru bir uygulama olacak. Yani devlet de diğer mülk sahiplerini özendirmek için, fedakarlıklarda bulunanlara gerek gelir vergilerinde gerekse emlak harç ve vergilerinde kolaylıklar getirmeli. Bu şekilde toplumsal dayanışmaya katılanların sayısını artırmanın yolları aranmalı.

KARGAŞALAR DEĞERLERİMİZİ UNUTTURUYOR

Önceki gün İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı 'Temizlik Seferberliği'ne büyük önem verdiğinizi ve sonuna kadar desteklediğinizi belirttiniz. Bu projeye desteğiniz nasıl olacak?

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 3 Ağustos'ta başlattığı 'Temizlik Seferberliği'ne en büyük desteği esnaf sanatkarlar verecek. Ben de bizzat 11 ilçede eşzamanlı başlatılan kampanyaya katılarak destek verdim. Balçova'da, ilçemizin iki oda başkan ve yöneticilerinin de katılımıyla güzel mesajlar verdik. Bu şehir bizim evimiz. Caddelerimizden parklarımıza, , pazaryerlerinden minibüs, taksi-servis duraklarına kadar her yer pak olmalı. Esnaf sanatkarlar da bu noktada üzerine düşeni yapacak, kampanyaya heyecanla, severek destek vereceklerdir. Temizlik Türk toplumunun en önem verdiği değerlerden birisidir. Ancak günlük yaşamın hızı, nüfusun yoğun artışından doğan kargaşalar zaman zaman bize bu değerlerimizi unutturuyor. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer'in bu yönde farkındalık yaratma ve bilinç oluşturma çalışmalarını takdir ediyor ve çok önemsiyoruz. İzmir dünyanın en güzel kentlerinden biri. Esnafımızın kentlilik kültürünün bir gereği olarak kampanyaya gönülden destek vereceklerine inanıyorum. Bu noktada esnaf sanatkârlarımız da öncü olacaklardır. İzmir Birliği çatısı altında bulunan 129 odası ile birlikte bu kampanyanın gönüllü neferlerini oluşturacaklardır. Herkes evinin, işyerinin önünü temiz tutulmalı. Esnaf sanatkarlarımız sabah besmele ile kepengini kaldırdığı zaman ilk iş dükkanını ve önünü temizler. Sular, süpürür. Üyelerimizden bu güzel adetlerini sürdürmelerini, yapmayan komşularını ikaz etmelerini, onların temizliğine de yardımcı olmalarını, bulundukları caddenin, sokağın genel temizliğine dikkat etmelerini istiyoruz.

Bu proje şehre nasıl bir katma değer yaratacak?

Temiz bir İzmir, temiz bir toplum hepimizin ortak dileği olmalıdır. Sokaklarımız pak, işyerlerimiz hijyenik olmalıdır. Taksi-minibüs durağı, pazaryeri, işyerleri kısaca esnafın bulunduğu her yer temiz olacaktır. İzmir, Türkiye'nin yurt dışına açılan pencerelerinden birisidir. Ayrıca inanç ve sağlık turizmi, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ile yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağıdır. Kentimizin temizliği, kent halkının çağdaş kültürünün de bir göstergesi olacaktır. Kampanyadan başarılı sonuçların alınacağına, bunun da İzmir'in turizm potansiyeline artı değer sağlayacağına gönülden inanıyorum. Ayrıca üretimimizde ve halka verdiğimiz hizmetlerimizde hijyen kurallarına harfiyen uymak, önce kendimize sonra tüketicilere olan saygımızın gereği olacaktır. Bu yönde yapılacak kampanyaların, çalışmaların en önünde esnaf sanatkarlar yer alacak. Ancak toplumu oluşturan her birey bu bilince sahip olmalı, sadece izmarit toplayarak, mıntıka temizliği yapmakla kalmamalı, bu bilincin yayılmasına katkı koymalı. Bu vesile ile böylesine güzel bir kültür değişine öncülük eden ve Türkiye'nin en güzel şehirlerinden olan İzmir'i daha da değerlendirecek çalışmalara imza atan Büyükşehir Başkanımız Tunç Soyer'i ve onun şahsında emeği geçenleri kutluyorum.