Şefika Bal- Buca Belediye Başkan Aday Adayı, Karaoğlu Yapı'nın sahibi Zeki Karaoğlu, halka hizmeti daha yüksek noktalara taşımayı hedeflediklerini belirterek, 'İddialıyım, enerji doluyum ve belediye başkanlığını layıkıyla yaparım. Buca'nın ihtiyacı duyduğu projeleri de hazırladım' dedi

 

31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilecek yerel seçimlerde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Buca Belediye Başkan Aday Adayı Zeki Karaoğlu, Buca'nın sorunlarına yönelik çözümlerini dile getirdi. Buca'nın tanınır yüzlerinden ve Ege ve Sivas Dernekleri Federasyon Başkanı (EBSİDEF) Karaoğlu Yapı'nın sahibi Karaoğlu, sivil toplum örgütlerinde yürüttüğü çalışmalarını, Buca Belediye Başkanlığı ile geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla aday olduğunu belirterek Buca'yı daha iyiye taşımak istediğinin altını çizdi.

Siyasete girişiniz nasıl oldu? Çevrenizden ve ailenizden destek aldınız mı? Bize adaylık sürecinizden bahseder misiniz?

İlçedeki bazı üye ve delege arkadaşlarımın gelmesi ile siyasete girişim hızlandı. Buca Belediye Başkan adaylığı aklımdan geçen bir durumdu ancak harekete geçmek için bir sebep gerekiyordu, arkadaşlarımın da bu yönde ısrarları sonucu gidip dosyamı aldım. Geçmiş dönemlerle ilgili mutlaka bir şeyler söylenebilir ancak siz birilerine bir şeyler söyleyerek ilerlemeye çalışıyorsanız bu ilerleme asla mümkün olmayacak. Her zaman her yerde her şeyde yapılan her işte mutlaka bir kalite vardır, bizimkisi kalite rekabeti olarak düşünülmeli. Yani biz hizmette kaliteyi çok daha fazla arttırmayı, vatandaşa hizmeti daha yüksek noktalara çıkarmayı hedefleyerek, rekabet etmek için geliyoruz.

Taşın altına elimizi koyuyoruz

Adaylığa karar verdikten sonra ilk çalışmalarınız hangi yönde oldu?

Siyasette de çıtanın yükselmesi gerektiğini düşünüyorum. Şikâyet etmemelisin, taşın altına elini koymalısın savı ile geliyorum. Bir şeyler bulup kulp takarak değil, onlara çözüm getirerek elimizi taşın altına sokmamız, yeni projeler üretmemiz gerekiyor. Peki bunu nasıl yapabiliriz? Öncelikle projelendirme ile yapabilirsiniz. Benim aday adaylığı sürecim netleştiğinde yaptığım ilk iş Buca ile ilgili, nüfusu hakkında, demografik yapısı hakkında araştırma yapmak ve istatistiklerini çıkarmak oldu. Bölgemi çok daha derin tanımak amacı ile yaptım bunu. Sonrasında ise mahalle delegeleri ve parti üyesi arkadaşlarımla konuştum, Buca'ya dair sorunları aldım, bu sorunların çözümleri üzerine çalıştım, bulduğum çözümlerin gerçekçiliğini değerlendirdim. Biz geçmişe bakarak değil ileriye bakarak siyaset yapmak istiyoruz.

Daha iyisi var

Karşınızdaki adayları nasıl görüyorsunuz? Sizce Buca için şimdiye kadar gelmiş başkanlar yeterli oldu mu? Seçimlerin rekabet ortamında nasıl bir çalışma izleyeceksiniz?

Geçmiş dönem arkadaşlarımızın da hizmet konusunda çok istekli davrandıklarını, ellerinden geleni yaptıklarını, bu konuda ne yapabileceklerse yaptıklarına eminim ben. Ama şu var ki hepimizin biraz daha iyisi vardır, bizim amacımız iyinin daha iyisini aramaktır. Bizim siyasete girmemizdeki öncelikli amacımız bu. Böyle yaparak hem partimizin şu anki siyasi rekabet ortamında herhangi bir şekilde tüm arkadaşlarımızın da rencide olmasını engellememiz gerekiyor. 19 aday arkadaşımız var, bu 19 arkadaşımız da birbirinden kıymetli. Ancak ben bunun 29 olmasını isterdim. Çünkü partimize gelen insanların sayısının çoğaldığını görüyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Gelen arkadaşlarımızın hepsi birbirinden başarılı ve kendi hikayelerine sahipler. Partimizin yapması gereken şey burada hizmet çıtasını daha yukarı çıkaracak olan bilgili, tecrübeli, liyakat sahibi birisini bizim önümüze koymuş olması. Eğer bu kişi bensem ben, değilsem hangi arkadaşsa bize lider olarak önümüze koyacaktır, biz de onun peşinden gideceğiz. Oy veren olarak bizim beklentimiz de en iyi adayı getirmeleri. Ama kendim için rahatlıkla söyleyebilirim ki ben bu konuda iddialıyım, enerji doluyum ve yaparım diyorum. Bunun takdirini de genel merkeze bırakıyorum. Geçmiş yönetimlerin tamamına çok teşekkür ediyorum. Çünkü başkalarını eleştirerek bir hedefe varılabileceğini düşünmüyorum. Hedefe varmanın tek yolu çalışmak. Levent Piriştina'ya da ondan önceki yönetimlere de teşekkür ediyor, çalışmalarını tebrik ediyoruz. Ancak kalite rekabetle gerçekleşir. Bir örnek vermek gerekirse basına ilk konuştuğum zaman makam arabası kullanmayacağımı belirtmiştim. Benim söylemimden sonra bunu başka arkadaşlardan da duydum. Böylece çıta daha yukarıya çıktı. Heleki daha da söyleyeceklerim var ve onları daha sonralara bırakmak istiyorum. Çüknü bunlar benim fikirlerim ve bende kalmalarını istiyorum. Hizmetteki kalitenin artmasını istiyorum.

En büyük projemiz Atatürk

Buca için geliştirdiğiniz projelerinizden bahseder misiniz? Özellikle Buca'nın trafik ve otopark sorununu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?

Biz projelerımız konusunda çok heyecanlıyız, istekliyiz ve çok iyi bir hizmet dönemi geçirebileceğimize dair kanaatimiz tam. Teknik ekibimizle birlikte dersimize iyi çalıştığımıza ve hızlı yol alacağımıza adımız kadar eminiz. Buca'nın sorunlarına gelince, adaylığımız kesinleştikten sonra projelerimiz hakkında çok daha ayrıntılı bilgi vereceğiz. Ancak şunu söylemeliyim ki Buca'da yapacağımız çok iş olacak. Çocuklarımıza park bahçeden ziyade onların zihinsel ve fiziksel gelişimlerini destekleyici güzel projelerimiz olacak, ciddi bir otopark problemimiz var ve bu problemleri çözmeye yönelik projelerimiz var, Büyükşehir Belediyesi'ne sunacağımız bir proje ile ana arterdeki trafik yoğunluğunu düşürmeye yönelik bir projemiz bulunmakta. Buca'nın trafik sorununda aslında herkesin gözünün önünde olup da çok fark edilmeyen yerlerle otopark sorununu çözme ihtimalimiz var. Evet çok maliyetli ancak halledilebilir. Ben bunu başkan adaylığım olması durumunda kendim yapacağım, oldu ki olamadım aday olan arkadaşımıza teslim edeceğim ve kendi adımla yürütülmesini talep edeceğim. Projelerimiz hazır. Projelerimin taklit edilmesini istemediğim için, henüz nereler olduğunu söyleyemem. Ayrıca bölgemize bir müze kazandırmak istiyoruz bu sayede ilçemize hem ekonomik hem de istihdam yönünde hareketlilik kazandıracağımıza inanıyoruz. Bunların dışında belediyenin atıl durumdaki yerlerinde istihdam yaratma projelerimiz var, süslü sokaklar projemiz var, 6. Sanayi var, cazibe noktaları var, ufuk mahallesindeki imar probleminin çözümüne dair projelerimiz var, pazaryeri sorunları ve pazaryeri otoparkları sorunları üzerine çözüm projelerimiz bulunmakta. En büyük projemiz ise Atatürk'ü anlatma projemiz. Çünkü halk liderini tanıdığı zaman daha fazla çalışma isteğinde oluyor, bu çalışma isteğini de halkımıza aşılama gibi bir isteğimiz var. Yine en büyük projelerimizden biri halkın parasına sahip çıkmak. Atıl duran her şeyi harekete geçirmek istiyorum. Önce ben çok çalışarak halkımıza, çalışanlarımıza örnek olacağım ki, onlarında hizmet ve çalışmada daha iyi hizmet vereceklerine inanıyorum, ben örnek olduğum zaman benim belediyemde çalışan arkadaşlarımın da mutlaka hizmeti daha yukarı çıkaracaklarına olan inancım sonsuz.

Hatalarımı dinliyorum

Buca'da hiç anket çalışması yaptırdınız mı? Seçmenlerin düşüncelerini nasıl öğreniyorsunuz, çalışmalarınıza Buca'nın hangi bölgelerinden başlamayı hedefliyorsunuz?

Anket çalışması yaptırmadım, yanlızca kendi çevremde gözlemler yapıyorum. Ancak kendi çevremde de bana sen çok iyisin diyenleri değil, hatalarımı ve yanlışlarımı söyleyenleri dinliyorum. Bana hatalarımı söyleyenleri dinlediğim zaman onlara kulak verip, kendimi doğruya çekip ondan sonra yoluma daha kuvvetli şekilde devam ediyorum. Mesela mahalle delegeleri ve komitelerle görüşmelerim oluyor. O görüşmelerden gelen tepkileri çok önemsiyorum, söylemlerimi ona göre düzeltiyor, projelerimi ona göre planlıyorum. Ayrıca benim talebim sadece sol oylar değil, sağdaki oyların da bana geleceğine eminim. Biz "her yere hizmet herkese hizmet" diyoruz. Ben ilçemizde dıştan başlayacağım hizmete, bu sayede kendini kötü hisseden tüm vatandaşlarımıza öncelik tanımış olacağız. Bu seçimleri en az % 50 oy oranı ile alacağımızı düşünüyorum ancak şunu iddia ediyorum ki seçilmemin ardından oy oranlarımızı en az % 15-20 arttırmış olmazsam kendimi başarılı saymayacağım. Buca ve Karabağlar konusunda özellikle çok daha sıkı çalışmamız gerektiğine inanıyorum. Ama kesinlikle diğer partinin adayının burada, büyükşehirde başarılı olamayacağını biliyorum. Her ne kadar bir önceki dönemde insanlar çok eleştiriye tabi tutsa da ben Aziz Kocaoğlu'nu çok başarılı buluyorum. Eksikler yok mu? Var ancak şunu da göz önünde bulundurmak gerekir ki yapılanlar maddi olanaklar dahilinde yapıldı, hatta maddi olanakların sınırları zorlandı ve yapılan hizmetler çok çok daha iyi şekilde yapıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilgili fikirleriniz nelerdir? Belediyecilik anlamında İzmir'i nasıl değerlendiriyorsunuz?

Merkezi yönetim belediyemizin hak ettiği ödemeyi yapmıyor, yapsaydı eğer İzmir bir daha İzmir olurdu, bunu da Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu'nun yapabileceğine büyük kanaatim var. Kendisi çok güzel bir icraat dönemi geçirdi, yoruldu, çok teşekkür ediyoruz. Yapılan karalama politikası İzmir için geçerli değil, çok önemli icraat ve eserler bıraktı Sayın Kocaoğlu. İstanbul ve Ankara gibi şehirlerimizle kıyasladığımızda İzmir'in gayet başarılı bir kent olduğunu görmekteyiz, daha iyisi yapılır mı? Elbette yapılır, bundan sonraki Büyükşehir Belediye Başkanımızdan da daha büyük hizmetler bekliyoruz. Seçim dönemine dair diğer partilerin ortak hareket etme durumlarını değerlendirecek olursam, bizim Buca'yı kaybetme gibi bir ihtimalimiz kesinlikle yok, özellikle aday gösterilecek kişinin iyi seçilmesi sonucu oy oranlarımızın % 50'den de yukarılara çok rahat çıkacağına inancım tam.

Ekonomik değerlendirme yapsanız hem Ege Bölgesi'nde hem Türkiye'de neler söyleyebilirsiniz? Ekonomik gidişatı nasıl görüyorsunuz?

Ekonomik krizin uzun süreceğini düşünüyorum. Kuşak olarak daha önce birçok kriz görmüş birisiyim, bu sebeple tecrübelerim var. Bunlara dayanarak krizin bir kuşak boyu süreceğini ön görüyorum. Yavaş yavaş toplarlanacağız. Felaket tellallığı yapmak istemem ancak durumu bu şekilde değerlendiriyorum. Bunu hangi ekonomiste sorsanız hemen hemen aynı cevabı alırsınız. Tecrübemi ispat etmem gerekirse şunları söyleyebilirim. İnşaat firmaları arasında birçok firmanın inşaatı var ancak Karaoğlu İnşaat'ın yeni bir inşaatı yok. Neden? Çünkü insanlar ev alamıyorlar. Geçen sene Mart'tan sonra herhangi bir ruhsat kestirmedim önümüzdeki kısa süre içerisinde de ruhsat almayı düşünmüyorum. Konuta yönelik halkın talebi azaldı va daha da azalacak diye düşünüyorum. Banka faizleri oldukça yüksek, hükümetlerin kısa vadeli seçim zamanı çözümleri sorunların kökünden düzeldiği anlamına gelmiyor.


Siyaset uzun soluklu bir yol

Son seçimlerde Muharrem İnce ile birlikte CHP büyük bir yüklelişe geçti ancak seçim sonunda sizce seçmende bir güvensizlik oldu mu?

Çocuk bile oyuncağını alamadığı zaman anne babasına kızar. Biz de bir şey istedik ancak olmadı. Tabi ki bir takım kırgınlıklar oluştu. Ancak siyaset uzun soluklu bir yoldur, kırgınlık ve küskünlükleri katiyen kaldırmaz. Bizim bir siyasi hedefimiz var ve bu hedefin içerisinde ülkemizin de vatandaşlarımızın da en iyi yerde olması arzusu var. Onun için olan kırgınlıkların bittiğini düşünüyorum. Vatandaşla sık sık bir araya geliyorum ve bu sürede kırgınlığa dair konuşmalar birkaç cümleden öteye gitmiyor. Tüm vatandaşlarımız yeniden partimize gerekli ilgiyi gösteriyorlar, halkımızın partimize olan güvenini, sıcaklığını rahatlıkla hissedebiliyorum.

Zeki Karaoğlu kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1967 yılında Sivas'tan göç ederek Karşıyaka'ya, 1968 yılında ise Buca'ya yerleşen ve 50 yıldır Buca'da ikamet eden 4 çocuklu bir ailenin 3'üncü çocuğuyum. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite eğitimimi Buca'da yaptım. 9 Eylül Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü mezunuyum. Malatya'da yedek subaylığımı yaptıktan sonra Buca'ya dönerek iş hayatına atıldım. Babamızın mesleği olan inşaatçılık sektörünü devam ettirerek, inşaat sektöründe yurtiçi ve yurt dışında meydana gelen değişim ve gelişimleri de daima takip ederek işimizde en iyisini yapmaya çalıştık. Araştırma ve gözlemleme yapmaktan çok hoşlanan biriyim. İnsan unsuruna çok önem veririm, bunun için de işimdeki insan unsurunu da hep en üst seviyede tutmaya çalıştım. Başarılı şirketlerin iyi ve tecrübeli ellerden yükseldiğinin bilincinde oldum her zaman. Sonrasında ise evliliğim oldu ve 2 vicdan sahibi evlatlara sahip oldum, şu an iki çocuğum da yetişkin çağlarında ve bir tane de torun sahibiyim. 2015 yılında Hemşeri Dernekleri Federasyonu'na başkan seçildim. 2016'da ise İzmir Federasyonu ve Ege Federasyonu adlarındaki iki derneğimizi kapatarak birleşik federasyon haline getirdik, İzmir ve Ege Bölgesi Sivas Dernekleri Federasyonu adı altında birleştirdik. 2 yıl süreyle bu federasyonun başkanlığını yaptım. Seçimlere niyetlendiğim için adaylığımı açıklamadan önce, 25 Kasım'da olağanüstü genel kurula giderek görevimi çok sevdiğimiz Prof. Dr. Halil Köse Hocamıza seçimle, demokratik bir şekilde devrettik. Başkanımız olarak onunda çok güzel işler yapacağına adımız kadar eminiz. Bu süreç içerisinde çok yakın olduğumuz hemşerilerimizle İzmir Sivas Şehir Kültürünü Yaşatma Derneği'ni kurduk. Bu derneğin başkanlığını da ben yapmaktayım. Yakın zamanda bu derneğimizin de başkanlığını devredeceğim. 2 sene önce aile olarak kurduğumuz Renk Eğitim Derneğimiz var, iki yıldır bu vakfın başkanlığını da ben yapıyorum ve bu başkanlığımı devam ettirmek istiyorum çünkü iyiliğin koltuğu, makamı, mevkisinin olmadığını düşünüyorum. İyiliğin koltuğunun gönülde olduğuna inanıyorum. Çek Mergen Okçuluk Derneği'nin de kurucu üyesiyim, bu görevimden de istifa ettim, şaibelerin oluşmaması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. İzmir Nümismatik Derneği'ne üyeyim. Ancak buradan istifa etmeyi düşünmüyorum çünkü bu alanın siyasetle, etik durumlarla hiçbir ilgisi olmadığını düşünüyorum, dünya şampiyonu bir sikke koleksiyonumuz var. Üniversitelerden ziyaretler alan ve üzerinde çalışmaların yapıldığı, tarihe ışık kaynağı olan bir koleksiyona sahibiz. Yurt dışına kaçırılmış olan yüzlerce para ve objeyi ülkemize geri getirdik, ülkemin değerlerini geri kazandırmak adına önemli bir hizmet yaptığımı düşünüyorum. Dalgıçlık, güreş, okçuluk ve paraşüt gibi sporlarla ilgileniyorum, elimden geldiği kadar her şeyin tadına bakmaya çalışıyorum. Ancak nümismat olmak benim hayatımda çok ayrı bir yer kaplıyor.