Ege'nin incisi İzmir'in içinde gizli bir cennet var: Buca Belenbaşı. Sadece muhteşem doğasıyla değil, aynı zamanda köklü bir kültüre ev sahipliği yapmasıyla da ünlü bu köy, yörük geleneğinin yaşayan bir destanı.
Yörük kültürü, Türk tarihinde derin izler bırakan, göçebelikten tarıma, el sanatlarından müziğe kadar geniş bir yelpazede kendini gösteren zengin bir mirasa sahiptir.
Bu mirasın en canlı örneklerinden biri de Buca Belenbaşı'nda günümüze kadar yaşatılmıştır.
Belenbaşı, sadece adını duyanları değil, ziyaret edenleri de büyüleyen bir atmosfere sahiptir. Yeşilin her tonunun bulunduğu, temiz havasıyla ciğerleri dolduran bir çevre, ziyaretçilerini adeta bir masal diyarına götürür. Bu masal diyarında, her yıl düzenlenen geleneksel Kiraz ve Yörik Kültürü Festivali ise bu büyülü atmosferi daha da renklendirir.
Festival süresince yapılan el sanatları sergileri, yöresel lezzetlerin sunulduğu stantlar, geleneksel Yörük oyunları ve müzik performanslarıyla, ziyaretçiler hem eğlenir hem de bu zengin kültürü yakından tanıma fırsatı bulurlar.
Ancak Kiraz Festivali'nin en önemli özelliği, toplumun bir araya gelmesini sağlayarak dayanışmayı ve birlik ruhunu pekiştirmesidir.
Buca Belenbaşı sakinleri, festival öncesinde bir araya gelerek hazırlıkları birlikte yaparlar. Bu da festivalin sadece bir etkinlik olmanın ötesinde, bir topluluk ruhu ve beraberlik duygusu yarattığını gösterir.
Buca Belenbaşı ve Kiraz Festivali, sadece bir yerin tanıtımı ve bir etkinliğin duyurusundan çok daha fazlasını ifade ediyor.
Bu, bir kültürün, bir toplumun ve bir yaşam tarzının öyküsü.
Bu öykü, her yıl yeniden yazılır ve binlerce insanı Yörük kültürüyle tanıştırır, onu yaşatır ve gelecek nesillere aktarır.
Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ı bu muhteşem geleneği devam ettirdiği için kutluyorum.
Başkan Duman, bu yılın Kiraz ve Yörük Kültürü Festivali’ne tüm kültür ve doğa tutkunlarını davet ediyor.
Pazar günü çok önemli bir maniniz yoksa ben de bu büyüleyici ortamın havasını içinize çekmenizi çok isterim.
GÜNÜN SÖZÜ
Pazar günü Belenbaşı’ndayız…