Her ne kadar paran varsa her gün bayram,

Sağlığın yerindeyse her gün bayram,
Mutluysan her gün bayram,
Yetmedi,
Deliye her gün bayram deseler de, inanmayın...
Çünkü bu gün gerçekten bayram...

XXX

On bir ayın sultanı Ramazan'ın ardından gelen sevinç yumağı, paylaşmanın, barışmanın, affetmenin, mutlu olmanın kaynağı bayram. Kırgınlıkların bırakıldığı, dargınlıkların unutulduğu günlerdir bayramlar...
Kaynaşmanın, birlik olmanın vaktidir bayramlarımız...
Hiç olmazsa bugün bırakın sizi üzen her şeyi. Boş verin, takmayın. Mutlu olabilmek için bir sonraki bayrama daha çok var. Tamı tamına 365 gün...
Kim öle, kim kala...
Gelin bugün bayram yapalım...
Şöyle bir düşünün bakalım, geçen bayram öpüştüğünüz, elini öptüğünüz yakınlarınız bu bayramda hayattalar mı?
Son zamanlarda dilime dolanan bir tekerleme var;
"Dünya fani, boş ver gari"...
Ne kadar güzel bir cümlecik. Hiç olmazsa bu gün bulutların üzerinde uçmaya hakkınız var. Ne bileyim ya da bu hakkı kendinize verin ve lütfen mutlu olun...

XXX

Her bayramın arabesk'i "nerede o eski bayramlar" klasiğini artık terk etmemiz gerekiyor. O eski bayramlardaki yaşantılar bir muamma değil ki. Neden bugün de, o eski günlerin aynısını yaşamayalım.
"Nerede o eski bayramlar" sözcüğünün arkasına saklanmak, kolaycılıktan başka hiç bir şey değildir.
Burada iş anne-babaya düşer...
Her anne baba bayramın ne olduğunu söyleyerek değil, hem söyleyerek hem yaşatarak öğretmelidir çocuğuna.
Günümüzde genellikle orta yaştakileri kapsayan, benim de ilgimi çeken mezar ziyaretlerinden söz edeyim;
Allah kabul etsin, bendeniz mezar ziyaretlerine önem veren bir kişiliğe sahibim. En azından öyle olduğunu sanıyorum...
Yeni gömülen bir cenazeye mezar ziyareti yapan kişileri ilk bayramdan sonra görmek maalesef mümkün olamıyor. Ya da çok azı ziyarette bulunuyor. Tabi bu asla bir genelleme değil. Ancak, geçen yılların bazı şeyleri unutturduğu da gözardı edilmemelidir. Oysa bu ziyareti sadece orta yaş grubu değil, gençlerimiz – çocuklarımız dahi öğrenmeli ve yapmalıdır.
Ayrıca bayram öncesi yapılan tatil planları, üç – beş büyüğe yapılacak 5'er dakikalık bayram ziyaretleri geçerli olduğu sürece bir daha çok sayıklarız eski bayramları...
Biz daha ellerimizdeki bilgisayar yavrusu cep'lerimizden tek tuşla cümle alemin bayramını kutluyorsak, "tatile gidiyoruz, hadi bana müsade" diyebiliyorsak, daha çok sayıklarız eski bayramları...

XXX

Duyarsız bir toplum, dejenere olmuş bir dünya. Hepsi tamam. Ama hiç mi tedavisi yok bu hastalığın. Bu kadar mı aciz insan denen yaratık...
Bayramı bayram gibi yaşamalı ve bizden sonraki nesillere de böyle olmayı öğretmek zorundayız.

XXX

Şimdi iki noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum:
Cahit Sıtkı Tarancı'nın "35 yaş şiiri"ni sıkça okumalıyız.
Ne diyor ünlü şair:
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün..
Bu bir...
İkincisi de...
"Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder." diyen şair Cahit Sıtkı Tarancı 46 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Haksız mıyım?
Dünya fani, boş ver gari...


BİR SÖZ

Nasıl yaşarsan yaşa, sonuç aynıdır.
Gözler daima yalnız kapanır...