Doktor Onur Şenli, benim de dostum ve arkadaşımdı…
Ben Demokrat İzmir Gazetesi'nde spor muhabiri olarak çalışırken, o da Ege Ekspres Gazetesi'nde muhabir olarak çalışıyordu.
Bornova'da oturuyordu, birçok doktor akrabası gibi…
Çok orta dostumuz vardı.
Bir ara Akhisar'da 'Hükümet Doktoru' olarak kendisiyle görüşmüştük.
Can dostu idi.       
Hakkında çok şey yazıldı çizildi söylendi 'Agora Meyhanesi' nedeniyle…
Bazıları doğru, bazıları ilaveliydi…
Affına sığınarak bir gün biz de şöyle demiştik;
'Onur Şenli bir gün Akhisar'a trenle giderken, şeftali soyarken çakıyı yanlışlıkla eline batırmış. Heyecana kapılarak, 'Doktor yok mu?'diye bağırmaya başlamış. Kendisini tanıyanlar, 'Aman Onur Bey siz doktor değil misiniz?' diye sormuşlar!"
O kadar hoşgörülü idi ki, uydurduğumuz bu hikaye bile onu mutlu etmeye yetiyordu.
Yani çelebi bir insandı…
Şimdi yeni öğrendim bir yazıyı paylaşayım:
 
Neymiş, neymiş?
 
1890'da bir Rum olan kaptan Asteri, Balat çarşısında bir Meyhane açar.
 Meyhanesine de Rumca 'meydan' anlamına gelen 'Agora' adını koyar. 
Meyhane masa yerine kullanılan dev fıçıları ve ucuz şaraplarıyla kısa zamanda ün yapar. 
Ama meyhanenin ününü artıran olay ilgisiz bir biçimde İzmir kaynaklıdır.
Aradan zamanlar geçer...
Tarih 1959'dur.
Onur Şenli adında bir tıp fakültesi öğrencisi komşu kızına aşık olur ama aşkına karşılık bulamaz. 
Aşk acısı ona soluğu birçok zaman, İzmir'in Agora semtinde aldırmaya başlar. 
Çünkü Agora salaş meyhanelerin mekanıdır.
 Bir gün bu salaş meyhanelerden birinde içtikten sonra eve gelir ve bir mektup yazmaya başlar aşkına.
Mektup şöyle başlar: 
'Sana bu satırları bir sonbahar gecesinin felç olmuş köşesinden yazıyorum.'

*** 

Onur Şenli, mektubun ileriki bölümlerinde fakına varır ki aslında bir mektup değil bir şiir yazmaktadır. 
Şiirine de şu adı koyar: 
'Gece, Şarap ve Aşk!'
Onur, şiiri yayımlatmak için fakültenin dergisine gönderir, şiiri kabul edilir.
 Şiir dergide tam basılmak üzereyken, bir gazetenin kültür-sanat editörü tarafından görülür. Editör şiiri yayınlar ama adını değiştirerek.
Şiir o kadar sevilir ki, dillere pelesenk olur. 
Hatıra defterlerinde yer alır,
Sevgililerin kulaklarına fısıldanır, şarkısı yapılır,
Şarkıyı neredeyse ünlü olup da söylemeyen sanatçı kalmaz. 
Şarkıyı dinleyenler İzmir'deki Agora'dan habersiz Balat'ta ki Agora Meyhanesi'ne akın ederler.  Çünkü şarkıdaki Agora Meyhanesi'nin burası olduğunu düşünmektedirler.
Haliyle geceleri burası hınca hınç dolmaya başlar.
Öyle popüler bir mekan olur ki tam 286 Türk Filmi'nin  meyhane bölümleri burada çekilir.
Yani ucuz şarapların satıldığı meyhane Türkan Şoray'ları, Fikret Hakan'ları, Ayhan Işık'ları, Cüneyt Arkın'ları ağırlamaya başlar.
Sonraları kaderine terkedilir.
İsteyen okurlarım, 'AGORA MEYHANESİ' ni internetten bulup okuyabilirler.
Belirttiğim gibi gerek Dr. Onur Şenli, gerekse 'Agora Meyhanesi' ile ilgili çok şey yazılmış ve söylenmiştir.
Bu böyle devam edecektir.
 
İndirim yaptı
 
Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu, Çin'de bugünden itibaren perakende akaryakıt (benzin ve dizel) fiyatlarında indirime gidileceğini açıkladı. 
Komisyon, benzin fiyatının ton başına 130 yuan (yaklaşık 19 dolar), dizel fiyatının ise yine ton başına 125 yuan düşürüleceğini bildirdi. 
Bu indirim, 28 Haziran tarihinden bu yana benzin ve dizel fiyatında arka arkaya yapılan beşinci indirim yapılmış olacak.
Öte yandan, Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu bu fiyat ayarlamasının, ulaşım ve taşıma maliyetlerini azaltarak lojistik sektörüne olumlu yansıyacağına işaret etti. 
Şu an geçerli fiyat güncelleme mekanizmasına göre, eğer uluslararası piyasalarda ham petrol fiyatı ton başına 50 yuandan fazla artar veya eksilir ve bu fark 10 iş gününden uzun bir süre bu düzeyde kalırsa, Çin'de satışa sunulan benzin ve dizel gibi rafine edilmiş petrol ürünlerinin fiyatı da buna göre ayarlanıyor.