Bugünkü yazım uzun zamandır gözlemlediğim, daha doğrusu hepimizin farkında olduğu bir konu. Belki de başlığa çatırdayan AB yazsak daha doğru olacak. Son yıllarda ülkemizde olan biteni anlayabilmek adına tüm dünya ve küresel güçleri takip ediyoruz hepimiz, ucundan kıyısından. Çünkü görüyor ve anlıyoruz ki hiçbir şey sebepsiz değil. Yeryüzü sahnesi kocaman bir domino tahtası, bir yerlerde birileri, bir tarafından dokununca taşlar sırayla devrilmeye başlıyor ve çeşitli ülkelerde de depremler, savaşlar oluyor.
***
Kaynağımız dünya jandarmalığına soyunmuş ABD. Orada gerçekleşen son seçimle yeni başkan Trump yemin ederek koltuğuna oturdu. Devir teslim töreninde yaptığı konuşma "Bugün ettiğim yemin, Tüm Amerikalılara verdiğim bir bağlılık yeminidir. Onlarca yıl yabancı şirketleri güçlendirdik, kendi ordumuzu zayıflattık. Trilyonlarca dolar harcayıp başka ülkeleri zenginleştirdik. Artık bu geçmişte kaldı. Sadece geleceğe bakacağız" diyerek seçim döneminde verdiği her sözün arkasında duracağını kararlılıkla tekrarladı. Öncelikli sorumluluğunun ABD ve vatandaşlarına olduğunu tekrarladı.
***
Şimdi de ABD'nin yol arkadaşı AB ülkelerine bakalım. Yaşamın tabiatına aykırı akraba evlilikleri yapan bu ülkeler sakat doğumlarla karşı karşıya geldiler, geliyorlar, gelecekler...
Aklı başında düşünenin gördüğü, atların tepiştiği arenada sıpaların ezilmesi. Trump'ın seçilmesinin hemen ertesi gün İngiltere başbakanının demeçleri, Almanya Başbakanı Merkel'in demeçleri, Avrupa'nın ciddi gazetelerinde yer alıyor. Ulus devletleri ne kadar özlediğinin kimse tam farkında değil. Şu an yedi düvelin hem birbirleri ile hem de bize karşı savaştığı ülkemde Irak, Libya, Suriye'de getirdikleri demokrasi ve özgürlüğü getirmeye uğraşıyorlar. Durumumuza bakıyorum da, Nuri Ceylan'ın Cannes da ödül alırken yaptığı dokunaklı konuşmayı hatırlıyorum. "Bu ödülü güzel ve yalnız ülkem ve insanlarımız adına alıyorum" demişti.
Benim de en büyük üzüntüm hala yalnızız. Bu kadar nefret birbirimize, cumhuriyetimize, devletimize... Şimdiye kadar çok şey yazıldı, söylendi. Yeni Anayasa teklifi mecliste kabul edildi. Ertesi gün TBMM tatile girdi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş 'OHAL'in referanduma bir etkisinin olmayacağını söyledi. Referandum hazırlıklarına geçildi. Almanya'da hazırlıklar yapılmış; binalar, sandıklar, büyükelçilikler her şey hazır. Görünen o ki her şey o sihirli olaya endekslenmiş. Ne diyelim; Türkiye yapayalnız, hayırlı uğurlu olsun.