Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesi yakınlarında Suçıkan mevkisinde doğan Denizli, Uşak ve Aydın'dan geçerek Ege Denizi'ne dökülen 548 kilometre uzunluğundaki Büyük Menderes Nehri, birçok tarım alanında sulama için kullanılıyor. Nehrin ana kaynağında suyun berrak olduğu ve balıkların yaşadığı gözlemlenirken, yaklaşık 7 kilometre sonra suyun siyah renge dönmesi ve aşırı kirliliği endişe yaratıyor. Sanayi tesislerinin endüstriyel atıklarını arıtmadan nehre akıttığı iddia edilirken, kötü koku ve suyun rengi kirliliği gözler önüne seriyor. Nehirde canlı yaşamı da bu kirlilikten olumsuz etkileniyor. Nehrin aktığı bölgede yükselen kötü kokular, bölge sakinlerini tedirgin ediyor.

'YANINDAN BİLE GEÇMEK İSTEMİYORUZ'

Bölgede çiftçilik yapan Hasan Erol, Menderes Nehri'ndeki durumun her yıl daha da kötüleştiğini belirterek "Çocukluğumuzda bu nehirde yüzerdik, balık avlardık. Su masmaviydi, piknik yapardık, ama şimdi yayılan kötü kokudan dolayı yanından geçmek bile istemiyoruz. Mecburen tarlamızda sulama amaçlı kullanıyoruz, tarlamız kokuyor. Fabrika ve kentsel atıkları suya dökülüyor. Yetkililer, bir an önce bu duruma karşı önlem almalı. Artık balık yetişmiyor, nehirde durum her yıl daha da kötüye gidiyor" dedi.

'SU DEĞİL ZEHİR AKIYOR'

İşçi emeklisi Hüseyin Acar ise Menderes Nehri'nin bölgenin yaşam kaynağı olduğunu ifade ederek, "Menderes Nehri, her geçen yıl daha da kirleniyor. Buraya bir çözüm bulunması gerekiyor. Artık Menderes'ten su değil, zehir akıyor. Çare bulunmazsa, bu bölgede artık bir şey yetişmez. Bu bölgenin yaşam kaynağı olan nehrin kurtarılması çok önemli. Su demek can demektir" diye konuştu.

YETKİLİLERE ÇAĞRI YAPTI

Bölgede balık çiftliği olan ve kirlilik nedeniyle daha önceki yıllarda binlerce balığının öldüğünü ifade eden iş insanı Yasin Özpek de Menderes Nehri'nde daha önce turna, sazan ve kendine has balıkların yaşadığı ancak kirlilik nedeniyle artık yaşam olmadığını söyleyerek "Menderes Nehri'nin çıktığı kaynakta su tertemiz ve hatta içilebilir düzeyde. Ancak atıklardan dolayı simsiyah hale geliyor. 10 yıl öncesine kadar bu nehirde turna, sazan ve Menderes'in kendi has balıkları yetişirdi. Şimdi ise hiçbir balık ve canlı yaşayamaz hale geldi. Tarım arazileri de kirleniyor. 20 yıl sonra bu bölge tarım yapılamayacak hale gelecek. Çiftçilik bitecek. Yetkililerin bir an önce bu olaya kulaklarını tıkamadan önlem alması gerekiyor. Bizim de daha önce nehre atılan kimyasal atıklar nedeniyle çiftliklerimizde balıklarımız telef oldu. Önlemimizi aldık. Yetkililerin de nehri kirleten unsurları tespit edip, önlemesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.