Burcu Özkan - İzmir Körfez Geçişi projesi'nin ÇED iptal kararı sonrasında açıklama yapan; EGEÇEP, Doğa derneği, TMMOB ve aralarında birçok avukatında bulunduğu platformda ÇED'in iptali için ortak hareket edildiği belirtilerek, kararın yeni bir ÇED raporu ile değiştirilmesinin Türk yargı sistemine olan güveni sarsarak toplumsal soruna neden olabileceği vurgulandı.
ÇED iptali kararına ilişkin açıklamalarda bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol, "Bugün son derece önemli bir başarı elde edilmiştir. Bu İzmir halkının hukuk mücadelesidir. Bundan sonra ÇED'e ilişkin yapılacak her türlü hamle, hukukun arkasından dolanma, bilimi ve hukuku arka planda bırakarak gereklerini yerine getirmemek anlamına gelir. Bu da ileride tedavisi mümkün olmayan kamusal ve çevresel sorunlara neden olacaktır" dedi.

Yarın yenilenebilir

"Ülkemizde ne yazıkki CED ve imar yapımı süreçleri bilimin ve hukukun gerektirdiği şekilde bugün hayata geçirilmiyor" diye konuşan Şenyol, "Özellikle bunu büyük mega projelerde ya da siyasi olarak gündeme getirilmiş projeler için oldukça etkin bir şekilde görüyoruz. İzmir Körfez Geçişi Projesi özelinde konuya bakacak olursak; ÇED raporu iptal edildi ancak başka bir ÇED raporuyla gündeme gelme durumu olabilir. Buna ilişkin şunu söylemek gerek, mahkemenin iptal etme gerekçelerini iyi okumak gerekir. Bakıldığında bugünkü iptal etme nedenleri ortadan kaldırılabilecek gerekçeler değil çünkü ÇED'in usülen yapılan matbuu raporundaki kelimeleri değiştirerek yapabileceğiniz bir düzeltmeyle projeye ilişkin çevresel faktörlerin ortadan kalkması mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Ulaşımına katkısı yok

Projenin uzun vadede İzmir'e ulaşım anlamında da katkı sağlamayacağının altını çizen Şenyol, "Bugün İzmir Körfez Geçişi projesi için baktığımızda bazı değişmez çevresel etkiler bulunuyor. Örneğin; Kuzeyde ve güneyde korunması gereken mevcut önemli alanlarımız var. Bu alanlara ilişkin projenin vereceği olumsuz etkiler ortada ve bunun kaldırılması mümkün değil. Bu kadar büyük ölçekli bir proje yapıyorsanız onun 35 değilde 30 ayağı olsun gibi bir pazarlık durumu söz konusu olamaz. Bu proje büyük bir proje bu nedenle de büyük bir inşa faaliyeti gerektiriyor. Diğer taraftan ulaşıma getireceği katkılara yönelik kararlara baktığımızda, İzmir'in kent içi ulaşımına katkısı olmayacağı yönünde bir karar var dolayısıyla bu da ÇED raporunun değişmesiyle olabilecek bir durum değil" şeklinde konuştu.

İzmir'in projeye ihtiyacı olmadığı kanıtlandı

Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol, İzmir'in Körfez Geçişi Projesine ihtiyacı olmadığını şu sözlerle açıkladı: İzmir 100 bin çevre düzeni planı, 25 bin çevre düzeni planı, 6 ölçekli planlar ve ulaşım master planında yapılan güncel çalışmalarda bu yapılması planlanan projenin, 2025 ya da 2030 yıllarına kadar İzmir için böyle bir ulaşım altyapısına ihtiyaç olmadığı kanıtlanmış durumda. Dolayısıyla planlarda da böyle bir stratejik durum olmazken ÇED raporunda bundan sonraki yapılacak en ufak bir değişiklikle mahkemenin verdiği kararı üstesinden gelmek ya da idarenin lehine çevirmek mümkün değil.

ÇED'e karşı her hamle, hukuku hiçe saymak olur

ÇED raporları üzerinde yapılacak değişikliklerle tekrar projenin hayata geçirilmeye çalışılmaması gerektiğini belirten Şenyol, "Bundan sonra ÇED'e ilişkin yapılacak her türlü hamle, hukukun arkasından dolanma, bilimi ve hukuku arka planda bırakarak gereklerini yerine getirmemek anlamına gelir. Bu da ileride tedavisi mümkün olmayan kamusal ve çevresel sorunlara neden olacaktır. Bugün bile Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından birçok ihaleye çıkılmış durumda. Projenin alt ölçek ihalesine çıkılmış ve zemin etütleri ile ilgili ihalelerden bahsediliyor. Bunlar belli aşamaya gelmiş ve kamunun bedel ödemesi söz konusu da olmuş. Şuan da bile aslında bizler kamuyu zarara uğratmış durumdayız o idareler tarafından. Burada kamunun sorumluluğunu hatırlatmak isterim, kamuya zarara uğratacak ve ilerde tedavisi mümkün olmayacak sonuçları dahada büyütmemek adına biran önce bu projeden vazgeçilmesi gerekiyor. Toplumda güvensizlik duygusu yaratılıyor. ÇED'lerde matbuu yalnızca bir prosedür gereği imiş gibi tekrar tekrar hazırlanarak önümüze sunuluyor olması, hukuku ve bilimi boşa çıkartıyor. Anlamsız kılıyor. Bugün son derece önemli bir başarı elde edilmiştir çünkü hem yürütmeyi durdurma kararı alındı hem de iptal kararı. 2 önemli karar üst üste alındı. Bu İzmir halkının hukuk mücadelesidir. Bu mücadele meşru bir zeminde artık devam edecektir. İdarelerin ve ilgili siyasilerinde projeden vazgeçmelerini talep ediyoruz." dedi.