Marmaris Çevrecileri Derneği ve Muğla Üniversitesi tarafından yürütülen körfez araştırmalarının yedinci etabı tamamlandı. Araştırmaların sonuçları düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç Dr. Nedim Özdemir, Marmaris Körfezi açısından en fazla dikkat edilmesi gereken konunun nehir yatakları ve tarım arazileri üzerine yapılan yapılaşmalar olduğunu vurguladı. Özdemir yedi aylık çalışmalar sırasında her ay belirlenen 18 istasyondan 100'e yakın numune aldıklarını ve özellikle turizm sezonunun yoğun olduğu dönemlerde su kalitesinin daha da düştüğünü gördüklerini belirtti. Sezonda sadece cip safarilerle bin 200 kişinin günlük olarak tura çıktığını kaydeden Özdemir, “Bunlar genelde sulak alanlarda geziyor. Cip safarilerin müşterileri, günlük yaptıkları gezilerde çevreye attıkları çöplerle geçilen güzergahları kirletiyor. Orman bölgesindeki yol güzergahında ise ciplerin kaldırdıkları toz bulutları, çam ağaçları ve bitkilere zarar vermenin yanında derelerdeki mevcut su kalitesine zarar veriyor. Ayrıca, Marmaris'te dalış turizm yapan 11 işletme var. Turizm sezonunda yılda ortalama 2 bin 500 arasında yerli turist, 20 bin civarında da yabancı turist Marmaris'te dalış yapmaktadır. Özellikle Baca Mağarası bölgenin en popüler dalış noktalarındandır. Ancak dalış talebi artışlarında maalesef yetki ve kalifiye olmayan personelin çalıştırılması, hem dalış yapan insanlar için hem de var olan deniz altı zenginlikleri geleceği için bir tehlike oluşturuyor” dedi.

Su Ürünleri Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan da, Marmaris Körfezi'nin elden gitmek üzere olduğunu belirtti. Tarkan, Körfez çalışmaları sırasında Süveyş kanalı vasıtasıyla Marmaris'e kadar ulaşan ve insana zararı olan üç denizanası türüne rastladıklarını söyledi. Tarkan, ayrıca çiçek denizanası olarak bilinen Taraklı Medus popülasyonunda da artış olduğunu ve 10 metrekarelik alanda 30 adet saydıklarını söyledi. Tarkan, Bu canlı, balık larvaları ve yumurtaları ile beslendiğinden körfez içerisindeki balık neslini tehlikeye sokabilir. Bu açıdan izlenmesi gerekir dedi. Prof. Dr. Tarkan, aynı şekilde balon balıklarının popülasyonunun da gözlem altına alınması gerektiğini söyledi.

Araştırmalarda yapılan ölçümlerde, aylara göre değişiklik gösterse de, sudaki oksijen oranının kabul edilebilir değer olan 5 miligram metrenin altında olduğunu ifade eden Tarkan, “Deniz kirliliği ile ilgili dört parametre olan Amonyum, Fosfat, Nitrat ve Nitrit'in ise üst sınırlara dayandığını gördük” dedi.