İstanbul Teknik Üniversitesi ve Fırat Üniversitesi, TÜBİTAK iş birliğiyle 24 Ocak'ta merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından Hazar Gölü'nde mikrobatimetrik çalışma yaptı. Türkiye'de ilk defa bir gölde yapılan bu bilimsel çalışmayla göl tabanının yüksek çözünürlüklü görüntü morfolojisi elde edilerek gölün altından geçen Doğu Anadolu fayına ait kollar ortaya çıkartılacak. Fay kollarının kinematik özelliklerinin görülebileceği çalışma sonucunda depremsellik periyodlarına bakılacak. Sondajla göl tabanında karotlar alınarak, burada eski deprem izleri tarihlendirilecek ve fayın ne kadar sürede bir tetiklenip harekete geçileceği tespit edilerek ileride olabilecek depremlerin zamanları tahmin edilebilecek.

Geçmiş örnekler alınacak

Araştırmayı yürüten İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Eriş, Hazar Gölü ve çevresinin depremsellik riskini araştırdıklarını belirterek, göl tabanında çökelen sedimentleri örnekleyerek bu bölgede geçmişte meydana gelen depremlerin kayıtlarına ulaşarak ortaya çıkartacaklarını söyledi. Göl tabanından aldıkları örnekleri radyokarbon tekniğiyle yaşlandırarak geçmişteki depremlerin tarihlerini ve deprem tekrarlanma aralıklarını ortaya çıkartacaklarını ifade eden Prof. Dr. Kadir Eriş, şunları kaydetti:

"Hazar gölü ve çevresinin depremsellik riskini araştırıyoruz. Bu modüler platform üzerinde Hazar Gölü'nde binlerce yıllık göl tabanında çökelen sedimentleri örnekleyerek bu bölgede geçmişte meydana gelen depremlerin kayıtlarını araştırıyoruz ve ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Karotiel sistemle göl tabanlarını hiç bozmadan, sedimenti bozmadan numune alıyoruz. Bu sayede yaklaşık 6 metreye yakın örnekleme yapabiliyoruz. Aldığımız bu örnekleri, karotları açarak, geçmişte meydana gelen depremlerin oluşturduğu izleri çeşitli parametrelerle ortaya çıkararak bunları radyokarbon yaşlandırma teknikleri kullanarak geçmişteki depremlerin tarihlerini ortaya çıkartıyoruz. Dolayısıyla sonunda deprem tekrarlanma aralıklarını ortaya çıkarabiliyoruz. Bu bize Doğu Anadolu fayının bu bölge üzerinde geçen segmenti üzerinde meydana gelen geçmişteki depremlerin ne kadar sıklıkta meydana geldiğini ve dolayısıyla da gelecekte ne kadar sıklıkta bu depremlerin oluşabileceğini tahmin edebiliyoruz. Depremin zamanını tabi bilmek mümkün değil, fakat bu paleosismoloji dediğimiz yöntemde, özellikle su altı paleosismolojinde denizlerde ve göllerde uygulanan ve yüzde 90 sonuç alınabilen önemli bir yöntem."