Türkiye'de özellikle büyükşehirler, çevre kirliliğine neden olan, insan sağlığını tehdit eden hava kirliliğini yoğun şekilde hissediyor. Nüfusun artması, kentlerin büyümesi, hava kalitesinin düşmesine neden olurken, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı olan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nden uyarı geldi. Şube Başkanı Helil İnay Kınay, İzmir'de havaların soğuması ile birlikte var olan kirliliğin hissedilmeye başlandığını söyledi. Hava ölçüm istasyonları tarafından kaydedilen anlık değerlendirmeleri incelediklerini, İzmir için şu anda büyük bir sıkıntı görünmediğini aktaran Kınay, hava kirliliğine uzun vadede bakıldığında, tablonun değiştiğini aktardı. Kınay, "Özellikle geçen yıldan bu yana yaptığımız değerlendirmelerde, kış sezonu boyunca belli istasyonlardaki kükürt oranlarının, sınır değerinin üzerinde olduğunu görüyoruz. Hava kirliliği Türkiye'nin bütün kentlerinde büyük bir problem. Aynı sorunu biz de İzmir'de yaşıyoruz" dedi. İzmir için 2019 yılının kasım ve ocak ayı verilerini yeni değerlendirmeye başladıklarını açıklayan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, "Geçtiğimiz yıldan itibaren yaptığımız değerlendirmelerde, Karşıyaka, Bornova, Çiğli istasyonlarında kükürt oranlarında yükselmeler olduğunu gördük. Diğer istasyonlarda kısmen azalmalar var" dedi.

Körfezde binalar duvar gibi

İzmir'de 'inversiyon' denilen atmosfer olayı nedeniyle de hava kirliliğinin ciddi boyutlarda olduğunu kaydeden Kınay, kentte özellikle sanayi bölgesi olan Aliağa ilçesinde yoğun şekilde hava kirliliğinin yaşandığını belirterek, "Aliağa, ağır sanayi bölgesi. Bu bölgenin kirletici etkisini, İzmir kent yaşamında hissediyor. Bununla ilgili veriler de ortada. Aliağa'nın havası kirli. Bu bölgedeki hava kirliliği İzmir'in en büyük sorunlarından biri" diye konuştu. Hava kirliliğinin Türkiye'nin bütün kentleri için çok büyük bir problem olduğunu, İzmir'in de bu kentlerin içerisinde yer aldığına dikkat çeken Kınay, şunları söyledi: İzmir'de Körfez boyunca binalar bitişik nizam. Bu da duvar etkisi yapıyor. Yüksek yapılaşmanın etkisiyle rüzgar koridorları ortadan kalktı. Kentte kirli havanın hareket edebileceği alan yok. Planlama hataları, yanlış kentleşme bizi daha büyük hava kalitesi sorunları ile karşı karşıya bırakıyor. Kentteki tüm planlama ve düzenlemelerin, kentin coğrafi özelliklerine uygun şekilde yapılması gerekiyor. Rüzgar koridorları bırakılmalı, havanın hareket edeceği alanların bırakılması gerekiyor. Bütünsel bir hava kalitesi planlaması yapılması şart. Yaşamsal olarak ciddi sağlık riskleri var. Özellikle hamileler, çocuklar, yaşlılar, hava kirliliğinden ciddi şekilde etkilenmekte. Hava kirliliğinin uzun vadede insan ve çevre sağlığı açısından yaratacağı sorunlar, artık geri dönüşü olmayan noktaya varmak üzere. Hızlı ve etkili önlemler alınmaması halinde, yaşanamaz kentlerle karşı karşıya kalacağız.