Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 38. Olağan Kurultayı’nda şaibe iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma hakkında “Birtakım iddialar ortaya atıldığında, başsavcılığın bu iddiaları değerlendirmesi gerekir. Somut delil elde edilirse, bu noktada soruşturma devam eder ve yargı kararını verir” dedi.
CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultayı’nda 812 delegenin oyunu alarak genel başkanlığa seçilen Özgür Özel’e karşı dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 536 oy ile seçimi kaybetti.
Aradan yaklaşık iki yıl geçtikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Şubat 2025 Cumartesi günü partisinin Manisa İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada “Seçimlerin faturasını Bay Kemal'e çıkartıp şaibeli bir kurultayla kendisini tehcir ettiler” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, 7 Şubat Cuma akşamı katıldığı KRT TV yayınında “şaibe” iddialarına ilişkin olarak mevcut CHP yönetimini eleştirdi.
Parti yönetiminin şeffaf olması ve “açık ve net bir açıklama yapması” gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Yapmıyorsanız, sükût ikrardan gelir o zaman başka bir şey var demektir burada. Bir şey varsa, kesinlikle partinin kirlilikten arınması gerekir” dedi.
Ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, CHP’nin 2023’te gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultayı’nda delegelere “oy karşılığında para, telefon ve ev verildiği” iddiasıyla ilgili soruşturma başlattığı ortaya çıktı.
Açılan soruşturma kapsamında tanık olarak ifadeye çağırılan CHP’nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ifade vermeyeceğini duyurdu. İfadeye çağrılan diğer isim CHP İstanbul Milletvekili ve CHP’nin eski grup başkanvekili Akif Hamzaçebi, kurultay hakkında bir şaibe olduğuna dair ifadesinin olmadığını açıkladı.
NTV canlı yayınında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturmaya ilişkin, “Bu iddialar Siyasi Partiler Kanunu’nun 112’nci maddesine baktığımız zaman, bu tür davranışların suç teşkil edeceğini gösteren mevzuatımız var. Bu mevzuat karşısında, bu iddialar da sürekli yayınlaştığında, partililer tarafından birtakım iddialar ortaya atıldığında, başsavcılığın bu iddiaları değerlendirmesi gerekir. Somut delil elde edilirse, bu noktada soruşturma devam eder ve yargı kararını verir” ifadesini kullandı.
“Savcılık soruşturmayı ocak ayında başlattı”
“CHP’nin kurultayıyla ilgili olarak, kurultay sonrasında birtakım iddialar ortaya atıldı. İddiaları ortaya atanlar CHP mensuplarıydı. Bursa’da bir başvuru söz konusu olunca Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı Ankara’ya gönderdi” diyen Yılmaz Tunç, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmayı ocak ayında başlattığını söyledi.
Sadece Kılıçdaroğlu ile Hamzaçebi’nin değil, birçok partilinin şaibe söylentilerini dile getirdiklerini savunan Tunç, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programındaki ifadelerinden sonra soruşturma tamamen gündeme oturmuş oldu. Sayın Hamzaçebi’nin de bir beyanatı oldu. Şaibe tartışmalarıyla ilgili mevcut yönetimin susmasını eleştirdiler. Bir cevap verilmesi gerektiğini söylediler.”
İmamoğlu’na açılan soruşturmalar
Bakan Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturmalar hakkında da konuştu. Tunç, “Yargıya yönelik maalesef yakışıksız sözler… ‘Yargı sopası’ dedi dün Sayın Özel. Tehdide varan sözler ifade ediliyor. Bu doğru değil. Onlar yargı tacizi diyor, aslında yargıya taciz var. Bu soruşturmalar neticesinde bir suç var mı, yargı ne karar verecek, buna tarafsız yargı karar verecek” dedi.
Tunç, “İBB Başkanı hakkında devam eden birkaç soruşturma ve dava var. Bu davalarla ilgili yargı süreçlerini etkilemeye yönelik tehditkâr ifadeler kullanırsanız bu doğru olmaz. 'Seyyar giyotin' gibi yakışıksız bir ifadenin cumhuriyet başsavcısına karşı kullanıldığında orada yargının susmasını bekleyemezsiniz. Bu ifadeler sorunlu” görüşünü savundu.
“Ahmak” davası
Kamuoyunda “ahmak davası” diye bilinen davayı hatırlatan Tunç, şunları söyledi:
“YSK üyelerine yönelik 'ahmak' dediğine yönelik iddia… İstinaf süreci devam ediyor. Uzun süre dezenformasyon yaptılar. Davaya bakan hâkim sürgün edildi dediler. Halbuki o davada tayini çıkan hakimle ilgili reddi hâkim talebinde bulundular. Böyle bir dezenformasyon içerisine girdiler. Bırakalım yargı kendi işini yapsın. Yargı en doğru sonuca ulaşacaktır.”