Şu an, hayatımızdaki en önemli gündem başlıklarında yer alıyor. Hepimizi derinden yaralayarak. Aklımızı ve kalbimizi dumura uğratarak. Halbuki normalde söylendiğinde; içimizdeki sevgiyi pekiştiren. Önce onu içimizde hissederiz misafirliği süresince o kadar mutluluk saçar, alır, verir ki anonsu da öyle doğacak bir çocuk. Bebeğimiz geliyor. Başta anne, baba, anneanne, babaanne, dedeler, akrabalar, hısımlar, arkadaşlar. Bu bekleyişte mutluluk kapsama alanı ne kadar geniş. Sağlıklı olsun, eli yüzü düzgün olsun. Dünyaya gözlerini açtığında ilk ağlaması çok önemlidir, poposuna yediği şaplakla ilk kez ağlayarak  'Merhaba' der hayata. Hayatımızda yer alışının katma değeri hiçbir borsada yer alamaz, hiçbir çek, nakit ödeyemez. Değeri dünya hazinelerinin toplamıdır. Doğumdan son nefesimize kadar onu öperken koklarken hissettiğimiz duygular algıladığımız bunlar.

***

Geçtiğimiz günlerde art arda patlayan çocuklara yönelik cinsel istismar haberleri tüm Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Bu konuda TBMM'de verilen gensorunun reddi de. Ancak cin lambadan çıktı. Bu konunun peşinin bırakılamayacağını biliyorum, umuyorum. Türkiye nüfusunun %31'i çocuk yani 24 milyon. Bu konuda dünyanın gelişmiş ülkelerin durumu ne? Çocuk istismarı oranı dünyada %1 ile %10 arasında değişirken ülkemizde bu oran %10 ila %53 arasında değişiyor. Son yıllarda çocuk istismarı ve ihmali gittikçe artmakta.  İngiltere'de haftada 4, ABD de günde 3 çocuk bu nedenlerle ölmekte.
WHO (World Health Organisation) Dünya Sağlık Teşkilatı bu konuyu, 'Bir yetişkin veya devlet tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan ve çocuğun sağlığını fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen durum' olarak tanımlanıyor. Çocuk istismarı; ihmal, fiziksel, cinsel. duygusal olarak 4 kategoride sınıflandırılıyor. Yüklü bir cirosu olan yaygın bir pazara dönüşen çocuk pornografisi de önü alınamayarak konuyu körüklüyor.
 
***

Bu konuda bilgi edinmek için yaptığım araştırmalarda maalesef etkin bir çalışma ve istatiksel bilgilerin az olduğu gerçeği ile karşılaştım. 8 ilde yapılan bir araştırmada çocukların istismara uğrama oranı %33 tokat atma, kulak, saç çekme gibi. Çocuk istismarı tablosunda fiziksel, duygusal, taciz, tecavüz, ensest çocuklarımızda tedavisi imkansız yaralar açıyor hatta öldürüyor. Geçenlerde tecavüz sonucu iç organları parçalanarak ölen üç yaşındaki çocuk gibi.

***

Ne acı ki somut bir çalışma, önlem yok. Düşünemiyoruz. Kaybettiğimiz değer verdiğimiz bir çok şeyi zamanla yerine koyabiliriz. Ama "çocuklarımızı bu konuda aile içinde veya dışında veya emanet edilen çocuklar için yapılan çalışmalara, öncelikle farkındalıkla yapabileceğimiz maddi, manevi her türlü destekle katkıda bulunmalı, failler içinde en büyük cezanın verilebilmesinin alt yapısı, yasaların çıkmasını ki bunun "idam" değil "iğdiş" olduğunu, kökü kazınmasa da son derece koruyucu ve etkili olacağını düşünüyorum. 'Çocuk'larımız için.