İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü, İzmirliler'i haftanın 3 günü sporla buluşturmak için uzman eğitmenler eşliğinde spor aktiviteleri düzenleme kararı aldı.
Bostanlı Rekreasyon Alanı, Alsancak Gündoğdu Meydanı ve Bornova Buz Sporları Salonu'nun önündeki spor aktivitelerine katılım da ücretsiz olacak.
Eğitimler herkesin yapabileceği, ısınma, esneme ve germe hareketleriyle başlayarak kültür fizik hareketleriyle devam edecek. Her hafta pazartesi, çarşamba ve cuma günleri 08.45 ile 09.30 saatleri arasında yapılacak eğitimler 6 Ocak Pazartesi günü başladı.
Belediyelerin en önemli görevlerinden biridir kültür, sanat ve spor aktiviteleri düzenlemek.
Ama düzenleyebilme daha önemlidir. Özellikle de dışarıda spor organizasyonlarını yapacaksan ve başlangıç tarihini de belirlemişsen, çok iyi programlamak lazım. Çünkü, burada önemli olan yoğun katılım sağlamak olmalı. Öyle gelişi güzel açıklama yaparak, vatandaşı davet etmekle olmaz. Yönetici koltuğunda oturan insanların en küçük ayrıntıyı bile düşünmesi gerekir.
Şöyle bir baktım; 6 Ocak Pazartesi gününün hava raporuna. İzmir'in en soğuk günlerinden biri. Rüzgarın şiddeti nedeniyle ayakta bile duramazsın. Yağmur var, sabah vapur seferlerinden bazıları iptal edilmiş. Yüksek bölgelere kar yağışı bekleniyordu, ki yağdı. Öyle bir gün ki, bırakın sabah 8.45'te spor yapmayı, sokağa bile zorunlu olmadan çıkmazsın. İşin gücün yoksa, evinde oturup camdan dışarıyı seyredersin, ekmek almaya bile gidesin gelmez.
Durum böyle iken, yılın en soğuk haftasında vatandaşı Bostanlı Rekreasyon Alanı ve Alsancak Gündoğdu Meydanı gibi denizin dibine, fırtınanın göbeğine, her zaman ısısı bir iki derece düşük olan Bornova'daki Buz Sporları Salonu'nun önüne davet etmek, iş bilmezlikten başka bir şey değil.
Olaya bakış açımızla şeytanın avukatlığını yapmış gibi görünüyor olabiliriz. Ancak, bana göre kesinlikle öyle değil. Eline takvimi alarak, sadece yapmış olmak için bu türlü organizasyonlara kalkışmak, başarısızlığı önceden kabul etmek ve yapılmak isteneni de amacından saptırmaktan öteye gitmez.
Amaç; yoğun katılımlı, spor yapmaya teşvik edici, uzun soluklu işlere imza atmak olmalıyken, yılın en soğuk haftasında hem de sokakta ısınma, esneme ve germe hareketleri için vatandaşı çağırmak, abesle iştigal etmekten başka bir şey değildir.
Buz gibi havada sabahın köründe evden çıkacaksın, İzmir'in en soğuk olduğu yere gideceksin, yaya veya otobüsle, spor yapacaksın...
Oluru var mı Allah aşkına..
Bu yazıyı okuduktan sonra "Yapmayalım mı" diyeceklerini, duyar gibiyim.
Elbette yapın.
Ve sadece İzmir'in spor yapmaya eğilimli insanlarından oluşan 3 bölgesinde de kalmasın. Spora şartları nedeniyle uzak kalmış insanların yoğun oturduğu bölgelere de alanlar açın. Yapılan göz boyamak için olmasın. Belediyelerin asli görevlerinden birini yerine getirmek için iyi planlanmış, örgütlü olsun.
Eğitmenin "Gelsinler" diye beklediği, gelen olmazsa da geri gittiği bir aktivite olmasın.
Katılanların sayısını alın. Az gelen varsa nedenlerini araştırın. "Daha fazla nasıl insan getirebiliriz"in planlarını yapın. İzmir'in en ücra köşesine kadar ziyaretler yapın, evlerin kapılarına broşürler bırakın, otobüslere asın.
Gerekirse toplu taşım araçlarını devreye sokun, getirin, götürün. Gelenlerin kayıtlarını tutun, gelmeyenleri, gelemeyenleri işaretleyin. Arayın, sorun. Öyle en soğuk günlerde başlayıp, "Gelmiyorlar zaten" deyip, peşini bırakmayın.
Amaç spor yaptırmaksa, oyunu kuralları ile oynayın.
Sadece faaliyet raporlarınıza yazmak için "Belediye spora davet ediyor" çağrılarında bulunmayın.
Gençlik ve Spor Daire Başkanı Hakan Orhunbilge'den bir ricam var.
Belediye, bu tür organizasyonların bilgilerini fotoğraflı olarak paylaşır. 6 Ocak pazartesi günü de sporla halk bütünleşmesinin ilk günü.
3 bölgede yapılan aktiviteye katılanların sayısının fotoğraflı olarak tarafıma gönderilmesini sağlar ya da yukarıda belirttiklerimle ilgili yapılan çalışmaları aktarırsa sevinirim.
Belki de ben hatalıyım!..
Bir görelim, bakalım...

KULÜBÜN YOĞUNLUĞU ÇOK FAZLAYMIŞ

Bu arada İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü çocuklarını yazdırmak isteyen velileri "Doluyuz" gerekçesiyle geri çeviriyormuş. Telefon ederek veya bizzat giderek başvuru yapanlara, "Boşalınca, biz sizi ararız" diyorlarmış.
Ama ne arayan ne de soran oluyormuş.
Spor yapmak için kapınıza kadar gelmiş insanları geri çevirmek olur şey değil.
Kabul için mutlaka bir yol bulunmalı.
Fırsatı yakalamışsınız, ortada bu kadar çok kulüp varken, size ulaşmış insanları geri çevirmek, sporla büyümüş, o bilinçle yetişmiş olan yönetici kadrolarını barındıran belediyeye hiç yakışmıyor.
Sayın Orhunbilge'den bununla ilgili de bir yanıt gelirse..
En azından bu konuda bana ulaşan insanlara yardım etmek için de bir kapı açılmış olur.