Denizlispor, Afjet Afyonspor karşısında rahat bir galibiyet aldı. Denizlispor, klasik bildiğimiz oyunu oynadı, yapması gerekeni yaptı ama Afyonspor sahada neredeyse yoktu. Lig lideri Gençlerbirliği deplasmanında oynadığı oyunla karşılaştıracak olsak, ak ile kara kadar fark vardı.

Denizlispor, yeni teknik direktörü Yücel İldiz önderliğinde sahaya çıkmıştı. Karşılaşmaya iyi başlayan taraftı. Afyon'un tam saha baskısından etkilenmeden, paslaşmalarla rakip yarı alana geçmeyi başardı ama pozisyon bulmakta zorlandı. Afjet Afyonspor kaptığı toplarla hücuma çıktı ve maçın başlarında pozisyonlar yakaladı.
***
Denizlispor ilk tehlikeli atağını 14. dakikada geçekleştirdi. Mehmet Akyüz, defans arkasına koşu yapan Ziya'nın önüne çok güzel bir pas attı, Ziya çok kötü vurdu. Zeminin azizliğine uğradığını anlatmaya çalıştı. Ülkemizde saha zemini güzel olan bir stat bulmak zor.
10 dakika sonra da defans arkasına koşu yapan Ziya'ya Recep Niyaz çok güzel bir ara pası attı, bu sefer gol kaçmadı. Liglerimizde bu tür ara paslarını görmek pek mümkün olmuyor, Süper Ligimiz haricinde.
Uzun süre hücum anlamında sesi soluğu çıkmayan Afyon, ilk yarının sonlarına doğru ataklar gerçekleştirdi, beraberlik golüne yaklaşsa da, başarılı olamadı.
***
İkinci yarı Afyon gol arasa da hiçbir varlık gösteremedi. Burak ve Mehmet Akyüz'ün tecrübesi, Ziya'nın çalışkanlığı ile Denizlispor 2 gol daha buldu. Afyon yüklenmeye çalıştıkça defansta açıklar verdi, sürekli hızlı hücumlarla kalesinde tehlikeler yaşadı. Skor farkı daha da büyüyebilirdi.
***
Mücadelede değinmeden geçemeyeceğim 2 pozisyon yaşandı. İlki 73. dakikada Afyonsporlu Salih'in taç çizgisi ile ceza alanı yan çizgisi arasından kullandığı faul atışı idi. Yaklaşık 20 metre mesafedeki kale önüne orta yapacağına, topu öyle bir havaya dikti ki, diğer taraftan taca kadar gitti. Böyle bir ortayı nasıl yaptı, anlayamadım doğrusu. İkincisi, 75. dakikada Mehmet Sedef'in ceza alanı içerisinde Burak Çalık'ı düşürmesi bana göre penaltıydı.
Denizli aldığı 3 puanla zirveye biraz daha yaklaştı. Yıllardır küme düşmeme mücadelesi veren yeşil siyahlıların bu sene yüzleri gülüyor. Afyonspor için ise unutulması gereken bir hafta oldu. Bir an evvel toparlanmaları gerekiyor.

Balıkesir oynadı, Bolu kazandı

Balıkesirspor Baltok, üstün olduğu karşılaşmada Boluspor'a kendi sahasında 1-0 yenildi.
Ligde yenilgi yüzü görmeyen Boluspor, çok koşan çok savaşan bir takım idi. Ancak bu sefer biraz pasif bir futbol ortaya koydu. Kendi sahasına çekildi, Balıkesirspor'un üstünlüğünü kabul etti. Balıkesir her ne kadar yüklense de, pozisyona girmekte zorlandı.
***
İlk yarı oldukça kısırdı. İkinci yarının hemen başında, 48. dakikada Nizamettin'in kullandığı serbest atış, yan direkten geri döndü. Okan tamamladı ama o da üst direğe takıldı.
Oyuna sonradan giren Melih, kendi yarı alanından Usein Bolt gibi koşmaya başladı. Furkan'a yetişti ve geçti, topu aldı, çizgiye paralel koşusuna devam etti. Ceza alanı içerisine yerden pasını gönderdi, Guido ayak koydu ve oyuncuların arasında kalan top ağlara gitti.
Gol sonrası Balıkesir yüklense de, fırsatlar yakalasa da, beraberliği bulamadı.
***
Bu maçta Balıkesirspor'da ilk 11'de oynamasına alıştığımız Cumali yedek kulübesindeydi ve mücadelenin sonlarına doğru ancak forma bulabildi. Onun gibi çalışkan birinin yedek kalmasının sebebini anlayamadım. Acaba bir sakatlığı mı vardı?
Abdülkadir'in, bir mücadele sırasında formasının yırtılması da hayli ilginçti. Bu formaları nasıl yapmışlar acaba? Sonrasında formasını tamamen çıkarıp hakeme gitmesi, itirazlarda bulunması sarı kartı getirdi.

Akhisar hatalara kurban gitti

5-0... Kasımpaşa 5, Akhisarspor 0... 'Akhisarspor, Kasımpaşa deplasmanında darmadağın oldu.' diye yazmıyorum kesinlikle. Skoru kötü oyun değil, yapılan defans hataları belirledi, 22 dakika içerisinde 5 gol yendi.
Karşılaşmaya Akhisar iyi başladı. Oyunu rakip yarı alana yığdı. Buna rağmen pek bir şey üretemedi. Kasımpaşa da en sevdiği oyun sistemiyle, yani hızlı hücumlarla karşılık verdi, yeşil siyahlıların tersine az da olsa pozisyonlar yakaladı.
İlk yarının ortalarına doğru ev sahibi takım ağırlığını koymaya başladı. Topla daha çok oynadı. Bu da Akhisar'ın en sevdiği oyun sistemiydi. Defans oyuncuları, Edouk ve gol makinası Diagne gibi rakip hücum oyuncuları marke etmede oldukça başarılıydı. Fakat hızlı hücum yapması gerekirken, bunu bir türlü gerçekleştiremediler. En büyük neden, hızlı hücum uzmanı Manu'nun yedek kulübesinde olmasıydı.
***
İlk yarı kısır bir maç izledik. İkinci yarıda ise bambaşka bir senaryo vardı. Aslında maç ilk yarı gibi başlamıştı ama defansta yapılan bir hata senaryoyu değiştiren etken oldu.
56. dakikada, altıpasın hemen önünde Caner'in Diagne'ye çok yakından markaja alması, itiş kakışı her an her şeyi doğurabilirdi. Toptan çok, rakibiyle oynadı, ortada kalan topu takip edemedi,  Trezeguet geldi, pis burun vurdu ve golü attı. Caner, tesadüf eseri de olsa, kendi kendini tuzağa düşürdü. Sanki topla oynamak istemiş de, Diagne vücunu önüne koyup, engellemiş, Trezeguet'in rahat şut çekmesini sağlamıştı. Gol olmasa penaltı bile verilebilirdi. Rakibiyle bu kadar sarmaş dolaş olmamalı, vücudunu koymalı ama topa da her an müdahale edebilecek hareketliliği kendine sağlayabilmeliydi.
***
Akhisarlı oyuncular beraberlik golünü aramaya başlayınca, Kasımpaşalı oyuncular daha çok boş alan bulmaya başladı.
Ceza alanı dışından Tarkan'ın şutu, Mustafa'ya çarptı, kaleci Fatih'in yanılmasıyla da fark 2'ye çıktı. Bu da hiç yoktan yenen bir goldü.
67'de rakip yarı alanında Güray rakibinden önce topa müdahale etti ama Trezeguet'e pas oldu bu. Hızlı hücum, dengesiz yakalanan defans ve 3. gol.
***
Son 2 golde rol sırası Lopes'teydi. Ceza alanı önünde, rakibinden önce topa müdahale etti. Amacı hemen yakınındaki takım arkadaşına pas vermekti. Pas biraz hızlı olunca, top Diagne'nin önünde kaldı, fark 4'e çıktı. Burada da büyük bir hata vardı. Yapması gereken şey, rakibi koşarken, ayağını topun önüne koyup, topu ayağına adeta yapıştırıp, rakibinden kurtarmaktı. Rahatlıkla topu söküp alabilir, takımını atağa kaldırabilirdi. Bir yöntem daha vardı. Vücudunu rakibi ile topun arasına sokabilir, topa sahip olabilirdi.
Vee final. Kaleci Ramazanın uzun topunda Lopes, arkasına bakmadan kendi kalecisine sırtı dönükken kafasıyla pas vermek istedi. Araya Eduok girdi, skoru belirleyen golü attı.
***
Bir maçta bu kadar hata yapan bir takımın, hiç bir maçı kazanması mümkün değildir. Akhisarspor'un iyi oyuncuları var. Sorun takım olamamakta. Lige hala başlayabilmiş değiller. Takımda en büyük görev Cihat Arslan'a düşüyor. Doğru tedavi ile eski parlak günlerine dönebilir kesinlikle.