Son yıllarda yapılan araştırmalar, evliliklerin sonlanmasında depresyon, anksiyete gibi psikolojik hastalıkların büyük rol oynadığını ortaya koyuyor. Evliliğin devamlılığı, bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarına bağlıdır. Psikolojik bozukluklar, çiftlerin birbirlerine olan duygu ve davranışlarını önemli ölçüde etkileyebilir. Uzmanlar, depresyonun, bir ilişkinin bitmesine yol açabilecek en yıkıcı hastalıklardan biri olduğunu belirtiyor.
Depresyonun ilişkilere zarar verici etkileri
Depresyon, bireyde düşük ruh hali, umutsuzluk, aşırı yorgunluk, ilgisizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu ruh halindeki bir kişi, partnerine karşı sevgi ve ilgi gösterme konusunda zorlanabilir. Evliliklerde, eşler arasındaki duygusal bağ güçlü olduğu takdirde, depresyonun etkileri daha az olabilir. Ancak, depresyon ilerledikçe, eşler arasındaki bağ giderek zayıflar. Depresyonlu bir kişi, eşine karşı duygusal soğukluk geliştirebilir, bu da ilişkide iletişim eksikliğine yol açar. Uzmanlar, depresyonun evlilikteki güveni zedeleyerek, çiftlerin birbirlerine karşı daha fazla mesafe koymalarına neden olabileceğini vurguluyor.
Anksiyete ve kaygının ilişkiyi zorlaştırması
Anksiyete, aşırı kaygı hali ve gelecekle ilgili sürekli endişelenme olarak tanımlanabilir. Bu hastalık, bireylerin günlük yaşamını ciddi şekilde etkileyebilir. Anksiyete yaşayan bir kişi, sürekli bir huzursuzluk içinde olabilir ve bu durum, çiftler arasında tartışmalara neden olabilir. Anksiyetesi olan bireyler, partnerlerine karşı güven kaybı yaşayabilir veya aşırı müdahaleci olabilir. Bu da, zamanla ilişkiyi zora sokar ve evliliğin sona ermesine yol açabilir.
İletişimsizlik ve ihmal: Psikolojik hastalıkların yan etkileri
Evliliklerdeki en büyük sorunlardan biri de iletişimsizliktir. Psikolojik hastalıklar nedeniyle, depresyon ve anksiyetesi olan bireyler, duygularını partnerlerine açmakta zorlanabilirler. Eşler arasındaki bu iletişim eksikliği, birbirini anlamama, empati kuramama gibi sonuçlar doğurur. Bu durum, evlilikteki bağların zayıflamasına ve çiftlerin birbirlerinden uzaklaşmasına neden olabilir. Ayrıca, duygusal ve fiziksel ihmal de ilişkilerin bozulmasına yol açar. Psikolojik hastalıklar nedeniyle partnerine yeterince ilgi göstermeyen bir kişi, evlilikte boşluk yaratır.
Tedavi edilmeyen psikolojik hastalıkların evlilik üzerindeki etkisi
Psikolojik hastalıklar tedavi edilebilir. Ancak, tedavi edilmediği takdirde, bu hastalıklar evliliği daha da zora sokabilir. Depresyon ve anksiyete tedavi edilebilir psikolojik sorunlar olup, tedavi sürecinde profesyonel yardım almak, evliliklerin kurtulmasında büyük rol oynayabilir. Eşler, birlikte terapilere katılarak, birbirlerini daha iyi anlayabilir ve ilişkilerini onarabilirler. Ayrıca, çiftlerin birbirlerine olan desteği, tedavi sürecini daha verimli hale getirebilir.