Destekten yoksun kalma tazminatı, ölenin destek verdiği kişilerin ölüm nedeniyle uğrayacakları maddi zararları için verilen tazminat türüdür. Talep edilen bu maddi tazmin ile birlikte manevi zararın talebi de mümkündür.

Destekten yoksun kalma tazminatı Türk Borçlar Kanunu'nun 53. maddesinde düzenlenmiştir. TBK'nın 53/1-3 'e gore : “Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” olarak tanımlanmıştır. Diğer bir tanımla; “Ölen kişinin yaşarken destek verdiği kişilerin aldığı desteğin ölüm sebebiyle ortadan kalkması sebebiyle destek alanların uğradıkları zarardır.”  Şeklinde düzenlenmiştir.

Destekten yoksun kalma tazminatının kapsamı

1.Manevi Tazminat

Destekten yoksun kalma maddi tazminat davasıyla birlikte, ayrıca manevi tazminat da talep edilebilir. TBK m. 56/2'de “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” hükmü bulunmaktadır. Manevi tazminatın amacı olay nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi olduğundan manevi tazminat miktarı belirlenirken; kaza tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları birlikte dikkate alınmalıdır.

2.Maddi Tazminat

Destekten yoksun kalma tazminatı, bir maddi tazminat türü olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (TBK m.50) Ölenin desteğinden yoksun kalan kişiler, ölenin tüm çalışma hayatı süresi boyunca kendilerine sağlayacağı destekten mahrum kalmaları nedeniyle oluşan her türlü maddi zararlarının tazmin edilmesini isteyebilirler. Ölen kişinin destek süresi boyunca yakınlarına sağlayabileceği maddi karşılık hesaplanarak yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı olarak verilmelidir.
Destekten yoksun kalma tazminatı olarak istenebilecek maddi tazminatın kapsamı Borçlar Kanunu m.53'te belirlenmiştir. Kanuna göre, ölüm hâlinde uğranılan ve istenebilecek maddi zararlar özellikle şunlardır: Cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
Trafik kazası sonucu ölüm durumunda kişilerin yakınlarının talep edeceği Maddi tazminatın saptanmasında zarar ve tazminata doğrudan etkili olan hususlar ;

1) Kazazedenin geliri,
2) Bakiye Ömrü,
3) İş görebilirlik çağı,
4) İş görmezlik ve karşılık kusur oranları,
5) Destek görenlerin gelirden alacakları pay oranları, Destek görenlerin destek görecekleri süre,
6) Eşin evlenme olasılığı,
7) Kazayla ilgili eğer varsa Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır.

Destekten yoksun kalma tazminatı nasıl hesaplanır?

Destekten yoksun kalma tazminatının değerinin tespitinde belirli kıstaslar kullanılır. Ölen kişinin ekonomik imkanları ve bu imkanlar vasıtasıyla elde ettiği ya da ölmeseydi elde edeceği gelir tespit edilmeye çalışılması bunlardan biridir. Ölenin gelirinin tespitinde maaş bordroları bunlar yoksa meslek odalarından sorularak tespit edilecek gelir hesaba katılır. Ölenin gelirinin bu yollarla tespiti mümkün değilse emsal ücret tespit edilmeye çalışılmalıdır. Yine tazminatın hesaplanmasında yaşam süresi göz önüne alınır. Ölen evliyse, çocukları varsa veya bekar olmakla birlikte anne ve babasını destekliyorsa bunlarda destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında dikkate alınır. Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması teknik bir konudur. Örneğin tazminat bedeli ölen kırk yaşında ise kalan ortalama ömrünün belirlenmiş tablolardan tespiti yapılarak ödenecek tazminatta dikkate alınır.

Yetkili ve görevli mahkeme:

6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi ile de dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın şahıs varlığına ilişkin davalarda Asliye Hukuk Mahkemesi görevli kabul edilmiştir. Aksine bir düzenleme olmadığı sürece Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Ancak aykırı düzenleme var ise görevli mahkemeyi ona göre belirlemek gerekir. Bu anlamda durumun özelliklerine göre özellikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile İş Mahkemesinin görevine bakmak gerekir. Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenleme ile her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK'da öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava kabul edilmiştir. Ticari davalarda ise Asliye Ticaret Mahkemesi görevli kabul edilmiştir. Bu anlamda davanın usulden reddedilmemesi için bir avukattan hukuki destek almak önemlidir.Vücut dokunulmazlığının ihlalinden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı davalarında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi kapsamında genel yetkili mahkeme olup davalı gerçek kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri veya davalı tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Davalının birden fazla olması halinde davada HMK 7. madde gereği davalılardan her birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Destekten yoksun kalma tazminatında zamanaşımı:

Destekten yoksun kalma tazminatı isteminin zamanaşımı süresi, haksız fiilden kaynaklı zararlarda TBK m. 72 gereği, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinden itibaren 2 yıldır. Tazminat yükümlüsü veya zarar sonradan öğrenilse bile, her halükarda destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı 10 yılda zamanaşımına uğrar.