Sözü kıvırmanın, evirip çevirmenin anlamı yok. Yanıt net: Evet, devletin valisine icap ederse laf söylenir.

2002 yılından bu yana Türkiye'de pek çok şeyin değiştiği doğru. Ancak bildiğimiz kadarıyla, kamu görevlilerin atanması hâlâ Yaradan tarafından değil, bu işten sorumlu olan yetkililer tarafından yapılıyor. Atamayı yapanlar da yetkilerini, sandığa atılan oylardan, yani milletten alıyor. Dolayısıyla, milletin yetki verdiklerine de, görevi devlet için çalışmak olan memurlara da pek tabii laf söylenir.

Ne yani, valilik makamı haberimiz olmadan kutsandı mı? Peki, varsayalım ki, devletin valisi çok çok kıymetli olduğundan onun karşısında boynumuz kıldan ince olmalı. O halde milletvekillerine, bakanlara, hele ki Cumhurbaşkanı'na ters bile bakılamaz. Peki, bugüne kadar mevcut Cumhurbaşkanı ve partisinin her kademesi tarafından edilebilecek her türlü hakarete maruz kalan Ahmet Necdet Sezer, başka bir devletin başında mıydı?

24 Haziran seçimlerinde adaylığı söz konusu olunca evinin bahçesine bizzat Genelkurmay Başkanı tarafından helikopter indirilen, ihanet ile suçlanan Abdullah Gül, devlet görevlisi değildi de noter miydi?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin memleket sevdalısı askerlerini hapislerde çürüten, Türkiye'ye tarihinde yapılan en büyük ihanetin sembollerinden biri olan, Fethullahçı bir terörist olmaktan firari Zekeriya Öz, devletin savcısı değil miydi?

Devletin İstanbul Valisi olarak çalışan Hüseyin Avni Mutlu, Fethullahçı teröristlere isteyerek yardım ettiği gerekçesiyle cezaevinde yatmadı mı?
 
Devletin şu'suna, bu'suna hakaret etmeye son derece karşı olan nezaket timsalleri, devletin vatandaşına "Ananı da al git" demedi mi? Soma'da acısını yaşayan madenci yakını devletin bilmem nesi tarafından yerde tekmelenmedi mi? Vali Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin valisi de, vatandaş Kaladyum Galaksisi kimliği mi taşıyor?

Bugün Ordu Valisi'ne toz kondurmayanların, yarın aynı Vali için ağzına geleni söylemeyeceklerinin garantisi var mı? Bugünün Cumhurbaşkanı, dönemin Başbakanıyken Fethullahçı terörist Zekeriya Öz'ün savcısı olduğu Ergenekon kumpasını savunarak kendini Öz ile bir tutup "Ben bu davanın savcısıyım" demiyor muydu?

İcap ederse herkese laf söylenir. Lafın muhatabı hukuka başvurur, varsa bir yaptırım uygulanır. Kamunun tamamına hizmet etmekle mükellef kamu görevlileri, işlerini olması gerektiği gibi yapmak zorundadır. Militanlık yapanlar, mazallah emekliliklerini yabancı devletlerin uçaklarında oradan oraya kaçırılarak geçirmek zorunda kalabilirler.