Rotası Tunus olan 'Roseline A' adlı Türk konteyner gemisi Libya açıklarında, İtalya'daki arama kurtarma merkezine yapılan acil yardım isteğini duydu. Talebe gemi telsizinden 'Barbaros'un torunları' diye seslenip bildirilen bölgeye doğru rotadan çıkıp seyreden 18 Türk gemi personeli, eski ve batmak üzere olan teknedeki 466 mülteciyi kurtardı. Gemi personeli, hayatlarını kurtardıkları mültecileri, anlaşmalardaki taahhütlere aldırmadan rotadan çıkıp ulaştıkları İtalya Deniz Kuvvetleri'ne bağlı savaş gemisine teslim etti.
 

18 PERSONEL, KENDİ YEMEKLERİNİ PAYLAŞTI


Arkas Holding'e bağlı Roseline A adlı Türk konteyner gemisinin kaptanı Mert Karamahmutoğlu, yaşananları kendisine telefonla ulaşan DHA'ya anlattı. Mahmutoğlu, şöyle konuştu:

“Libya'nın  Misurata Limanı'ndan Tunus'un Sousse Limanı'na hareket ettiğimiz sırada gemi telefonla arandı ve 45 millik mesafelerde 3 bin kişiye yakın göçmenin mültecinin botlarda olduğuna dair ihbar aldım. Bizden yardım talebinde bulunuldu. Bize yaklaşık 6 saatlik mesafedeydiler. Göçmenlerin olduğu bölgeye doğru ilerledik. Yolculuğumuz da zaten yaklaşık 5.5 - 6 saat sürdü. Suyun üstünde beş tane göçmen botuyla karşılaştık. Bunlardan birinde 30 kişi vardı. Ahşap bir tekne vardı bunda ise 400 kişi bulunuyordu tekne ise 30 kişilikti. Tahta bir tekne olduğu için çok yaklaşarak zarar vermek istemedim. 60 metre mesafeye pozisyon kurduk. Tahta tekneye ip atarak hizasına kadar çektik. Teknenin içinde batmak üzere insanlar can havliyle birbirine vuruyorlardı aralarında kadınlar çocuklar anneler vardı. 20 kişilik tekneye 400 kişi bindirilmiş. İki katlı bir tekneydi. Tekne de izdiham çıktı. Çok korkmuşlar ürkmüşlerdi. Birbirlerini öldürmek istiyorlar, can havliyle gemiye çıkmak istiyorlar."

 

4 GÜNDÜR AÇ OLANLAR VARDI


Kurtardıkları mültecilerin Libya, Sudan, Fas, Suriye, Bangladeş ve Pakistan uyruklu olduklarını da ifade eden kaptanı Mert Kara Mahmutoğlu, hamile altı kadını İtalyan Deniz Kuvvetleri'ne bağlı gemiyle gönderdiklerini, üşüyen 35 de çocuğa motor bezlerini uc uca ekleyip dikerek battaniye yaptıklarını anlattı. Mahmutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsan kaçakçılarına kişi başı bin 500 ile 2 bin dolar vermişler. Zodiyak batlarla açıktaki bu tekneye getirilmişler ancak eski olduğunu görünce binmek istememişler. Ancak insan kaçakçıları onları, silahla tehdit edip zorla bindirmişler. Bizim yaptığımız tüm denizcilerin yaptığı bir işti. Biz sadece yapmamız gerekeni yaptık ve insanlara yardım ettik. Gözlerinde mutluluk vardı ama bitkinlerdi. 4 gün yemek yemeyenler vardı aralarında. 18 personel kriz toplantısı yaptık, iş bölümü oldu. Şirketimizin politikası gereği erzak sıkıntımız olmuyordu. Bu erzaklarla hemen yemekler yapıp 4 öğün olarak mültecilere dağıttık. Hamile olan 6 kadın vardı onları özel yapım botla, İtalyan Deniz Kuvvetleri'ne bağlı gemiyle gönderdik. Yaşları 6 ile 10 arasında olan 35 de çocuk bulunuyordu. Açık denizde üşüdükleri için motorları temizlememiz için aldığımız bezler vardı bunları birbirlerine diktik ve devasa bir battaniye yaptık. Bunu üzerlerine serence soğuktan korundular."

 

'GEMİDE 26 SAAT KALDILAR'


İnsanların vatansız olmalarının onlar üzerinde yaşattığı yıkımı gözleriyle gördüklerini söyleyen kaptanı Mert Kara Mahmutoğlu, “Mülteciler 26 saat gemimizde kaldı. 27 Mart'ta da İtalya'nın 60 mil güneyinde askeri gemiye onları bıraktınız. Biz bu kurtarma operasyonu için rotadan çıktık. Gemide belli tarihlerde teslim edilmesi gereken kargolar vardı. Buna rağmen önce insan deyip kurtardık. İnsanların durumlarına çok üzüldük. Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Ülkelerdeki iç karışıklıklardan kaynaklı kaçıyorlardı. Avrupa'ya gitmekten de mutlu değillerdi. Ama en azından ölmeyeceğiz diyorlardı. Biz de operasyon nedeniyle çocuklarımıza 2.5 geç kavuşacağız ama insanların gözlerindeki sevinç tüm zorluğa değdi. Gece saatlerinde ise İtalya sahil güvenlik ve MRCC talimatıyla göçmenler İtalyan Savaş gemisine teslim edildi, Roseline A gemisi seferine kaldığı yerden devam etti."